Ayniyat saymanlarını kim unuttu?

Ayniyat saymanları, Taşınır Mal Yönetmeliğindeki düzenleme sonrasında, unutulduklarını belirtiyor.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 24 Şubat 2014 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ayniyat saymanlarını kim unuttu?

Maliye Bakanlığı kendi kurumundaki ayniyat saymanlarını merkezde şube müdürü, taşrada şef olarak atayarak bir görev belirlemesi yaparken, diğer kurumlardaki ayniyat saymanları unutulmaya terk edildi.

Taşınır Mal Yönetmeliğindeki düzenleme sonrasında, Maliye Bakanlığı dışındaki kurumlar, ayniyat saymanlarını görevsiz ve yetkisiz olarak adeta ortada bıraktı.

İşte Haber Gönder yoluyla memurlar.net'e iletilen ve içeriği uygun bulunarak yayına aldığımız metin:

AYNİYAT SAYMANI KADROSU ve AYNİYAT SAYMANLARININ DURUMU

Bilindiği üzere,

Ayniyat Saymanı ve Kadro Unvanı:

1- 1939 Tarihli Ayniyat Talimatnamesinde. Ayniyat Saymanını "Sarf ve tüketime mahsus bütün eşya ve levazım ile her nevi demirbaş eşyanın(mefruşat dahil) girip muhtelif sebeplerle çıkmasını, bozulmak ve çürümekten doğacak zayiatı ve fire emsalinden vukuu bulacak azalmaları ve ambar artımlarını kayıt ve takip etmek ve bunların hesaplarını vermekle görevli" memurlar olarak tanımlamıştır. Bu tarifte, sayman kadrosu bulunmayan kurumlarda bu işlerle vazifelendirilmiş personelden ve "ayniyat saymanı" kadrosunda çalışanlardan bahsedilmiştir.

2- Bilindiği üzere devletin yönetim yetkisi (yürütme erki) Cumhurbaşkanı ile bakanlar kuruluna aittir. Devletin gelir ve giderlerini ilgilendiren mali konularla ilgili tüm yasa, yönetmelik vb. (kadro kanunu ve devlet memurlarının özlük hakları dahil) yürütülmesi yetkisi de Maliye Bakanına aittir.

3- 27.9.1984 tarih ve 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında 174 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.12.1983 gün ve 174 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun 9.10.1984 tarih ve 18540 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

4- 15.3.1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelik, 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlanmış ve 18.4.1999 tarih ve 23670 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. (Bu yönetmeliğin 4/c-d maddeleri bir üst paragrafta anılan 3046 sayılı kanuna atıfta bulunmaktadır. O nedenle 3046 sayılı kanun bu metne alınmıştır.

5- 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 39. Maddesi ve 15.3.1999 tarih ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 15.maddesine dayanılarak hazırlanan Maliye Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği 30.06.2000 tarih ve 24095 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere, birinci paragraftan hareketle, Devletin gelir ve giderlerini ilgilendiren mali konularla ilgili tüm yasa, yönetmelik vb. yürütülmesi yetkisine sahip olan Maliye Bakanının bizzat kendi Bakanlığına ait olan ve bir üst paragrafta anılan Maliye Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin (C) Hizmet Grubu ve Atanma Şartları başlıklı 23. maddesinde, Muhakemat Müdürü, Muhasebe Müdürü, Malmüdürü, Saymanlık Müdürü (Müdür unvanlı olmayan Fon ve Döner Sermaye Saymanları hariç), Gelir Müdürü, Vergi Dairesi Müdürü, Vergi Müdürü, Takdir Komisyonu Başkanı, Milli Emlak Müdürü, Emlak Müdürü, Maliye Kursu Müdürü, Şube Müdürü, Personel Müdürü, Eğitim Merkezi Müdürü ve Ayniyat Saymanı unvanları (C ) hizmet grubunda yer alır. Denilmekte ve kendi bünyesindeki Ayniyat Saymanlarının tamamını yukarıda anılan unvanlarla aynı gruba almıştı.

Anlaşıldığı üzere, yukarıda anılan mevzuatlar çerçevesinde (bugün de dahil), birinci paragrafta anıldığı üzere devlet memurlarının özlük haklarını düzenlemekle yetkili olan Maliye Bakanlığınca, Ayniyat Saymanları' na özlük hakkı olarak bir üst paragrafta anılan unvanlara verilen özlük hakları verilmiştir.

Ancak, 29.05.2002 tarih ve 24769 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı Personeli Atanma ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin (C) Hizmet Grubu ve Atanma Şartları başlıklı 31. maddesinde sadece Bakanlık Merkezinde görevli Ayniyat Saymanına yer verilmişti.

09.08.2006 tarih ve 26254 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği ile Ayniyat Saymanı unvanı yönetmelikten çıkarılmış ve geçici 1.maddenin 2. bendi hükmü ile Bakanlık merkezinde görevli Ayniyat Saymanını aynı birimin Şube Müdürü unvanına, taşrada görev yapan Ayniyat Saymanlarını ise aynı birimin Şef unvanına atamışlardır.

Maliye Bakanlığının taşrada görevli Ayniyat Saymanları, Bakanlık merkezinde görevli Ayniyat Saymanı ile aynı özlük haklarına sahipseler. Örneğin fiilen Ayniyat Saymanı kadrosunda olup, 1/4 derece-kademede +2200 ek gösterge ve %135 özel hizmet tazminatı üzerinden maaş alıyorlar ise, kurumlarını idare mahkemelerinde dava ettikleri takdirde davayı da kazanacakları aşikardır.

Nitekim böyle bir durum Samsun Defterdarlığı, On dokuz Mayıs Üniversitesi Döner Sermaye Müdürlüğünde 1.derecede görev yapan Ayniyat Saymanını 3.dereceli şef kadrosuna atanmasına karşın, Samsun İdare Mahkemesine dava açması sonucu, Mahkeme Esas no:2009/243 ve Karar no:2009/1505 kararı ile şef kadrosuna ataması yapılamaz denilerek atama kararını iptal etmiştir.Zira ayniyat saymanı unvanı, 1'nci dereceye kadar yükselebilmekte iken, şef unvanlı personel 3' üncü dereceye kadar yükselmekte ve özel hizmet tazminatı oranları da farklıdır.

Bilindiği üzere ilgili mevzuatların amir hükmü gereği, saymanlar (nakit ve ayniyat saymanları) dönemlerine ait hesapları bizzat Sayıştay'a vererek kendini ibra eden kamu görevlileridir. 1050 sayılı yasanın 134. Maddesinde, .bütün nakit saymanları Muhasebat Genel Müdürünün teklifiyle Maliye Bakanı tarafından, mal saymanları ise dairelerince atanır denilmekte idi. Ayniyat Saymanlarının nakit saymanları gibi Maliye Bakanlığınca atanmamasının sebebi, 1050 sayılı kanunun gerekçesindeki Ayniyat Muhasebesi başlıklı kısmında açıkça ifade edilmiş olup, konuya ilişkin kısım bugün konuşulan Türkçeye çevrilerek aşağıya çıkarılmıştır. (Orijinal metin, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Tanzimat'tan Günümüze Devlet Bütçesi Mevzuatı Sayı:1966/3 isimli kitap.) Ayniyat saymanlarının nakit saymanları gibi Maliye Bakanlığınca atanmasından vazgeçilmesinden amaç, satın alınan ayniyatın ihtiyaca göre tüketilinceye kadar iyi şekilde korunması doğrudan doğruya ait olduğu hizmetleri yerine getirmeye memur olan idare ve bakanlıklara ait görevlerden olup, Maliye Bakanlığının bunlara müdahalesi doğru görülmemiş, zira adı geçen eşyaların korunması ve tasnifinde her birinin nev'ine ve mahalli kullanımına göre göz önünde bulundurulması gereken bir takım özellikler vardır ki, bunlar ait oldukları dairelerince takdir ve tayin olunabileceğinden ayniyat saymanları kayıtlarının düzenlenme şekli ve yazılı şekle getirilmesi hakkında Maliye Bakanlığı ve Sayıştay'ın yetkisi içinde olması yeterli görülerek ayniyat saymanlarının kendi bakanlıklarına bağlı olmaları ve fakat hesaplarının Sayıştay'ca incelenip muhakeme edilmeleri esası kabul edilmiştir.

Kanunun gerekçesinde belirtildiği üzere taşınır mal yönetimi her dairenin kendisine bırakılmıştır. Mal yönetimi her dairenin kendisine bırakıldığı için de 1050 sayılı yasanın 134. maddesine göre ayniyat saymanları kurumları tarafından atanmaktadır. Yani kurumlarının personeli olarak görev yapmaktadırlar. Görüldüğü üzere ayniyat saymanlarının kurum personeli olmaları sebep değil sonuçtur.

Ayniyat Talimatnamesinin yerine 'Taşınır Mal Yönetmeliği' hazırlanmış ve 18.01.2007 tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelikte ayniyat saymanından hiç söz edilmediği gibi, bu görevleri yürütmekte olanların durumlarının ne olacağına da değinilmemiştir.

Söz konusu yeni yönetmelik, eski düzenlemede ayniyat saymanı tarafından yürütüleceği belirtilen görevlerden söz ederken "taşınır kayıt ve kontrol yetkilisi" kavramını kullanmış, ancak bunlar için herhangi bir kadro unvanı da öngörmemiştir. Bu şekilde bir boşluk yaratılmıştır.

Haliyle, bu boşluktan kaynaklanan sorunun, kurumların inisiyatifi ile değil kanunla çözülmesi gerektiği inancındayız. Bu çözüm yukarıda izah etmeye çalışıldığı üzere, ayniyat saymanlarının mevcut hiyerarşik statüsünü ve özlük haklarını zarara uğratmayacak ve kendilerini kurum yönetimi elinde oyuncak etmeyecek şekilde kalıcı bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Diğer yandan 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Ayniyat Saymanlarına yapılan haksızlık adeta katmerlenmiştir. Şöyle ki; Daha önce Şube Müdürü, Sayman ve Ayniyat saymanlarının maaşı aynı idi. Bu kararname ile Ek Ödeme Şube Müdürlerinde %170,Saymanlarda %165 olarak belirlenmiş, Ayniyat Saymanların ki ise %115 de bırakılarak mali yönden de büyük bir hak kaybına uğratılmıştır.

Yeni düzenlemede mevcut ayniyat saymanlarından hiç söz edilmemesi anlaşılır gibi değildir. Yanlışlıkla unutulduğu düşünenler olduğu gibi, kasıt arayanlar da mevcuttur. Ya da son yıllarda çıkan birçok hukuki düzenlemede olduğu gibi bu düzenlemenin de aceleye getirildiği, Kanun ve Yönetmelik vb. tam olarak incelenmeden veya kurum ve kuruluşların önerileri dikkate alınmadan hazırlandığı hissi uyandırmaktadır.

Maliye Bakanlığı: Görevde Yükselme Yönetmeliğine geçici madde eklemiş ve "Ayniyat Saymanı (Bakanlık merkezinde) görev yaptığı birimin Şube Müdürü unvanına, Ayniyat Saymanı (Taşra) görev yaptıkları birimin Şef unvanına atanırlar." demiş ve Bakanlık bünyesinde "ayniyat saymanı" kadro unvanını kaldırmış ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Taşınır Mal Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesini sağlarken, kendi ayniyat saymanlarının durumunu Şube Müdürü olarak atamak kaydıyla düzeltmiştir.

Diğer kurumlar ise düzenlemelerinde bu yönde bir değişiklik yapamadıklarından, Maliye Bakanlığı dışındaki kurumların ayniyat saymanları görevsiz ve yetkisiz olarak adeta ortada bırakılmışlardır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının kadroları ve bu kadrolarda istihdam edilen memurların görev ve yetkileriyle ilgili kurum olan Devlet Personel Başkanlığı ise bu çarpık durumu görmelerine rağmen, düzeltme yolunda hiçbir adım atmamaktadır.

Yeni düzenleme ayniyat saymanlarını görevsiz ve yetkisiz bıraktığı gibi, yönetmelik kapsamındaki hizmetlerden de yararlanmayı amaçlamadığından, mevcut ayniyat saymanlarının: Maliye Bakanlığının uygulamasında olduğu gibi başka kadrolara atanmak suretiyle değerlendirilmesi ve mağduriyetin giderilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir.

Sonuç olarak, Anayasanın eşitlik ilkesi ve hukuk kuralları çerçevesinde bu haksızlığın bir an önce önüne geçilmesi için: müktesep olarak Şube Müdürlerine eşit olan ve Maliye Bakanlığının; merkezdeki ayniyat saymanlarını, yukarıda zikredilen yönetmelikle kendi biriminde Şube Müdürü olarak atanmasını da emsal olarak değerlendirmek suretiyle, tüm ayniyat saymanlarının kurumlarındaki şube müdürü kadrosuna atamasının yapılabilmesi için, kanun çıkarılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber