Sendikal eyleme ceza verilmeyeceğine dair yargı kararları

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Mart 2015 10:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sendikal eyleme ceza verilmeyeceğine dair yargı kararları

MEB; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği 27.02.2012 tarihli, 17848 sayılı ve "Sendika Eylemi" konulu yazıları ile Danıştay 12. Dairesinin 2004/4148 Karar ve 2004/4209 Esas sayılı kararındaki"Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." açıklamalarına ve

"Görüşe konu yapılan hususun, Anayasanın 90 ıncı maddesi gereği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararların bağlayıcılığı karşısında yasal olarak gerçekleştirilen sendikal faaliyetlere katılımın özür olarak kabul edilmesi gerektiği."denilerek sendikal faaliyetler kapsamında yapılan eylemlerin özür kabul edilerek disiplin cezası verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

Kısacası MEB 27 Şubat 2012 tarih ve 17848 sayılı yanıtta, eski görüşlerini değiştirdi ve sendika çağrısına uyarak o gün işe gelmeyen memura disiplin cezası verilmemesi gerektiğini belirtmiştir.

(Belge-1)

ANAYASA MAHKEMESİ; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

1- Anayasa Mahkemesi; 18.9.2014 Tarihli ve 2013/8463 Başvuru Numaralı Kararı ile iş bırakma eylemine verilen cezanın Anayasa'nın 51. maddesinde yer alan sendika kurma hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir.

(Belge-2-1)

2- Anayasa Mahkemesi; 6.1.2015 Tarihli ve 2013/8517 Başvuru Numaralı Kararı ile Sendikanın Aldığı Karar Doğrultusunda Gerçekleştirilen 'uyarı Grevi' Eylemine Katılan Sendika Üyesinin Disiplin Cezasıyla Cezalandırılmasını 'sendikal Hakkın İhlali' Olarak Nitelendirmiştir.

(Belge-2-2)

3- Anayasa Mahkemesi; 6.1.2015 Tarihli ve 2013/8516 Başvuru Numaralı Kararı ile Sendikasının aldığı karara uyarak göreve gelmeyen öğretmene verilen cezayı hukuka uygun bulan mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.

(Belge-2-3)

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

Sendika üyesi bir öğretmenimizin 25 Kasım 2009 tarihinde katıldığı iş bırakma eyleminden dolayı kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava neticesinde, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 2010/1013 E., 2011/703 K. Sayılı ve 30.03.2011 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiş; bu kararın temyiz edilmesi üzerine ise Danıştay 12.Dairesi'nin 2011/7720 E., 2012/12398 K. Sayılı ve 27.12.2012 tarihli kararıyla davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur. Ancak, İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2013/871 E., 2013/798 K. Sayılı ve 24.04.2013 tarihli kararıyla, ilk kararında ısrar ederek yine davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine Türk Eğitim Sen olarak ısrar kararının bozulması talebiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2013/4031 E., 2014/975 K. Sayılı ve 20.03.2014 tarihli kararıyla ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının gerekçesinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına atıfta bulunularak, Türk Eğitim Sen üyesi olan davacının, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar sonucunda gerçekleşen göreve gelmeme eylemine katılmasının "özürsüz olarak göreve gelmemek" fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerektiğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.

(Belge-3)

Aynı konuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 22.5.2013 gün ve E: 2009/1063, K: 2013/1998 sayılı kararı.

(Belge-4)

DANIŞTAY; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

Danıştay 12. Dairesinin 2004/4148 Karar ve 2004/4209 Esas sayılı kararı

Danıştay On ikinci Dairesi, memur sendikacılığı tarihi açısından çok önemli bir karar vermiştir. İki gündür yazılı medyada yer alan mahkeme kararı bugün sitemize ulaşmıştır. Danıştay On ikinci Dairesinin bu önemli kararına göre sendikanın aldığı karar uyarınca işe gelmeyen memura disiplin cezası verilmesi 4688 sayılı Kanuna ve uluslararası sözleşmelere aykırı görülmüştür.

"Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."

(Belge-5)

Danıştay 12. Dairesinin 2005/3529 Karar ve 2005/4499 Esas sayılı kararı

Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2004/1738 Karar ve 2004/1013 Esas sayılı kararının onanması kararı.

(Belge-6)

Danıştay 12. Dairesinin 2008/225 Karar ve 2005/5767 Esas sayılı kararı

"Olayda, davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan, üretimden gelen güçlerini kullanma çağırışına uyarak 11.12.2003 tarihinde göreve gelmediği anlaşılmış olup, davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.

Bu durumda, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir."

(Belge-7)

Danıştay 11. Dairesinin 2005/861 Karar ve 2002/871 Esas sayılı kararı

"Dosyanın incelenmesinden, davalı idare bünyesinde sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının 20.4.1995 tarihinde yapılan bir günlük iş bırakma eylemine katılması nedeniyle yaptırılan soruşturma sonucunda; 1. Bölge Disiplin Kurulunun 29.11.1995 tarih ve 1995/186 sayılı kararıyla eylemine uyan Personel Yönetmeliğinin 100/5. maddesi uyarınca tecziyesine ancak eylemin Türkiye genelinde ve eyleme katılımın fazla olması, temel amacın memurlara sendikal hakların verilmesi, ücretlerin yükseltilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi gibi sosyal içerikli talepleri ihtiva etmesi hususları dikkate alınarak Aynı Yönetmeliğin 105. maddesi delaletiyle 99. maddesi uyarınca kınama cezası ile tecyizesine karar verildiği ve 1. Bölge Başmüdürünün onayıyla davacıya ayrıca bir günlük sözleşme ücreti kesintisi uygulandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda gerek 399 sayılı KHK de gerekse TCDD Personel Yönetmeliği ve idare ile davacı arasında imzalanan sözleşmede 1 veya 2 gün özürsüz işe gelmeme halinde disiplin cezası olarak uygulanan aylıktan kesme cezası dışında, sözleşme ücretinden kesinti yapılabileceği yolunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından, 1. Bölge Başmüdürünün onayıyla davacının sözleşme ücretinden bir günlük kesinti yapılmasına ilişkin işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir."

(Belge-8)

Danıştay 12. Dairesinin 2005/313 Karar ve 2004/4643 Esas sayılı kararı

"Olayda, davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan, üretimden gelen güçlerini kullanma çağırışına uyarak 11.12.2003 tarihinde göreve gelmediği anlaşılmış olup, davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği dolayısıyla 657 sayılı. Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.

Bu durumda, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir."

(Belge-9)

YARGITAY; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 199/10183E, 2000/780K Sayılı Kararı

Rize Asliye Ceza Mahkemesince kamu sendikalarınca alınan karar sebebi ile 1 gün görevlerini geçici olarak yapmayan sendika üyeleri hakkında yapılan yargılama neticesinde 1998/447K, 1998/151E sayılı kararı ile sendikal faaliyetleri sebebi ile ceza verilmiş ve verilen ceza Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 199/10183E, 2000/780K sayılı kararı ile temyizen incelenerek bozulmuştur. Yargıtay ilamının gerekçesi ise Anayasanın 53. maddesi, 657 sayılı kanunun 22. maddesinde yapılan değişiklikler ve Uluslararası Çalışma Örgütünün (İLO) 87 ve 151 sayılı sözleşmeleri gösterilerek sendikanın amaçları doğrultusunda üyelere etkinlikte bulunabilme olanağının sağlanmış olmasından bahisle suç unsurunun oluşmadığına kanat getirilmiştir. Yüksek Mahkeme Kararından anlaşılacağı üzere sendikal eylemlere katılımdan dolayı sendika üyelerine herhangi bir ceza verilemeyeceği bir kez daha teyit edilmiştir.

(Belge-10-1)

2- Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2001/3157 Karar ve 2000/12071 Esas sayılı kararı

"Tarih: 02.04.2001, Konu: Gişe Memuru olan davalıların görev yerlerini terk etmeleri nedeniyle kurumun zarara Uğraması.

Sonuç: Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 Sayılı Sözleşme" ile " Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının belirlenmesi Yöntemlerine ilişkin 151 Sayılı Sözleşmelerin varlığıda tartışmasızdır Bu sözleşmeler kabul edilmiş olmakla, Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca artık iç hukuktaki bir hüküm gibi uygulanması gerektiği kabul edilmektedir."

(Belge-10-2)

İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ; İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

1-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 21.04.2009 tarih ve 68959-01 başvuru sayılı kararı

"Başvuru No: 68959/01/Strazburg, TARİH: 21 Nisan 2009

Konu: 01 Eylül 200 tarihinde İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin

Sözleşmenin 34. Maddesi uyarınca yapılan başvuru.

Sonuç: AİHM Oy birliği ile

1-AİHM'nin 11. maddesinin ihlal edildiğine,

2-a-AİHM'nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içerisinde miktara yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak savunması Devlet tarafından başvurana yargılama, masraf ve giderleri için 1.500 Euro ödenmesine,

b-Söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası'nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına,

3-Adil tatmine ilişkin diğer tüm taleplerin reddine."

(Belge-11)

2- İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Satılmış ve Diğerleri/Türkiye Davası

"Başvuru No: 74611/01, 26876/02 ve 27628/02

Strazburg 17 Temmuz 2007

6 Mart 1998 tarihinde, o gün 7.00-15.00 saatleri arası ile 15.00-23.00 saatleri arası çalışan başvuranlardan iki grup, çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla iş yavaşlatma eylemi çerçevesinde üç saat süreyle görev yerlerini terk etmişlerdir. Bu eylem sırasında araçlar gişelerden para ödemeden geçmiştir.

AİHM;1. Başvuruların birleştirilmesine;

2.AİHS'nin 11. maddesine ilişkin olarak dile getirilen şikayetle ilgili olarak başvuruların kabul edilebilir ve geri kalan kısmının kabul edilemez olduğuna;

3. AİHS'nin 11. maddesinin ihlal edildiğine;

4. a) AİHS'nin 44 § 2. maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içerisinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL'ye çevrilmek üzere Savunmacı Hükümet tarafından başvuranlara: karada belirtilen miktarlar kadar ödenmesine,

ii. manevi tazminat için başvuranların her birine 300 Euro (üç yüz Euro);

iii. masraf ve harcamalar için başvuranlara toplu olarak 5.000 Euro (beş bin Euro) ödenmesine;

b) Söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar, Avrupa Merkez Bankası'nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faizin uygulanmasına;

5. Adil tazmine ilişkin olarak dile getirilen taleplerin reddedilmesine;

Karar vermiştir."

(Belge-12)

3- İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Kaya ve Seyhan /Türkiye Davası

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 15.09.2009 tarihli, Kaya ve Seyhan - Türkiye kararında (Application no. 30946/04); Eğitim-Sen üyesi öğretmenlere, 11.12.2003 tarihinde KESK'in çağrısına uyarak, parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle 11.12.2003 tarihinde göreve gelmedikleri ipin uyarma cezası verilmesinin, her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da, sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı, öğretmenlere verilen disiplin cezasının acil bir sosyal ihtiyaca tekabül etmediği ve bu nedenle demokratik bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış, bunun sonucu olarak, bu davada, başvuranların AİHS'nin 11. maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11.maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

(Belge-13)

Sendikalar hangi mevzuata dayanarak eylem kararı almaktadır?

Ahmet KANDEMİR

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber