Bakan Yıldırım: Sakın o siteye girmeyin bu bir tuzak!

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili olarak, "Vatandaşlara şunu tavsiye ediyorum, 'ben de var mıyım' diye merak edip sisteme girme yarışında olmasınlar. Oraya girmek bir tuzaktır. Sizin girmenizi istiyorlar. Oraya girerek size ait başka bilgilere ulaşmak istiyorlar" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Nisan 2016 17:02, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Bakan Yıldırım: Sakın o siteye girmeyin bu bir tuzak!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türk vatandaşlara ait kimlik bilgilerinin sızdırıldığı iddiasına ilişkin, "2010 yılında bir şekilde elde edilen kimlik bilgileri şimdi MERNİS sistemine sızılarak elde edilmiş gibi servis ediliyor. Bu, malum paralel yapının yeni bir operasyonudur. İdari ve adli soruşturma başlatılmış durumda" dedi.

Marmara Grubu Vakfı'nca Wow Otel'de düzenlenen 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne katılarak burada bir konuşma yapan Yıldırım, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldırım, Türk vatandaşlara ait kimlik bilgilerinin sızdırıldığı iddiasına ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuyu ciddiyetle ele aldıkları şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine, 2010 yılında bir şekilde elde edilen kimlik bilgilerinin şimdi MERNİS sistemine sızılarak elde edilmiş gibi servis edildiğini söyledi.

"Bu malum paralel yapının yeni bir operasyonudur" diyen Yıldırım, bütün seçimlerden önce seçime girecek partilerin tamamına yasa gereği bütün seçmenlerin adlarını, adreslerini ve TC kimlik numaralarını içeren bilgilerinin yasa gereği verilmesinin zorunluğu olduğunu vurguladı.

Yayımlanan kimlik bilgilerinde neler var?

Yıldırım, o dönemde yaklaşık 50 milyon seçmen olduğunu ve yayınlananlarda 18 yaşın altındaki vatandaşların bilgilerinin olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu bilgileri seçime giren bütün partilere veriyorsunuz. Bu bilgileri alanlar bilemiyoruz ki kiminle paylaştı. Olay bundan ibaret. Yani seçimler öncesi yasa gereği YSK'nın bütün partilere vermek zorunda olduğu seçmen bilgileri bugün sanki MERNİS sisteminden sızılarak elde edilmiş gibi servis yapılıyor. Bu bir problem. Şimdi yeni Meclisimiz, Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Kanun çıkardı. Bu kanunla birlikte har türlü kişisel veriye erişim güvence altına alınıyor, ilave tedbirler alınıyor. Ama her şeye rağmen erişildiği zaman da buna erişenlere çok ciddi hapis cezaları geliyor.

O yüzden bu ve bu yola tevessül eden kötü niyetli kişilerin bunu kulaklarına iyice yer etmesini özellikle istiyorum. Dolayısıyla bundan sonra buna benzer yapacakları işlerin hesabını verecekler. Önceden yasal düzenleme yoktu yeni yasal düzenleme yapıldı. Şu anda Cumhurbaşkanımızın onayında. Bugün yarın onaydan çıkar, yürürlüğe girer. Dolayısıyla bunu yapmanın ciddi bedeli var."

Yıldırım, kişisel verilerin yayınlanmasının ahlaki de olmadığını, hakka hukuka uymadığını kaydederek, bu bilgilerin internet ortamındaki bilgi havuzundan elde edilen bilgiler olmadığını yineledi.

- "Seçim Kanununda düzenleme yapılmalı"

Yıldırım, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna rağmen bu bize bir şey gösterdi; Seçim Kanununda da yeni bir düzenleme yapmak lazım. Bu bilgileri ya vermemek ya da belirli kısıtlamalar gereği vermek... Artık bilişim gelişti. Sandıklardaki seçmen listelerine erişim problem değil. Seçim zamanı bu bilgiler belirli bir kısıtlamayla verilir. Orada seçmenlere yardımcı olacak listeler şeklinde verilir. Onun dışında partilerle bu bilgiler paylaşılmaz. Çünkü bir kişiyle paylaşılan şey artık sır değildir. Sır, sizin kafanızda durduğu müddetçe sırdır. Kişisel bilgiler sırdır ancak yasal zorunluluktan YSK'nın yapacağı bir şey yok. Vermiştir. Gelişen bu şartlar altında hem yasal düzenleme yapılıyor hem de idari ve adli soruşturma başlatılmış durumda."

- "Vatandaşlar 'Ben de var mıyım?' diyerek girmesin"

Vatandaşları "Ben de var mıyım?" diye merak ederek sisteme girme yarışında olmamaları yönünde uyaran Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

"Siz kendinize ait bilgileri zaten biliyorsunuz. Oraya girmek bir tuzaktır. Sizin girmenizi istiyorlar, girdiğiniz anda size ait başka bilgilere ulaşmak istiyorlar. O kimlik bilgisiyle bir şey yapamaz. Hiç kontrol etmeye gerek yok. Kontrol etmek bu kötü niyetlilerin daha sonraki emellerine hizmet etmek anlamına gelir. Bu yüzden biz hükümet olarak meselenin farkındayız. Gereken hem bilişim altyapısı anlamında çalışmalar hem de yasal ve idari soruşturmalar devam ediyor.

Geçmiş dönemde seçim münasebetiyle partilere verilmiş disketlerden birileri bunu orada ele geçirmiş şimdi de kafa karıştırmak, vatandaşları rahatsız etmek, Türkiye'de sistemlerin güvenilir olmadığı algısını yaratmak ve kötü amaçlı kullanmak için malum örgüt bunu kullanıyor. Ve maalesef bunu da aleni yapamıyor. Başka bir ülkeden başka bir kayıtla bunu yapmaya çalışıyor. Vatandaşların asıl bilgileri sağlamdır. MERNİS sisteminde muhafaza edilmektedir."

- "3. Havalimanı üstlenici konsorsiyum yılda 1,1 milyar avro kira ödeyecek"

Üçüncü Havalimanına ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, burada aynı anda farklı pistlerden kalkış ve inişlerin olacağını belirterek, uçak trafiğinin kat kat artacağını söyledi.

Projenin yap-işlet-devret şeklinde olduğunu, devletin bütçesinden para harcanmadığını, yatırımcı konsorsiyumun 10 milyar avronun üzerinde yatırım yapacağını ifade eden Yıldırım, "25 yıl işletecekler. Bu sürede de KDV'si yaklaşık 1 milyar 100 milyon avro kira bedeli ödeyecekler yıllık. Yani toplam işletme süresi sonunda 27-28 milyar avroluk bir bedelden bahsediyoruz" diye konuştu.

- "Tüm dünya biliyor, Azeri kardeşlerimiz haklıdır"

Yıldırım, Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında yaşanan çatışmalara ilişkin bir soruya karşılık, 1990'lı yıllarda Ermenistan'ın haksız bir şekilde aniden Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesini işgal ettiğini, 1 milyonun üzerinde Azeri vatandaşının yerinden yurdundan olduğunu söyledi.

Anlaşmazlığı uzun yıllardır devam ettiğini, Ermenistan'ın ihlallerde bulunduğunu kaydederek, "Bütün dünya biliyor biz de biliyoruz ki bu konuda Azeri kardeşlerimiz, Azerbaycan haklıdır. Onların kaybettikleri toprakların geri alınması için hem diplomatik hem askeri her türlü tedbiri alma hakları mevcuttur. Her ülkenin topraklarını koruma, topraklarını koruma adına da sonuna kadar savaşma hakkı vardır" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Türkiye ile Azerbaycan'ın her zaman kardeş olduğunu belirterek, olaylar büyümeden hakkın yerini bulmasını ve yerlerinden olan Azerilerin yurtlarına dönmesi dileğinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber