Erdoğan: Yeni Harekatların hazırlığını yapıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlere 16 Nisan'da "dur" deneceğini, aynı günün şehitlerin katilleri için bir fermanın da yazılacağı gün olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Alanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Şenol Güneş Stadı'nın açılışını Aralık 2016'da gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, bugün stadın ulaşım sorununu çözecek bağlantı yolları, kavşaklar ve tünelin de aralarında bulunduğu yatırımların toplu açılışını yaptıklarını söyledi.

Trabzon'a hiçbir dönemde son 14 yılki kadar yatırım yapılmadığını anlatan Erdoğan, ilin, Akçaabat, Sürmene gibi bazı ilçelerine bu yıl, bazı ilçelere de gelecek yıl doğal gaz ulaştırılacağını, Trabzon'da doğal gaz olmayan yer kalmayacağını vurguladı.

Bugün bir kısmı açılan Kanuni Bulvarı'nın bir bölümünün 2019'da, bir bölümünün ise 2020'de tamamlanacağı bilgisini paylaşan Erdoğan, Trabzon-Maçka yolunun eksik kalan bölümlerinin ise 2018'e kadar bitirileceğini dile getirdi.

- "Trabzon'a 24 yeni tesis kazandırıldı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zigana Tüneli projesinin 2019'da hizmete gireceğine dikkati çekerek, buradan istifade eden herkesin bu rahatlığı göreceğini bildirdi.

Trabzon-Erzincan arasında yapılacak demir yolu proje ihalesine bu yıl çıkılacağına işaret eden Erdoğan, Trabzonluların artık başka yerlere gitme ihtiyacı duymadan bu cennet topraklarda çalışıp, hayatını sürdürebileceği imkanları sağlama yolunda önemli bir adım atıldığını anlattı.

Erdoğan, Trabzon'a birçok bakanla gelmesinin bu ile verdikleri önemin bir ifadesi olduğuna işaret etti.

Sağlık alanında bugüne kadar Trabzon'a 24 yeni tesis kazandırdıklarını, sırada çalışmaları süren şehir hastanesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Her ne kadar Of Sürmene Yaylası 15 doktora bedel olsa da biz, Trabzon'u en güzel sağlık hizmetleriyle buluşturmakta kararlıyız. Bu şehir hastanesi öyle bir efsane ki bir kapıdan girdiğin zaman her şey hastanenin içinde bitiyor... Modern bir kalkınma, modern bir şehircilik ancak böyle olur, modern bir ülke böyle olur.

Kılıçdaroğlu'nun, SSK'ya Genel Müdür olduğu döneme bakın. Savaş Ay'ın programlarını izliyordunuz değil mi? O programlarda, beyefendinin genel müdür olduğu dönemleri biliyorsunuz değil mi? O yavrularımızın ne çileler çektiğini görüyorsunuz değil mi? Ne diyor? 'On sene önce bugünden daha iyiydi' diyor. Ula sen ne işe yaraysun?"

- "Ayağımızdaki prangalardan kurtulmak istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, ulaşım, adalet, emniyet, enerji ile gıda ve tarımda bir çok adım attıklarına değinerek, bundan sonra çok daha farklı adımlar atacaklarını ifade etti.

Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Bize durmak yok ama benim sizden bir isteğim var, 16 Nisan bizim için bir devrimdir, devrim. Ayağımızdaki prangalardan kurtulmak istiyoruz, mesele bu. Önümüzü kesmek isteyenlere, bizi durdurmak isteyenlere, ikide bir prangaları tutarak çekmek isteyenlere 16 Nisan'da 'dur' demeye var mıyız? 16 Nisan'da bu ülkenin gidişini engellemeye çalışanlara 'dur' demeye var mıyız? 16 Nisan'da bu Batı'nın Türkiye üzerinde yamanmış asalaklarını söküp atmaya var mıyız? 16 Nisan'da bu hizmetlerin çıtasını yükseltmek için 'evet' demeye hazır mıyız? 16 Nisan'da tüm Karadeniz'e, tüm Türkiye'ye örnek olacak bir 'evet' oyuyla, 'evet' oranıyla sandıkları patlatmaya var mıyız?"

Bu millete sevdalı ve aşık olduklarını belirten Erdoğan, "Bu aşkın, bu sevdanın önünde kimse duramaz. Hani 'Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim' diyorsunuz ya biz de milletimizi sevdiğimizi, Trabzon'u sevdiğimizi buradan dünyalara bildiriyoruz." dedi.

Trabzon'un, Türkiye'nin huzurunun, güvenliğinin ve geleceğinin kilit taşı olduğunu ve tarihinin hiçbir döneminde devlete küstüğünün görülmediğini vurgulayan Erdoğan, "Trabzonlu yanlış yapan devlet görevlisine kızar, hiddetlenir ama devletine asla toz kondurmaz." ifadesini kullandı.

İçişleri Bakanlığını Trabzonlu Süleyman Soylu'ya emanet ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleriyle mücadele konusunda başarılı çalışmalarından dolayı Soylu ve ekibini tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"Gerçekten silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, korucularımızla şu son dönemde hakikaten Tendürek Dağları'nda, Gabar'da, Cudi'de, Besler Deresi'nde, bütün oralarda çok büyük bir mücadele veriliyor, şehitlerimiz var ama onlara kan kusturduk, inlerine girdik. Şehirlerin altında, evlerin altında bunlar şehir kurdular, oralara girdik. Silahlı kuvvetlerimiz büyük işler başardı, polisimiz büyük işler başardı, korucularımız büyük işler başardı ve şu anda onlardan da binlerce terörist öldürüldü. DEAŞ'lı aynı şekilde üç bine yakın Suriye'de öldürüldü. Tabii ki şehitler oluyor, olmasa İstiklal Marşımız, Akif, 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek, vatanımdan beni dünyada cüda' der miydi?"

Vatandaşların "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklindeki tezahüratları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O, sıradan bir makam değil, Rabbimiz ne buyuruyor? 'Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' Bitti, mesele bu. Onların gıdası Allah'tan, makam Allah'tan, o makamdan yüce makam yok. Peygamberimize en yakın makamda onlar. Onların annesi olmak, onların evladı olmak, onların eşi olmak bambaşka bir mükafat. Ne mutlu onlara. Rabbim bizleri de bu makamla inşallah taltif etsin." dedi.

- "Ah alçaklar ah"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'un terörle mücadelede iki yıllık süre içinde asker ve polis 21 şehit verdiğini anımsatarak, "Özel harekatçı Ahmet Çamur kardeşimizin cenazesine bizzat katılmıştım, Allah rahmet eylesin. Daha sonra bu kardeşimizin şehadetinde PKK'yla birlikte Feto'nun da parmağı olduğunu öğrendim, ah alçaklar ah. Bu işe karışanların hepsi de hak ettiği cezayı buldular." diye konuştu.

Biri Ankara'da diğeri İstanbul'da olmak üzere 15 Temmuz gecesi iki Trabzonlu vatandaşın darbeciler tarafından şehit edildiğini hatırlatmasının ardından vatandaşların, "İdam" tezahüratı yapmaları üzerine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu 16 Nisan aynı zamanda şehitlerimizin katilleri için bir fermanın da yazılacağı gündür. 16 Nisan'dan sonra Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Ben idama varım', Sayın Bahçeli zaten hükmünü vermişti, açıkladı kanaatini, Sayın Yıldırım'ın kanaatini de biliyorum dolayısıyla 16 Nisan'dan sonra parlamentoya bu katillerle ilgili idam teklifi geldiği zaman bu parlamentodan geçtiğinde, onaya bana geldiğinde ben bunu tereddütsüz onaylarım. 'Avrupa Birliği ne der, George ne der, Hans ne der, Helga ne der' beni enterese etmez. Beni 'Ahmet ne der, Mehmet ne der, Hasan, Hüseyin ne der, Ayşe, Fatma, Hatice ne der, Allah ne der' o ilgilendirir. Onun için onaylarım. Şimdi öyle diyorlar, 'Ama siz idamdan yanaymışsınız' diyorlar. 'Evet, idamdan yanayım' dedim. Bunu kim diyor? Batılılar diyor. Ne olacaktı? Benim 249 şehidimin kanını kim geri getirecek? Onları kim geri getirecek? Onların anaları, babaları, eşleri, çocuklarının gözyaşlarını kim dindirecek? Var mı bunun bir cevabı? Yok. Ama siz Amerika'da ne yapıyorsunuz? Hemen anında yatırıyorlar ve hallediyorlar, dünyanın birçok ülkesinde var. Kaldı ki o ayrı mesele, güven meselesi ayrı, ondan sonra çıkar meydanlarda gereğini yine söyleriz."

Erdoğan, gerekirse konuyla ilgili bir halk oylaması da yapabileceklerini belirterek, "Millet ne diyor? Millet 'idam' diyorsa mesele bitmiştir. Milli iradenin üstünde beşer planında bir irade yoktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehitlerin tek bir damla kanının bile boşa gitmediğini, Türkiye'nin tarihinin en önemli mücadelesini verdiğini belirterek, "Birilerinin iddia ettiğinin aksine bu süreçte Türkiye kuşatılmıyor, tam tersine Türkiye kefenini yırtarak gömülmeye çalışıldığı mezardan çıkıyor. Türkiye'yi bin yıllık coğrafyasından, bin yıllık kardeşlerinden ve soydaşlarından kopartıp kendi içine hapsedenlerin telaşı işte bu yüzden." dedi.

Erdoğan, Atatürk Alanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, ülkesinin ve devletinin bekası için şehitler tepesini boş bırakmamakta kararlı olan milletin önünde kimsenin duramayacağını söyledi.

İstiklal Marşı'nın "Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın.' dizesini hatırlatan Erdoğan, "F-16'lar bomba yağdırırken benim gençlerim kaçıp gitti mi? Tanklar üzerlerine gelirken kaçıp gittiler mi? Hatta tankların altına yattılar. Fakat duydum ki, ben Yeşilköy'e gelmeden önce Sayın Kılıçdaroğlu oraya gelip, oradan hemen bir yere geçmiş. Kaçmasaydın. Bak o kadar millet Yeşilköy'deydi. Ondan biraz sonra da ben Yeşilköy'e indim. Geldik oraya, milletimizle beraber üzerimizden F-16'lar, helikopterler geçiyordu. Niye? Milletimle beraber olmak... Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Mesele budur." diye konuştu.

Erdoğan, lider olmanın kolay olmadığını, liderin taşın arkasına saklanması halinde ordunun dağın arkasına saklanacağını belirtti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi CHP'nin Bakırköy ilçe başkanının evine gittiğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"16 Nisan, bunlara ders verme günüdür. Şimdi kimler 'hayır' diyor? Dikkat edin, Kandil, PKK, İmralı, Pensilvanya, Feto 'hayır' diyor. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu da 'hayır' diyor. Şimdi bunların hepsi aynı yere oturdu mu? Ne yazık ki, Saadet Partisine gönül veren kardeşlerimizi tenzih ediyorum ama Saadet'in başındaki birileri de onlarla beraber şimdi. Ne yazık ki 'hayır' diyor. İstemezdim onlar bu hale gelsin. Ne yazık ki, kadere bak. Kimler kimlerle beraber yan yana geliyor. Ah ah... Nereden nereye... Ne oldum deme, ne olacağım de. Hep bunlar imtihan. Fakat ne olursa olsun 16 Nisan unutmayın bir yol ayrımıdır."

Erdoğan, ülkede 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman bugün "hayır" diyenlerin o gün de "hayır" dediğini dile getirdi.

- "Bunlar 'hayır' dedi diye biz duracak mıyız"

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Marmaray'a, birçok büyük projeye yine aynı odakların "hayır" dediğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Peki bunlar 'hayır' dedi diye biz duracak mıyız? Yolumuza devam, durmak yok. Şu anda dev çılgın projelerden bir tanesi de neydi? 18 Mart Çanakkale Köprüsü. Onun temelini de attık mı? 'Ekonomi bitti, battı' dedikleri dönemde attık. Peki bunun şu andaki maliyeti ne biliyor musunuz? 11 katrilyon. Yüzde 50'si yabancı, yüzde 50'si yerli sermaye. Türk-Kore ortaklığı. Buyrun, iş bilenin, kılıç kuşananın. İşte 18 Mart'ta onun temelini attık. Allah nasip ederse 2022 gibi onu da bitireceğiz. Dünyanın bir numarası. Türkiye uçuyor fakat diyoruz ki daha hızlı gidelim. Biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız, bunda kararlıyız. Biz şuna inandık, bizim ezan, bayrak, vatan, sevdamız var. Onun için 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' dedik, yürüdük."

- "Kardeşlerimizle kucaklaştıkça adeta kuduruyorlar"

Bu toprakların bin yıldır kanla yoğura yoğura vatan haline getirildiğini, kolay kolay bugünlere gelinmediğini aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu mübarek vatana göz dikenler varsa, önce bizim ödediğimiz bedelden daha fazlasını ortaya koymayı kabul etmelidir. Şundan emin olunuz, şehitlerimizin tek bir damla kanı bile boşa gitmiyor. Türkiye, tarihinin en önemli mücadelesini veriyor. Birilerinin iddia ettiğinin aksine bu süreçte Türkiye kuşatılmıyor, tam tersine Türkiye kefenini yırtarak gömülmeye çalışıldığı mezardan çıkıyor. Türkiye'yi bin yıllık coğrafyasından, bin yıllık kardeşlerinden ve soydaşlarından kopartıp kendi içine hapsedenlerin telaşı işte bu yüzden. Suriye'yi, Irak'ı, Mısır'ı, Balkanları, Kafkasları sanki bizimle hiç ilgisi olmayan yerlermiş gibi gösterenler, biz bu coğrafyalarla, oradaki kardeşlerimizle kucaklaştıkça adeta kuduruyorlar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yeniden bölgeyi tanzime kalkanların Türkiye'ye, "Siz yerinizde oturun, hiçbir şeye de karışmayın." dediklerini, sadece bu kadarla da kalmadıklarını, devam ettiklerini ifade etti.

- "Teröristler cehennemin yedi kat dibinde bile olsalar..."

Aynı kişi ve odakların, "Gerekirse sizin topraklarınızdan bir kısmını, halkınızdan bir bölümünü de çekip alabiliriz, sesinizi çıkarmayın." dediğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ey Trabzon, buradan öyle bir ses ver ki, Kandil'deki terör baronları da, Pensilvanya'daki şarlatan da onları kukla gibi kullananlar da duysun. Bu ülkenin tek bir taşına göz dikenin gözünü çıkartır mıyız? Bu ülkenin tek bir karış toprağına el uzatanın elini kırar mıyız? Bu milletin birliğini, beraberliğini bozmak için fitne çıkartanların dersini verir miyiz? Teröristler değil El Bab'da değil Haseke'de değil Kandil'de değil Sincar'da değil Avrupa'da, cehennemin yedi kat dibinde bile olsalar bulup dünyayı başlarına yıkar mıyız? Emin olun işte bu sesleri duyanların yürekleri titriyor. 'Türkler yeniden dirildi' diyorlar. Aynen dirilişte olduğu gibi."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin El Bab kentinin teröristlerden temizlenmesiyle Fırat Kalkanı Harekatı'nın birinci etabının sona erdiğini belirterek, "Şimdi diğer bölgelerde de terör örgütlerinin tepesine binmek için yeni harekatların hazırlıklarını yapıyoruz. Yeni harekatlara yeni isimler vereceğiz. Baharı bekleyen tüm terör örgütlerine, PKK'sıyla YPG'siyle DEAŞ'ıyla FETÖ'süyle çok güzel sürprizlerimiz var. Önümüzdeki aylar Allah'ın izniyle Türkiye'nin ve Türk milletinin baharı, teröristlerin ise kara kışı olacaktır." dedi.

Erdoğan, Atatürk Alanı'ndaki toplu açılış töreninde, 16 Nisan'daki halk oylamasında "evet" diyerek dostların yüreğine ferahlık, düşmanların kalbine korku salınacağını belirtti.

Alandakilere buna "Hazır mıyız?" diye soran ve "evet" yanıtı alan Erdoğan, "Sevda türkülerinde bile 'Haydi gülüm yandan yandan, biz korkmayız ondan bundan' diye meydan okuyan Trabzonlu, 16 Nisan'da 'evet' diyerek ülkesine bulaşanlara haddini bildirmeye hazır mı?" ifadesini kullandı. Erdoğan, "evet" karşılığı veren vatandaşlardan halk oylamasına kadar kapı kapı dolaşmalarını, tanıdıklarını, akrabalarını aramalarını ve sandığa gitmeyen kimse bırakmamalarını istedi.

Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Fırat Kalkanı Harekatı'nı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Suriye'de El Bab'ın da teröristlerden temizlenmesiyle Fırat Kalkanı Harekatı'nın birinci etabını sona erdirdik. Şu anda bitti. Bundan sonra da olacaktır. Durmak yok yola devam. Şimdi diğer bölgelerde de terör örgütlerinin tepesine binmek için yeni harekatların hazırlıklarını yapıyoruz. Yeni harekatlara yeni isimler vereceğiz. Baharı bekleyen tüm terör örgütlerine, PKK'sıyla YPG'siyle DEAŞ'ıyla FETÖ'süyle çok güzel sürprizlerimiz var. Önümüzdeki aylar Allah'ın izniyle Türkiye'nin ve Türk milletinin baharı, teröristlerin ise kara kışı olacaktır.

Siz bakmayın terör örgütlerinin kimi Avrupa ülkelerini arkalarına alıp efelenmeye başladıklarına. Türkiye güçlü olduğu, kararlı bir şekilde yoluna devam ettiği sürece Avrupa ülkelerinin de böyle devam etme şansı yoktur. Zor, oyunu bozar. Biz terör örgütleri üzerinden kurulan bu oyunu zorla da olsa bozacağız."

Türkiye'nin bu tezgahlarla ilk defa karşılaşmadığını dile getiren Erdoğan, aynı zihniyetin bir asır önce de aynı talepleri ifade ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, talepte bulunanların o dönem "Hasta adam" ifadesini kullandığını anımsatarak, şöyle konuştu:

"Hasta adam dedikleri bu ülkeyi ellerinde cetvelle kağıt üzerinde parsel parsel bölmüşlerdi. Çanakkale'de ve İstiklal Harbi'nde bu oyunu bozup önümüze koydukları haritaları cetvelleriyle birlikte hazırlayanlara iade ettik. Son 3 yıldır her fırsatı kullanarak, imkanı değerlendirerek bize diz çöktürmeye, bize yeniden hasta adam muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Bu Feto denilen alçağı bunun için beslediler, bunun için üzerimize gönderdiler, 40 yıldır bu topraklarda bunu beslediler. PKK'yı bunun için çukurlar üzerinden sahaya sürdüler. Suriye'de YPG/PYD diye bir maşayı bunun için icat ettiler, DEAŞ'ı bunun için besleyip büyüttüler. Avrupa'da bizim bakanlarımızın konuşacakları salonların anlaşmalarını, uçaklarının uçuş izinlerini iptal ederek engelleyenler kendi şehirlerini polis himayesindeki terör örgütlerine teslim ettiler."

- "Hesabı mutlaka sorulacak"

Almanya'nın, Avusturya'nın, Belçika'nın, Hollanda'nın, İsviçre'nin ve İsveç'in bu davranışı sergilediğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hele Hollanda'nın ülkemizin bir kadın bakanına tüm uluslararası antlaşmaları ve teamülleri çiğneyerek yaptığı terbiyesizlik var ki hesabı mutlaka sorulacak. Arabanın içine mahkum ettiler. Orada bir gencimizin, Trabzonlu hemşehriniz, o kardeşimizin üzerine itlerini, köpeklerini saldırttılar. Onlar atlarıyla itleriyle gele dursunlar, gereken dersi alacaklar. Türkiye'nin bir kabile devleti olmadığını, kendisine yapılan her iyiliğin karşılığını verdiği gibi her terbiyesizliğin hesabını da mutlaka soracağını bilmeyenlere göstereceğiz. Tabii bu işler sabır gerektirir. 'Men sabera zafera'. Sabreden kimse zafere ulaşır. Bu işler soğukkanlılıkla, stratejiyle olur."

"Sabırla koruk helva olur" atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemize yönelik terbiyesizliklerin gerisinde bin yıllık, 500 yıllık karın ağrılarının yattığını çok iyi biliyoruz. Türkiye'yi yarım asırdan fazla zamandır Avrupa Birliği kapısında bekletenlerin hesabını çok iyi biliyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, "16 Nisan'da 'evet' diyerek, Türkiye'ye terbiyesizlik yapanlara en güzel cevabı veriyor muyuz? 16 Nisan'da 'evet' diyerek terör örgütlerini Türkiye'ye tercih edenlere hadlerini bildiriyor muyuz?" diye sordu. "Evet" yanıtı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'daki Trabzonlulara da seslenerek, şunları söyledi:

"Sakın ha şu 6 gün sandıkları ihmal etmeyin, 'Sandıklara gidin' diyorum. Alın terinizle, emeğinizle, yüreğinizle orada sahip olduğunuz her şey sizin hakkınızdır. Demokratik ve ekonomik haklarınıza çok iyi sahip çıkın. Türkiye tüm imkanlarıyla, kurumlarıyla dünyadaki tüm kardeşlerinin yanındadır. Biz nerede olursa olsun vatandaşlarımızın haklarını, hukuklarını, geleceklerini korumakta kararlıyız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. 16 Nisan'da Avrupa'daki sandıklardan çıkacak sonuç, size şaşı bakan yönetimlere vereceğiniz en büyük mesaj olacaktır."

- "Çılgın Türkleri durduramayacaksınız"

Sahada başa çıkamayanların Türkiye'yi bel altı vuruşlarla yıpratmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, "Bir Alman dergisi yine ülkemizi karalayan bir kapak yapmış. Neymiş? 'Terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadele Türkiye'yi sarsıyor'muş. Ben de diyorum ki onlar böyle söylüyorsa siz bu mücadelenin Türkiye'yi güçlendirdiğinden emin olun. Neymiş? 'Türk ekonomisinin üzerinde hayaletler dolaşıyor'muş" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliğinin yüzde1,5 büyüdüğü bir dönemde Türkiye'nin yüzde 2,9 büyüdüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Asıl hayalet onların üzerinde demektir. Neymiş? 'Yabancı yatırımcı gelmiyor'muş. Ya Türkiye'ye 2015'te 17,5 milyar dolar, geçen yıl ise 12,5 milyar dolara yakın uluslararası yatırım geldi. Biz gelmeden önce yıllık ortalama 1 milyar yatırım gelirdi. Ama biz geldikten sonra bir ara 23 milyar dolara kadar çıktı, başbakanlığımda. Şimdi de 17,5 - 12,5 milyar dolar bunlar, sürekli evelallah koşuyoruz, kovalıyoruz daha da iyi olacak. İşte ihracat. Bak, yine patlayıverdi. Daha iyi olacak. Oradaki gerilemenin sebebi de biz değiliz. Zira aynı dönemde tüm dünyada uluslararası yatırımlar üçte bire yakın düşüş gösterdi. Üstelik geçen yıl ülkemize yapılan uluslararası yatırımların yarıdan fazlası 15 Temmuz darbe girişiminin ardından geldi. Bu yıl geçen yıldan daha iyi bir seviyeye çıkacağımızın işaretlerini şimdiden almaya başladık. Daha da önemlisi artık ülkemize katma değeri daha yüksek yatırımlar geliyor. Anlaşılan o ki darbe girişiminin bile engelleyemediği bir büyümeden ve uluslararası sermaye girişiminden rahatsız olanlar bu şekilde başarımızı gölgelemeye kalkıyorlar. Bak, şimdi sesleniyorum onlara, Rize Havalimanı'nın bugün temelini attık, bize olumsuz yaklaşanlar inşallah bundan sonra oraya da inecekler. Aynen Ordu-Giresun Havalimanı gibi o da denizin üzerinde bir havalimanı. Türkiye bu ya. Çılgın Türkleri durduramayacaksınız, Türkiye'nin önünün böyle operasyonlarla kesildiği günler geride kaldı. Eski Türkiye yok artık."

İstanbul'da yapılan dünyanın en önemli havalimanının ilk etabının gelecek yıl açılacağını ifade eden Erdoğan, yıllık yolcu kapasitesinin 90 milyon olacağını, 2022 sonu, 2023 yılı itibarıyla bunun 150-200 milyona çıkacağını vurguladı. Erdoğan, "Sıkıntı bu işte. 'Ya bu Türkler ne yapıyor' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kontrollü darbe" ifadelerine ilişkin, "Sende zerre kadar dürüstlük varsa madem elinde dosyalar var, elinde belgeler var çık bunları açıkla. 16 Nisan'dan sonraya kalırsa geç kalırsın, geç ama bu onur meselesi. Çünkü bu yalan makinesi, yalan. Bunda dürüstlük yok." dedi.

Erdoğan, Atatürk Alanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, anayasa değişikliği hakkında bilgi verdi.

Değişiklikle seçilme yaşının 18'e düşürüleceğini, bunun yanı sıra demokrasi, ekonomi, yatırımlar, terörle mücadele ve yurt dışında hakkını arama konularında artık farklı bir Türkiye olacağını aktaran Erdoğan, "Bugün artık bir yandan terör örgütleriyle mücadele ederken diğer yandan Çanakkale Köprüsü'nü inşa eden bir Türkiye var. Suriye'de, Irak'ta operasyonlar yürütürken diğer yandan İstanbul'da dünyanın en büyük havalimanını inşa eden bir Türkiye var." ifadelerini kullandı.

- "Madem elinde dosyalar var, çık bunları açıkla"

Terör örgütlerinin, başına geleceği bildiği için 16 Nisan'da "Hayır" diyeceğini belirten Erdoğan "Hadi Avrupa'yı da anladık. Türkiye'yi güçlü görmek istemedikleri için 16 Nisan'da 'Hayır' diyorlar. Peki bu CHP'ye ne oluyor da 'Hayır' diyor? Hani bunlar, 12 Eylül'de o darbe anayasası yapıldığı zaman, darbe anayasasına bunlar 'Hayır' dediklerini söylüyorlardı. Şimdi, biz o 'Hayır' denilen darbe anayasasının tersini yapıyoruz, onu düzeltiyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, CHP'lilerin sadece "hayır" demekle kalmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP'ye gönül verenleri kastetmiyorum, tepesindekileri kastediyorum. Bunlar, sadece yalan söylemekle kalmıyor, işi çok çirkin yerlere kadar götürüyor.

İşte bir CHP milletvekili çıkmış, mikrofonun başına ne diyor biliyor musun? 'Eğer, 16 Nisan'da 'evet' çıkarsa biz bunları İzmir'e kadar kovalayıp, denize dökeceğiz.' Bunu söyleyen de Konya milletvekili. Sen, geri zekalı mısın? Sen kiminle aşık atıyorsun? Genel başkanları aşağı kalır mı? O da çıkmış, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' demiş. Ey Kılıçdaroğlu sende zerre kadar dürüstlük varsa madem elinde dosyalar var, elinde belgeler var, çık bunları açıkla. 16 Nisan'dan sonraya kalırsa geç kalırsın, geç ama bu onur meselesi. Çünkü bu yalan makinesi, yalan. Bunda dürüstlük yok.

İşte söyledim. Havalimanında darbecileri gördü, saklanacak yer aradığından haberimiz olmasa diyeceğiz ki 'Herhalde bir bildiği var'. Bakırköy'de arkadaşları söylüyor. Bir ilçe başkanının veya belediye başkanının evine kaçtı. 7 Ağustos olayında kendisini ben davet ettim. Özel kalemim onları aradı. Sayın Bahçeli 'Evet' dedi. Ama o son güne kadar bize cevap vermedi. Baskıyı yedi, yedi yedi ondan sonra son gün o da Yenikapı'ya geleceğinin haberini verdi. Ama şimdi Yenikapı ruhu var mı, yok mu onu tartışıyor. Haddine mi senin, geç. Sen ne anlarsın Yenikapı ruhundan."

Yenikapı ruhunda birlik, kardeşlik, beraberlik, ezan, bayrak, vatan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bayraktan bahsediyor, sen bayraktan bahsetme. Senin biz Hakkari'de yaptığın mitingde bayrak sevgini biliriz. Sen, orada bir tane Türk bayrağı gösteremedin, kendi partinin bayrağını bile gösteremedin. Orada, HDP'lilerle gittin miting yaptın. Sen, kiminle konuşuyorsun? Sorsan, demokratlığı kimseye bırakmaz. Önce git, bu milletvekiline hesap sor, 'Ne yapıyorsun sen? ' de. Sen kimsin, sen kimi denize döküyorsun terbiyesiz, kimi denize döküyorsun? 16 Nisan'da bu millet "Evet' diyecek, sen denize dökeceksin. Ulan, seni yola çıkartmazlar, yola. Sen, Samsun'dan yola çıkacaksın, öyle mi? Samsun'dan yola çıkamazsın." değerlendirmesinde bulundu.

- "16 Nisan, tek parti dönemi artıklarının defterlerinin dürüleceği gündür"

CHP'nin meydanlara çıkamadığını, kahve köşelerinde çay sohbetleri yaptığını belirten Erdoğan, "Meydanlara çıkmaya yüzleri yok. Zaten 'CHP'yi kazıyınca altından faşizm çıkar' dediğimizde kızıyorlar. Yalan mı? İşte örneği ortada. 'Denize dökermiş', terbiyesize bak. 16 Nisan, işte milleti, onun tercihlerini, değerlerini, haklarını hiçe sayan bu tek parti dönemi artıklarının defterlerinin de dürüleceği gündür. " ifadelerini kullandı.

Erdoğan, yeni sistemde cumhurbaşkanının, milletin yarısından bir fazlasının oyuyla seçilmek zorunda olduğunu anımsatarak, "Milli iradeye 'Hayır' diyemezsin. Millete hakaret eden bu kafanın bırakın seçilmeyi, yüz bin imza bulup aday olabilmesi bile mümkün değildir. Biz, bu tipleri denize falan dökmeyeceğiz. Ne yapacağız, biliyor musunuz? Söyleyeyim, sakin olun. Biz, bunları inşallah bir siyaset müzesine koyacağız. Nasıl, iyi değil mi? Çünkü, bunlar ibretlik, çünkü bunlar türlerinin son örneği. Gelecek nesiller, bu eziyetten kurtuluyor. Bu densizlere ağzının payını vermek için Trabzon, hazır mısınız?" diye konuştu.

- Notlar

Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle alana gelişinde Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın yanı sıra bölge milletvekilleri eşlik etti.

Alana gelişinde Erdoğan'a, Trabzonspor'un atkısı hediye edildi.

Erdoğan'ın, şarkıcı Arif Nazım'ın kendisi için yazdığı şiirli klibin izletildiği sırada duygulandığı görüldü.

Konuşmalar sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki bakanlarla yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılış kurdelesini kesti.

Ardından restorasyonu biten Trabzon Büyükşehir Belediyesi binasının açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kısa bir konuşma yaptı.

Erdoğan, "Çok tarihi öneme haiz, özellikle ülkemizin idamla, ne yazık ki demokrasi noktasında övünenlerin, idama mahkum ederek ölüme uğurladıkları Adnan Menderes'in de şereflendirmiş olduğu şu mekan bir restorasyondan geçti." dedi.

Belediyenin hizmet binasının yeni dönem açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan,

Trabzonlulara hayırlı olması temennisinde bulundu.