Son yıllarda küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani lokal ve
şiddetli yağışların, can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan sel ve heyelanlara yol
açtığı Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, son haftalarda mevsim normallerinin altında
yoğun kar ve yağmur yağışları görüldü. Özellikle mart ayında yoğun kar düşen
bölgede, Trabzon, Ordu, Samsun ve Rize?de pek çok noktada kaya düşmesine de
neden heyelanlarda artış yaşandı. Bölge illerinde kar yağışının ani erimesi
kaynaklı, toprağın yumuşamasıyla oluşan heyelanda, can kaybı yaşanmazken, tarım
arazileri ile istinat duvarları yıkılan kent merkezlerinde yamaca yakın site
ve binalarda da hasar oluştu. Bölgenin zorlu coğrafyasındaki tarım arazilerine
köklü ağaçlar dikilmesinin yanı sıra riskli istinat duvarlarının gözden geçirilip,
güçlendirilmesini öneren uzmanlar da, olası sel ve heyelanlar için gelecek 5
ayın kritik olduğuna dikkati çekti.
SEL VE HEYELANDA SON DERECE KRİTİK AYLAR
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi, Jeoloji Mühendisi Prof.
Dr. Osman Bektaş, yağışların bölgedeki heyelanları tetikleyeceğini belirterek,
"Önümüzdeki 5 ay sel ve heyelan açısından son derece kritik aylardır. Bilindiği
gibi seller, heyelanlar 2 doğal olay ama biz bu doğal olayları doğal afete dönüştürüyoruz.
Nisan, mayıs aylarında havaların da ısınmasıyla birlikte dağların zirvesinde
ve yamaçlarında biriken karlar sıcaklık nedeniyle eriyor ve derelerin debisini
arttırıyor. Buna da yağmur eşlik ederse derelerin debisi haliyle daha fazla
artacak ve beklenen seller yaşanacak. Tabii bu seller aynı zamanda aşırı yağış
ile birlikte bölgedeki heyelanları da tetikleyecek. Dolayısıyla Nisan, Mayıs
aylarını bahar sel ve heyelanları dönemi, diye isimlendirilebiliriz. Haziran,
temmuz aylarına geldiğimiz zaman olay daha farklı bir şekle dönüşüyor. Atmosferin
ısınması ve Karadeniz?in ısınması ile nemli hava yükseliyor ve dağların kuzey
yamaçlarında yani denize bakan yamaçlarında ani yağmur şeklinde dökülüyor. Bu
da sellere ve bununla beraber heyelanlara sebebiyet veriyor? dedi.
'SEL VE HEYELANLARDA ARTIŞ OLACAK?
Özellikle nisan, mayıs aylarında karların erimesinin son derece etkili olduğunu
kaydeden Prof. Dr. Bektaş, şöyle devam etti:
"Yaşadığımız olaylar yasa ve yönetmelikle çözülmüyor. Önemli olan yasa
ve yönetmeliklere uygulayabilmek. Halkın bilinçlenmesi lazım. Sel riski dediğimiz;
selde olabilecek olan can ve mal kaybının artmasıdır. Son yüzyıla bakın. 100
yıl önce bir dere yatağında, sel riski azdı. Çünkü yüzyıl önce o dere yatağında
birkaç insan yaşıyordu. Ama bugün o dere yatağında yüzlerce insan yaşıyor, yüzlerce
ev var. Dolayısıyla olabilecek aynı sel, aynı tehlike çok daha fazla can ve
mal kaybına sebebiyet verecek. Netice itibarıyla derelerin yönetimini çok iyi
dizayn etmemiz lazım. Mevsim değişiyor. Mevsime bağlı olarak havaların ısınması
yeni doğal olaylara yani heyelan ve sel dönemine girdiğimizi gösteriyor. Özellikle
nisan, mayıs aylarında karların erimesi son derece etkili. Buna yaz yağmurları
da etki ederse sel ve heyelanlarda artış olacak. Temmuz ağustos aylarında ise
yine mevsim değişimine bağlı olarak farklı bir şekilde yeni sel ve heyelanlar
yaşamamız mümkün olacak.?
TAŞKIN RİSKİ MİNİMİZE EDİLİYOR
Öte yandan Doğu Karadeniz'in zorlu coğrafya ve iklim şartlarında makineli çalışmalarla olası taşkınlara karşı tedbirlerini sıklaştıran Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri, bölgede kurum ve ıslah projelerine de ağırlık veriyor.