Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yeni müfredat çalışmaları hakkında
açıklama yaparak; değişikliklerin işin uzmanları, uygulayıcı öğretmenler ve
sürecin bütün paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirilmesi halinde faydalı
olacağını söyledi.
Milletin milli bakış açıları ile örtüşen milli eğitim için milli ve yerli müfredat
hazırlanmasını isteyen Geylan, toplumsal dayanışma, milli bilinç, millet, vatan
ve bayrak sevgisinin de özenle vurgulanması gerektiğinin söyledi.
Dünya ve Türkiye için ihtiyaçların göz önünde bulundurularak, 21. yüzyıl becerilerinin
mutlaka müfredatta yer alması gerektiğine vurgu yapan Geylan, "Uzay çağının
konuşulduğu günümüzde, savunma, ilaç, gıda, denizcilik, farklı dünya ülkeleri
ile yapılan işbirlikleri ve sanayide yapmış olduğumuz atılımlar, dünyanın yapay
zeka ve farklı teknolojileri gündeme alması eğitim programlarında mutlaka yer
almalıdır" dedi.
"Yapılacak değişiklikler, işin uzmanları ile yapılması halinde faydalı olur"
Geylan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Bakanlık yöneticilerinin kapsamlı
yenilik yapma çalışmalarını ilgi ile takip ettiklerini belirterek, "Türk Eğitim-Sen
olarak, yapılacak değişikliklerin işin uzmanları, uygulayıcı öğretmenler ve
sürecin bütün paydaşlarının katılımı ile yapılması halinde faydalı olacağına
inanıyoruz. Ancak böyle olursa hazırlanan programların Türk eğitim sisteminin
ihtiyacı olan atılıma aracı olabileceğinin özellikle altını çiziyoruz. Aksi
takdirde iyi olacağı düşüncesi ile başlatılan ve beceri temelli, bütüncül bir
eğitim modeli iddiası ile ortaya çıkan bu güncellemenin; öğretmenlerin görüşleri,
önerileri ve talepleri alınmadan yapılması emeklerin sakıt olmasına mahal verecektir"
diye konuştu.
"Bizlere ihtiyaç duyulan her yerde var gücümüzle katkı sağlayabiliriz"
Türk Eğitim-Sen'in bütün unsurları ile Türkiye'nin geleceği adına yapılacak
her faaliyete Türk milletinin değerlerini dile getirmek adına katılım sağlamaya
çalıştığını söyleyen Geylan, "Tüm eğitim çalışanları, akademisyenler ve öğretmenler
Türk milletinin cehaletle savaşında silah arkadaşımızdır. Biz inanıyoruz ki
bütün öğrenciler bizim evladımız, geleceğimiz ve göz bebeğimizdir. Onların iyi
eğitim alması, dünya ve ülke gerçeklerine göre yetiştirilmesi bizim ana ilkemizdir.
Bu bakış açısı ile yeni hazırlanacak milli eğitim müfredatında aşağıda saymış
olduğumuz ilkelerin çerçeve olarak belirlenmesini talep ediyor, bizlere ihtiyaç
duyulan her yerde var gücümüzle katkı sağlayabileceğimizi ilan ediyoruz" açıklamasında
bulundu.
"Bilimin evrensel birikimini kullanmakla milli bir müfredat hazırlamak arasındaki
çizgi korunmalıdır"
Geylan, kamuoyuna yansıyan ve tartışılan konulara ilişkin çekincelerin giderilmesi
gerektiğini vurgulayarak, "Yeni program yapılmadan önce 'K12 Türkiye Bütüncül
Modeli' hazırlanmıştır. Programlara kaynaklık eden bu modelde kavramsal beceriler,
eğilimler ve sosyal-duygusal öğrenme becerileri oldukça detaylı bir şekilde
yazılmıştır. Bu belgeye kaynaklık eden uluslararası metinler arasında OECD beceri
setleri ve CEFR Avrupa dil çerçevesi bulunmaktadır. Çıkış noktası ve bu kısma
kadar teorik olarak süreçte sorun görülmemektedir. Çünkü detaylı bir beceri
çerçevesi çizilmiştir. Ancak bu belgedeki tüm kapsam ve içerik programlara aktarılmıştır.
Bu durum programların çok fazla kavramsal yük ve içerikle doldurulmasına neden
olmuştur; bu da hem program muhataplarının hem de sahada uygulayıcı öğretmenlerin
işini karmaşıklaştırmaktadır. Ayrıca Bütüncül Modelin geliştirilmesi ve Model
doğrultusunda programların hazırlanması UNICEF fonlarıyla yürütüldüğü göz önüne
alındığında 'Yerli ve Milli Müfredat' söylemiyle çıkılan yolun hem bilimsel
hem de ekonomik arka planının öyle olup olmadığı tekrar gözden geçirilmelidir.
Program hazırlanırken Bilimin evrensel birikimini kullanmakla milli bir müfredat
hazırlamak arasındaki hassas çizgi korunmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
"Müfredatta Türk milletinin tarihi, kültürel ve ahlaki değerleri göz önünde
bulundurulmalı"
Geylan, Müfredatlar güncellenirken dünya ve Türkiye'nin ihtiyaçları göz önünde
bulundurularak, 21. yüzyıl becerilerinin müfredatta yer alması gerektiğini söyleyerek,
"Ülkemiz sanayici, iş dünyası, kalkınma teşkilatları, devlet planlama kurulu
gibi kamu kurumlarının geleceğe yönelik talep, beklenti ve ortaklık teklifleri
göz önüne alınmalıdır. Türk milletinin tarihi, kültürel ve ahlaki değerleri
göz önünde bulundurulmalıdır. Milletimizin milli bakış açıları ile örtüşen milli
eğitim için milli ve yerli müfredat hazırlanmalıdır. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın
ne denli hassas olduğu göz önünde bulundurularak bizleri millet yapan tarih,
kültür gibi milli vasıflarımız mutlaka yer almalıdır. Türk milletinin tarih
sahnesine çıktığı andan bugüne geçmişi, zaferleri çocuklarımıza öğretilmelidir"
şeklinde konuştu.