Danıştay 12. Dairesi, 657 sayılı Kanunda yer alan "Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler." Hükmüne açıklık getiren bir karar verdi
Disiplin kurulu kendine getirilen teklifle bağlı değildir.
Disiplin dosyasının Disiplin Amiri, Disiplin Kurulu veya Yüksek Disiplin Kurulu
tarafından değerlendirileceği; ancak, disiplin cezası vermeye yetkili Disiplin
Amiri ve Disiplin Kurullarının soruşturmacının teklifi ile bağlı olmadığı; söz
konusu merciler tarafından, önlerine gelen dosyaların kendi görev alanında olmadığı
kanaatine varılması halinde disiplin dosyasının görevli görülen mercie gönderilebileceği,
bir başka ifadeyle, Bakanlık Disiplin Kurulunun, davacının fiilleri hakkında
soruşturmacı tarafından yapılan değerlendirme ve bunun sonucu yapılan ceza teklifine
katılmak zorunluluğu bulunmadığı gibi, davacının eylemlerinin 657 sayılı Kanun'un
125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde belirtilen
memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç
verici harekette bulunmak fiilini oluşturduğu kanaatine ulaştığı takdirde konunun
yetkili Kurul tarafından görüşülmesi gerektiği yönünde karar almasını engelleyen
bir düzenleme bulunmamaktadır.
Madde metnindeki "Cezayı kabul veya reddeder" ibaresini dar yorumlamak işlemi
yetki bakımından sakatlayabilir.
657 sayılı Kanun'un 126. maddesindeki "...Disiplin kurulu ve yüksek disiplin
kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı kabul veya reddeder"
şeklindeki düzenlemenin, kurulların kendi yetki alanlarındaki cezalar bakımından
uygulanabilecek bir düzenleme olduğu, disiplin kurulunun kendi yetkisinde görmediği
bir ceza ve bu cezaya dayanak olan fiile ilişkin dosyayı yetkili gördüğü disiplin
amiri veya kurula göndermesinin, idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün
olduğu yönündeki Anayasa kuralının gereği olduğu, aksi düşüncenin, Disiplin
Kurulunu, kendi yetkisinde görmediği bir ceza teklifi hakkında kabul veya ret
yönünde bir karar vermesi sonucuna götüreceği, bu durumun da kabul veya ret
şeklinde tesis edilen idari işlemin yetki bakımından sakat olmasına neden olacağı
sonucuna varılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/408
Karar No: 2023/2598
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının
temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
İstanbul Anadolu Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin
(g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına
ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun. tarih ve. sayılı Kararının
iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
. İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:., K:. sayılı kararla; davacı hakkında
İstanbul Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonunca davacının eyleminin;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D)
bendinin (c) alt bendi kapsamında "Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde
olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında değerlendirilerek 11/11/2015
tarih ve 2015/... sayılı kararı ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası
ile cezalandırılmasının teklif edildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
126. maddesinin ikinci fıkrasına göre Disiplin Kurulunun, İstanbul Adli Yargı
İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nca getirilen kademe ilerlemesinin durdurulmasına
ilişkin tekliften başka bir ceza tayin yetkisinin bulunmadığı, teklif edilen
cezayı kabul veya reddedebileceği; Disiplin Kurulunca, İstanbul Adli Yargı İlk
Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nca getirilen kademe ilerlemesinin durdurulması
teklifinin reddi halinde, atamaya yetkili amir olan İstanbul Adli Yargı İlk
Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu tarafından 15 gün içinde yasa gereği bir başka
cezanın verebileceği; kaldı ki, 126. maddenin birinci fıkrasında yer alan "Devlet
memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı
bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir." şeklindeki
düzenleme gözetildiğinde, İstanbul Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu
tarafından Devlet memurluğundan çıkarma yönünde bir teklifin de getirilmediği
görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava
konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge İdaresi Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu
İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından
ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte
görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacıya isnat edilen fiillerin sübuta erdiği ve dava konusu işlemin hukuka
uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği
belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacının İstanbul Anadolu Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yaptığı sırada,
mahkeme dosyalarından farklı tarihlerde ve farklı miktarlarda para çekmek suretiyle
16.663,00-TL parayı uhdesine geçirdiği iddiasıyla hakkında disiplin soruşturması
başlatıldığı ve sonrasında İstanbul Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu'nca
davacının eyleminin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci
fıkrasının (D) bendinin (c) alt bendi kapsamında "Görevi ile ilgili olarak
her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak" fiili kapsamında değerlendirilerek
11/11/2015 tarih ve 2015/... sayılı kararı ile Kademe İlerlemesinin Durdurulması
cezası teklifi getirilmesi üzerine dosyanın Bakanlık Disiplin Kuruluna gönderildiği,
Bakanlık Disiplin Kurulunca söz konusu eylemin Devlet Memurları Kanunu'nun 125.
maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde yer alan "Memurluk
sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde
bulunmak" olarak değerlendirildiği ve Devlet memurluğundan çıkarma cezası
verilmesi için Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna Başkanlığına teklifte
bulunulması üzerine Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulunun 19/01/2017 tarih ve ...
sayılı kararı ile davacının eylemi 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin birinci
fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilerek hakkında
Devlet memurluğundan çıkarma cezasının tesis edilmesi üzerine, bu işlemin iptali
istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Disiplin cezası vermeye yetkili
amir ve kurullar" başlıklı 126. maddesince; birinci fıkrasında "Uyarma,
kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin
durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı
alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına
dayanan hallerde Valiler tarafından verilir." hükmüne; aynı maddenin ikinci
fıkrasında ise, "Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki
isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı
ile verilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin
işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek,
soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi
ile hazırlanacak soruşturma raporunda; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan
kişi hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer alması gerektiği, soruşturmacı
tarafından soruşturmaya konu eylemin sübut bulup bulmadığı ve mevzuatta hangi
disiplin cezasını gerektirdiği yönünde getirilen teklif doğrultusunda disiplin
dosyasının Disiplin Amiri, Disiplin Kurulu veya Yüksek Disiplin Kurulu tarafından
değerlendirileceği; ancak, disiplin cezası vermeye yetkili Disiplin Amiri ve
Disiplin Kurullarının soruşturmacının teklifi ile bağlı olmadığı; söz konusu
merciler tarafından, önlerine gelen dosyaların kendi görev alanında olmadığı
kanaatine varılması halinde disiplin dosyasının görevli görülen merciye gönderilebileceği,
bir başka ifadeyle, Bakanlık Disiplin Kurulunun, davacının fiilleri hakkında
soruşturmacı tarafından yapılan değerlendirme ve bunun sonucu yapılan ceza teklifine
katılmak zorunluluğu bulunmadığı gibi, davacının eylemlerinin 657 sayılı Kanun'un
125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde belirtilen
memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç
verici harekette bulunmak fiilini oluşturduğu kanaatine ulaştığı takdirde konunun
yetkili Kurul tarafından görüşülmesi gerektiği yönünde karar almasını engelleyen
bir düzenlemenin bulunmadığı; zira, 657 sayılı Kanun'un 126. maddesindeki "...Disiplin
kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı
kabul veya reddeder" şeklindeki düzenlemenin, kurulların kendi yetki alanlarındaki
cezalar bakımından uygulanabilecek bir düzenleme olduğu, disiplin kurulunun
kendi yetkisinde görmediği bir ceza ve bu cezaya dayanak olan fiile ilişkin
dosyayı yetkili gördüğü disiplin amiri veya kurula göndermesinin, idarenin kuruluş
ve görevleriyle bir bütün olduğu yönündeki Anayasa kuralının gereği olduğu,
aksi düşüncenin, Disiplin Kurulunu, kendi yetkisinde görmediği bir ceza teklifi
hakkında kabul veya ret yönünde bir karar vermesi sonucuna götüreceği, bu durumun
da kabul veya ret şeklinde tesis edilen idari işlemin yetki bakımından sakat
olmasına neden olacağı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacının eylemlerinin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik
ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunmak fiilini oluşturduğu
gerekçesiyle dosyanın Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna doğrudan gönderilmesinde
usule aykırılık bulunmadığı açıktır.
Bu itibarla, Mahkemece davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken
dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan
istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki
isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin
kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare
Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize
konu. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı
kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın. Bölge İdare Mahkemesi... İdari
Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 16/05/2023 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.