İşçi statüsünde iken belediye başkanı seçilenlerin kıdem tazminatı konusu her zaman tartışma konusu olmuştur.
Bir işçinin belediye başkanlığına aday olması veya seçilmesi halinde kıdem tazminatı ödenmesine ilişkin olarak Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlükte bulunan 14'üncü maddesinde genel uygulamanın dışında bir hüküm mevcut olmadığı gibi, bu gibi kişilere kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek özel yasalar da bulunmamaktadır.
Belediye başkanlığının seçimle kazanılan bir statü olması ve belediye başkanlığının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2'nci maddesi bağlamında işçi niteliğine sahip bulunmamaları sebebiyle, belediye başkanlığında geçen süreler için kıdem tazminatı hakkı doğmamaktadır.
Bir yargı kararında "davacı belediye başkanlığı adaylığı için işyerinden ayrıldığından somut olayda çalışma ödevi yüzünden (askerlik) yani zorunlu olarak işten ayrılmış değildir. İşçi, ihtiyari olarak kendi istikbalini düşünerek işten ayrıldığından kıdem tazminatı alamaz." Şeklinde hüküm kurulmuştur (Yrg. 9. HD., T. 11.12.2000, E. 2000/13314, K. 2000/18557).
Sonuç olarak; işçi iken belediye başkanı seçilmek suretiyle kendi isteği ile hizmet akdini fesheden kişiye, işçilikte geçen sürelere ilişkin kıdem tazminatı ödenmesi mümkün değildir.