İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Barım ve avukatları katıldı.
Serenay Sarıkaya, Merve Dizdar, Hande Erçel, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Metin Akdülger, Zerrin Tekindor, Ezgi Mola, Selma Ergeç, Hakan Kurtaş'ın da aralarında bulunduğu bazı ünlüler duruşmayı takip etmek üzere adliyeye geldi.
Mahkeme heyeti, Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Selma Ergeç'in sonradan tanık olarak dinlenebileceği gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdi.
Duruşmada savunması alınan Barım, hakkındaki iddiaların sosyal medyada kimliği belirsiz kişilerce yayınlanan asılsız içeriklerden ibaret olduğunu öne sürdü.
Sosyal medya üzerinden hakkında ocak ayında karalama kampanyası başlatıldığını söyleyen Barım, "İlk iddia, genç bir kadın oyuncunun üzerinden gayri ahlaki para kazandığım iddiasıydı. Bu iftiradan sonra benim sektörde 'tekelci', 'bütün olumsuzlukların sorumlusu' olduğum şeklinde bir Ayşe Barım kimliği oluşturuldu." dedi.
Barım, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını anımsatarak, "Bu soruşturma sürerken, 15-17 Ocak tarihleri arasında yine düğmeye basılmış gibi Gezi Parkı olaylarını yönlendirdiğim, oyuncuları oraya zorla götürdüğüm, korkutucu, şantajcı, Gezi Parkı provokatörü gibi inanılmaz iddialar ortaya döküldü." şeklinde savunma yaptı.
Gezi Parkı olaylarının üzerinden 12 yıl geçtiğini söyleyen Barım, olaylarla ilgili açılan davaların ve soruşturmaların hiçbirinde ne sanık, ne de tanık olarak isminin geçmediğini belirtti.
İddianamede ID İletişim'de bu yıl çalıştığı oyuncuların da yer aldığını ancak şirketin 2013'te 43 oyuncusunun bulunduğunu ifade eden Barım, söz konusu oyunculardan 13'ünün kendi istekleriyle Gezi Parkı'na gittiklerini söyledi.
- "Oyuncularım orada olduğu için mesleğim gereği oradaydım"
Barım, Gezi Parkı'na bir kez gittiğini ve o güne ilişkin tek bir fotoğrafın iddianamede yer aldığını ifade ederek, "Bir dizide oynayan oyuncularım oraya gittiği için bende gittim. O dönemde orada her gün bir dolu ünlü Gezi Parkı'na gidiyordu. Bir sürü oyuncu oraya geldi, hepsi benim oyuncum değildi. Basın da oradaydı. Hepsi spontane bir açıklama yapmak istedi. O oyuncuların büyük bir kısmı benimle çalışmıyordu. İddianamede sanki bu insanların hepsi ID İletişim'de çalışıyor ve onları ben organize etmişim gibi gözüküyor. Oyuncularım orada olduğu için mesleğim gereği oradaydım." şeklinde konuştu.
Gezi Parkı'na gitmesi için hiçbir oyuncuyu yönlendirmediğini savunan Barım, "Gezi'ye bir kere gittim. Tıpkı 15 Temmuz'dan sonra Demokrasi Mitingi'ne gittiğim gibi. Oyuncularım Demokrasi Mitingi'ne gitmek istediler, ben de onlarla gittim." dedi.
Barım, Gezi Parkı olayları davasının hükümlüsü Osman Kavala'yı o süreçte tanımadığını, olaylardan önce veya sonra irtibatının bulunmadığını savundu.
Savunma yaparken ağlayan Barım, suç işlemediğini belirterek, mahkemenin adaletine ve vicdanına güvendiğini söyledi.
- Oyuncular "tanık" sıfatıyla dinlendi
Mahkeme başkanı, duruşmada tanıklık yapan bazı oyunculara Gezi Parkı olayları döneminde yönlendirme olduğuna ilişkin iddiaları sordu.
Tanık oyuncu Şebnem Sönmez, Gezi Parkı'na gitmesinde Barım'ın katkısı olmadığını iddia etti.
Duruşmada sanık avukatları tahliye talebinde bulunurken, görüşü sorulan cumhuriyet savcısı Barım'ın tutukluluk halinin devamını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Barım'ın üzerine atılı suçun niteliği ve kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğunu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Tanık Enver Aysever hakkında zorla getirme kararı çıkaran heyet, Barım hakkındaki ihbarı yaptığı değerlendirilen Sedat Gül isimli kişinin tanık olarak dinlenmesini kararlaştırdı.
Heyet, oyuncular Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsur, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Hümeyra Adak, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Şükran Ovalı ve Zafer Algöz'ün tanık olarak dinlenmesine ve haklarında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, Barım'ın tutuklu bulunduğu cezaevine müzekkere yazılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na sevkinin sağlanmasını ve bildirilen sağlık mazeretlerine ilişkin olarak cezaevinde kalmasında sakınca olup olmadığı hususunda bir heyet raporu aldırılmasına karar verdi.
Duruşma, 1 Ekim'e ertelendi.