CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, hakkında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine hile karıştığı iddialarına ilişkin soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade verdi. Çelik'in emniyette verdiği ifade ortaya çıktı. Çelik ifadesinde, "Veli Gümüş'ün bu konudaki ifadeleri içerisinde bulunduğu tutukluluk durumundan kurtulmak için yalan ve iftira beyanlarından ibarettir" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine hile karıştığı iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, dün İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade verdi. Çelik'in emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. İfadede Çelik'e, Veli Gümüş'ün ifadesinde geçen, "2023 yılının Ağustos ayında İstanbul İl Başkanlığı için aday olan Özgür Çelik beni aradı. Kendisi benden seçimde şahsına oy vermemi istedi" şeklindeki beyanı soruldu. Özgür Çelik soruyu, "Veli Gümüş isimli şahsı yüz yüze hiç tanımadım. Kongre döneminde de özel bir tanışıklığım yoktu aday olmam sebebiyle önümde listeden standart bir arama yaptım. Veli Gümüş, gözaltına alındığında ismine aşina oldum" şeklinde cevapladı.
'ÇIRAK VE GÜMÜŞ'ÜN İFADELERİ GERÇEKLERİ YANSITMAMAKTADIR'
Veli Gümüş'ün ifadesindeki, "Meclis Üyesi Fahrettin Çırak, 'Özgür Çelik'e oy vermemiz gerek' diyerek kişi başı 100 bin TL para teklif etti" şeklindeki beyanları hakkındaki soruyu yanıtlayan Çelik, "Veli Gümüş, Beykoz operasyonu kapsamında gözaltına alınmış, tutuklanmış, hakkında 50 yılı aşkın süreyle iddianame düzenlenmiştir. Son dönemlerde gözaltına alınıp, tutuklananların çeşitli iftiralarla cezaevinden kurtulma çabalarını görüyoruz. Fahrettin Çırak ile ilgili Veli Gümüş'ün iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Fahrettin Çırak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin meclis üyesidir. Veli Gümüş'ün bu konudaki ifadeleri, içerisinde bulunduğu tutukluluk durumundan kurtulmak için yalan ve iftira beyanlarından ibarettir" dedi.
'KART DAĞITIMI MESELESİNDEN HABERDAR DEĞİLİM'
Aynı soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan Tolgahan Erdoğan'ın, "İstanbul İl Kongresi sürecinde Özgür Çelik'in desteklenmesi adına bazı il delegelerine gıda ve market kartları dağıtıldı. Duyduğumuz kadarıyla o dönemim şartlarında 15 bin - 20 bin TL'lik gıda kartları dağıtılmıştı. Bu gıda kartları genel olarak genel merkezin desteklediği, Cemal Canpolat'a oy vermeyi düşünen kişilere verilmiştir. Çünkü bu kişilerin Cemal Bey'e değil Özgür Çelik'e oy vermesi amacıyla bunlar yapılmıştır" beyanı hakkındaki soruyu yanıtlayan Özgür Çelik, "Tolgahan Erdoğan isimli şahsı tanımam. Bu tür dedikodular üzerinden bir değerlendirme yapmayı uygun görmüyorum. Kendisinin ifade ettiği kart dağıtımı ya da ihale meseleleriyle ilgili bilgi sahibi değilim. Bunların kendisinin muğlak ifadeleri gibi gerçeği yansıtmadığını düşünmekteyim" dedi.
'İDDİALAR ŞU AN TUTUKLU BULUNAN BİRİNİN İDDİALARIDIR'
Ayrıca Çelik'in ifadesinde, "Söz konusu iddialar şu anda tutuklu bulunan bir kişi tarafından dile getirilmiştir. Son dönemlerde olduğu gibi tutukluluktan kurtulabilmek için yalan ve iftira içerikli ifadeler kullanılmıştır. Söz konusu şahıs, İstanbul Kongresi'nde rekabet içerisinde olduğumuz Cemal Canpolat'ın listesinde yönetici adayıdır. Kaybeden listede olduğu için İstanbul Kongresi'ne yönelik ifadeleri gerçekçi değildir, kaldı ki kendisinin listesinde olduğu Sayın Cemal Canpolat, İstanbul Kongresi'ne yönelik bu iddialar gündeme geldiğinde bir televizyon kanalına canlı bağlanarak İstanbul Kongresi'nin temiz bir biçimde, demokratik şekilde gerçekleştiğini ve şahsımı tebrik ettiğini dile getirmiştir. Ayrıca şahsın ifade ettiği gibi kendisine bir teklif olsaydı, rakip listede olduğu için ve delegelerin kongrede konuşma hakkı olduğu için çıkıp bu konuyu İl Kongresi'nde konuşurdu. İl kongresinden bir buçuk sene sonra tutuklu bulunduğu ortamda bu tür ifadeler kullanmasının, içinde bulunduğu durumdan kurtulma çabası olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik gerçekleştirilen bu soruşturmalar, 250 gündür belediye başkanlarımızın tutuklanması, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'na davalar ve soruşturmalar açılması, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e soruşturmalar açılması sürecinden bağımsız değildir. Amaç, Türkiye'nin 1'inci partisi olan ve tüm anketlerde halen 1'inci parti olan CHP'nin imaj ve itibarını halk nezdinde azaltarak iktidar yürüyüşünü durdurmaktır. Bu durum karşısında kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Adil, demokratik, refah içerisinde ve toplumsal barışı sağlanmış bir Türkiye'yi inşa etmiş olacağız" dediği öğrenildi.