OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, sektör genelinde işletme giderlerinin son iki yılda yüzde 200'e varan oranlarda arttığına dikkat çekerek, "TL bazlı ciroda yükseliş yaşansa da maliyetleri dengelemek giderek zorlaşıyor, son 20 günde 3 firma konkordato ilan etti" dedi.
Türkiye Gazetesinden Ali Çelik'in ahberine göre; Türkiye otomotiv satış sonrası sektörü, 2025 yılının ikinci çeyreğini de düşük tempoda geçirdi. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneğinin (OSS) açıkladığı 2025 yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi'ne göre, sektörde yılın ilk yarısında satış, ihracat ve istihdamda kayda değer bir büyüme sağlanamadı.
Sektörde Güncel Durum ve Beklentiler
- Anket sonuçlarına göre, yılın üçüncü çeyreği için umutlar zayıf.
- Yurt içi satışlarda dolar bazında sadece yüzde 1,58'lik bir artış gözlemlendi.
- Dernek üyelerinin büyük bölümü gelecek üç ayda yeni bir yatırım planlamıyor.
- En büyük sorun olarak "nakit akışındaki bozulma" öne çıkıyor.
Sektörün Karşılaştığı Zorluklar
Ali Özçete, sektörde hala belirgin bir hareketlenme olmadığını, yatırım iştahının zayıfladığını ve işletmelerin üzerinde nakit akışı baskısının giderek arttığını belirtti. Sektör genelinde işletme giderleri son iki yılda yüzde 200'e varan oranlarda arttı. TL bazlı cirodaki yükselişin büyük bölümü artan maliyetleri dengeleyemedi. Finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, kredi hacminin sınırlanması ve yüksek faiz ortamı şirketlerin operasyonel sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli üretici ve dağıtıcı firmalarda nakit akışı bozuldu, bazı firmalar ise konkordato ilan etmek zorunda kaldı.
Enflasyonun Sektöre Etkisi
OSS verilerine göre, 8,8 milyar dolarlık iç pazar hacmine sahip olan Türkiye otomotiv satış sonrası sektörü, küresel ticaret savaşları ve yüksek enflasyonun etkisiyle oldukça zorlanıyor. Dernek tarafından Frost & Sullivan iş birliğiyle hazırlanan detaylı analizler, en büyük ihracat pazarının Almanya olduğunu ortaya koyarken, ABD'ye yönelik ihracatın dolaylı yollardan azaldığına dikkat çekiyor. Sektör temsilcileri, yedek parçanın bir tüketim değil güvenlik ürünü olduğunun altını çizerek, nakit sıkışıklığının sadece firmaları değil istihdamı da tehdit eder hale geldiğini belirtiyor.