Devletin bir yıl önce tespit edip çökerttiği e-İmza çetesinin arkasındaki güçler araştırıldı. Görüşülen isimler, sahtekarlığın ardında devlete ve millete kasteden ihanet şebekesi FETÖ'nün olduğuna dikkat çekti. Ankara'da görüştüğümüz üst düzey bir bürokrat, sahte diploma ve benzeri yasa dışı işlerle ilgili kurulan ağın merkezinde FETÖ'nün olduğunu belirtti. Özellikle KHK ile geri dönen memurlar ve kurumlarda gizlenmeyi başaran kriptoların bu konularda etkin faaliyet yürüttüğünü vurguladı.
YÖK Ataması ve FETÖ'nün Rolü
"Tam da YÖK atamasının yapıldığı gün bu fırtınanın kopması dikkate değer bir durum. Çünkü YÖK son günlerde yurt dışında dokuz ülkenin denkliğini FETÖ iltisakı sebebiyle iptal etti. Her ne kadar soruşturma kapsamında lise diploması, sürücü belgesi ve ehliyet konuları olsa da diploma konusu öne çıkarıldı ve birçok yalan bilgi ile Cumhurbaşkanımız, hükümet ve kurumlar nezdinde itibar suikastları başladı. Burada çok ciddi bir kasıt var. FETÖ'nün en güçlü olduğu alan bilgi işlem ve bilgi teknolojileri gibi stratejik kurumlardı. Devletin dijital altyapısına hakimler. Terör örgütü, aradan geçen dokuz seneye rağmen birçok kurumda varlığını koruyor. Yurt dışındaki FETÖ'cüler özellikle İmamoğlu'nun cezaevi süreci ile ilgili bazı provokatif girişimlere hazırlanıyordu. İmamoğlu'nun diplomasının sahteliği üzerinden şaibe üretmek temel amaçtı. YÖK üzerine de ciddi kaos planları vardı."
Örgüt Taktik Değiştirdi
Geçmişte terör örgütü içinde bulunan Ümit Akdemir, FETÖ'nün ciddi manada yöntem değiştirdiğini ve Türkiye'nin bu konuda ciddi tedbirler alması gerektiğine dikkat çekti. Akdemir, şu kritik bilgileri verdi:
- Bunlar hepsi planlı eylemler. Sistemi bunlar kurdu.
- Askeri sınavlar, emniyete girişler, TÜBİTAK, Aselsan, MİT dahil devletin kılcal damarlarına sızma hileleri zaten biliniyor.
- Ağı kuran ve kapsamlı bir organizasyon şeması hazırlayan FETÖ'dür.
- Eskiden daha ideolojik motivasyon hakimdi, fakat şimdilerde işi biraz paraya döktüler.
- Ellerinde çok güçlü bilgi havuzu var. Kendi bilişim vadilerini kurdular. Başında da F. Gülen'in yeğeni Ammar Gülen bulunuyor.
- Türkiye'de girmedikleri mahrem kurum kalmadığı için istedikleri bilgi ve belgeye ulaşabiliyorlar.
- Hedefleri, devlet yapısını çürütmek, yeni belirlenen 'menfi hizmetler' konsepti dahilinde önemli isimlere ve kurumlara güveni yok ederek kaos zemini hazırlamak.
- Bu konuda çok kapsamlı bir çalışma yürütülmez ise tüm sistemi rehin alabilecek güce erişebilirler.
Elebaşına "Gizli" Koruma
Bir önceki dönem Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürüten Prof. Dr. Ali Gür, FETÖ'nün kumpas çarkını 1969'larda kurduğunu ve sistemleştirdiğini akademi hayatında çok açık gördüğünü ifade etti. Medyada ismi geçenleri piyon olarak nitelendiren Prof. Gür, "Olayları elebaşı Ziya Kadiroğlu ya da başka isimler üzerinden okumak asıl faili ıskalamamıza sebep olur. Bu gerçek manada bir FETÖ operasyonuydu. Kadiroğlu'nu yıllar önce tanıdım. Bizde de benzer işler yapmaya çalıştı ancak izin vermedik. Gizli bir el onu himaye ediyor. Terör örgütü her şeyden önce ahlaksızlığı, hırsızlığı hem de dini gerekçelerle normalleştirdi. Bu kesin bir intikam şeklidir. Bu hadise diploma sahteliğinin çok ötesinde. İçeride bu rezalet yaşanırken mesulü olan FETÖ uluslararası arenada Türkiye'de her şeyin sahte olduğu propagandasını yapıyor." dedi.
E-İmza Soruşturması Sürüyor
Türkiye'nin dijital kamu altyapısını hedef alan organize sahtecilik girişimi, devletin koordineli ve hızlı müdahalesiyle çökertildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütülen sahte e-İmza ve diploma soruşturmasında 199 şüpheli hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi tutuklandı. Gözaltına alınan 150 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Çetenin bugüne kadar 57 adet sahte diploma, 108 adet sahte sürücü belgesi ve dört adet sahte lise diploması düzenlediği belirlendi.
YÖK'ten Suç Duyurusu
Bu belgelerin yalnızca ikisinin mesleki faaliyette kullanıldığı, diğerlerinin resmi işlemlere yansımadan fark edilip sistemden çıkarıldığı açıklandı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi "Yüzlerce sahte diploma düzenlendi" iddiasını yalanladı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), "sahte diplomalı 400 akademisyen" iddiasında bulunan kişi ve kurumlar için suç duyurusunda bulundu.