Anayasa Mahkemesi, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 26. maddesinde yer alan "...disiplin işleri..." ibaresini Anayasa'nın 2. ve 7. maddelerine aykırı bularak iptal etti. İptal kararı, dokuz ay sonra yürürlüğe girecek.
Dava Konusu: Disiplin cezası yönetmelikle belirlenemez
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi tarafından yapılan itirazda, bir ticaret sicil müdürü hakkında verilen disiplin cezasının iptali talebiyle açılan davada, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 26. maddesinde yer alan " "disiplin işleri" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuştu.
Başvuru dilekçesinde, disiplin cezası türlerinin, yetkili makamların ve cezaların gerekçelerinin kanunda açıkça belirtilmemesinin belirlilik ve yasama yetkisinin devredilmezliği ilkelerine aykırı olduğu savunuldu.
AYM'nin değerlendirmesi: Belirsizlik hukuki güvenliği zedeler
Anayasa Mahkemesi kararında, "Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir... Kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına imkan tanımaması gerekir" ifadelerine yer verildi. Mahkeme, disiplin işlemleriyle ilgili düzenlemenin yalnızca Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmeliğe bırakılmasını, yürütmeye "sınırsız ve belirsiz" bir yetki verilmesi olarak değerlendirdi.
Kararda, "Kural, ilgililerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın uygulanacağını öngörmelerine yasal çerçevede imkan tanımamaktadır" denilerek, ibarenin Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi ile 7. maddesindeki yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı olduğu vurgulandı.
Kararın yürürlüğe girmesi 9 ay ertelendi
Anayasa Mahkemesi, oluşacak hukuki boşluğun kamu yararını zedelemesini önlemek amacıyla, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine oybirliğiyle karar verdi.
Karşı oy: "İş Kanunu'na tabi personel için Anayasa hükümleri geçerli değildir"
Üye Ömer Çınar, karara karşı oy kullanarak, ticaret sicil müdürlüklerinde çalışan personelin 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olduğunu, bu nedenle kamu görevlileri için geçerli olan Anayasa hükümlerinin burada uygulanamayacağını savundu. Çınar, "Disiplin işlemleri Yönetmelik ile düzenlenebilir; bu düzenleme çalışanlar için daha fazla güvence sağlamaktadır" ifadelerine yer verdi.