Dava konusu olayda, Kara Harp Okulu Komutanlığında öğrenci adayı olarak eğitime
başlayan davacı tarafından hakkında yürütülen güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması sonucunun olumsuz olduğundan bahisle okuldan ilişiği kesilmiştir.
İşleme ilişkin ilk derece mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede; davacının
erkek kardeşinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu olmasından
dolayı, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz
olarak değerlendirildiği gerekçesiyle ilgilinin ilişiğinin kesilmesini hukuka
uygun bulmuştur. Bölge idare mahkemesi istinaf başvurusunu reddetmiştir.
Danıştay İkinci Dairesi ise, dava konusu işlem tarihinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işlemlerinin 4045 sayılı Kanun kapsamında yapıldığı, anılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, 7315 sayılı Kanun kapsamında yeniden değerlendirilmesi sonucunda ilgili yeni düzenlemede kişi temelli inceleme yapılması gerektiği, kişiye yönelik elde edilen verilerin değerlendirmeye tabi tutulacağı ve araştırma yapılan kişi dışındaki şahıslara (anne, baba, eş, kardeş, akraba gibi) ait verilerin değerlendirilmede esas alınamayacağı gerekçesiyle işlemin iptaline karar vererek mahkeme kararını bozmuştur.
T.C. D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/4488
Karar No : 2024/5208
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : . VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : Milli Savunma Bakanlığı VEKİLİ : Av. .
İSTEMİN KONUSU : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince verilen
31/05/2019 günlü, E:2019/1235, K:2019/1481 sayılı kararın, dilekçede yazılı
nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca
temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ: Dava Konusu İstem : Dava; Kara Harp Okulu Komutanlığında
öğrenci adayı olarak eğitime başlayan davacı tarafından, hakkında yürütülen
güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz olduğundan bahisle
okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara 11. İdare Mahkemesinin 17/01/2019
günlü, E:2018/1278, K:2019/98 sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan 22/11/2018,
19/12/2018 ve 24/12/2018 günlü ara kararlarına verilen cevaplarda, davacının
erkek kardeşinin "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan Ağrı 2.
Ağır Ceza Mahkemesinin E:2018/616 esasına kayden açılan davada yargılanmasının
devam ettiği ve tutuklu bulunduğu, bu hususun da davacının güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırmasının olumsuz olarak değerlendirilmesine neden olduğu, bu
durumda; ilgili mevzuat hükümleri gereği kendisi ve ailesi hakkında yapılan
güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanan davacının, öğrenci
adaylığından ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari
Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının
usul ve hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle, davacı tarafından yapılan istinaf
başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; FETÖ/PDY terör örgütü yapılanmasıyla
hiçbir şekilde irtibatının olmadığı, somut olarak ne ile suçlandığının tarafına
bildirilmediği, savunmasının alınmadığı, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa'da
yer alan emredici hükümler dikkate alınmaksızın karar verildiği, erkek kardeşi
hakkında yürütülen davanın henüz sonuçlanmadığı, erkek kardeşinin yaşadığı durumun
kendisi aleyhine yorumlanmasının AİHM kararlarına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : Muhammet Yılmaz DÜŞÜNCESİ : Anayasa'ya aykırılığı
nedeniyle iptal edilmiş olan Kanun hükmüne göre elde edilen kişisel verilere
dayanılarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandığından
bahisle davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından,
temyizen incelenen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından,
Danıştay Başkanlık Kurulunun 19/07/2023 günlü, K:2023/33 sayılı kararının "Ortak
Hükümler" kısmının 2. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin
Dairemize iletilen dosyada Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki
belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY: Davacının Harp Okullarına öğrenci temini
kapsamında yapılan seçim aşaması sınavlarında başarılı olduğu ve öğrenci adayı
olarak Kara Harp Okulu Komutanlığında eğitime başladığı, bilahare hakkında yapılan
güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen ''kardeşinin
FETÖ/PDY'nin 15/07/2016 günlü darbe girişimi akabinde tutuklandığı" şeklindeki
istihbari nitelikteki bilginin Milli Savunma Bakanlığı Aday Değerlendirme Kurulu
üyelerince değerlendirilerek, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına
karar verilmesi üzerine incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT: 26/10/1994 günlü, 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle
Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının
Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun'un 1. maddesinde; "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması;
kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları
halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin
zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu
gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında
çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak
personel hakkında yapılır. Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü
iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi
ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti,
birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv
araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin
kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile
düzenlenir." hükmü yer almakta iken, 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun'un 29. maddesiyle söz konusu maddeye 2. fıkra olarak; "Güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden
ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 4/12/2004 tarihli
ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171'inci maddesinin beşinci ve 231
inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet
başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer
olmadığına dair kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir."
hükmü eklenmiş, anılan hüküm Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 günlü, E:2018/163,
K:2020/13 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 07/04/2021 günlü, 7315 sayılı
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun "Amaç ve kapsam"
başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının
yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri,
kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin
neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma
ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul,
esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir."
hükmü; "Arşiv araştırması" başlıklı 4. maddesinde, "(1) Arşiv
araştırması; a) Kişinin adli sicil kaydının, b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından
halen aranıp aranmadığının, c) Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının,
ç) Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171'inci maddesinin beşinci ve 231'inci maddesinin
onüçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya
sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların, d) Hakkında
kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup
olmadığının, mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir." hükmü; "Güvenlik
soruşturması" başlıklı 5. maddesinde, "(1) Güvenlik soruşturması,
arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin; a) Görevin gerektirdiği
niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin,
b) Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, c) Terör örgütleri veya
suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde
olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların
denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit
edilmesidir." hükmü; "Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler"
başlıklı 13. maddesinde, "(8) 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Güvenlik
Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu
Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılmıştır."
hükmü, "Atıflar" başlıklı 14. maddesinde, "(1) Mevzuatta 4045
sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır." hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlem tarihinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, 4045
sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılmaktadır. Anılan Kanun'un 1. maddesinin
Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile iptal edilmesi ve 4045 sayılı
Kanun uyarınca yapılan işlemlere yönelik bireysel başvurularda verilen ihlal
kararları dikkate alınarak kanun koyucu tarafından 7315 sayılı Kanun yürürlüğe
konulmuş ve 4045 sayılı Kanun da yürürlükten kaldırılmıştır. 7315 sayılı Kanun'la,
Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, güvenlik soruşturması ve/veya arşiv
araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin
temel ilkeler belirlenmiş; kimler hakkında yapılacağı, araştırma konusu edilecek
bilgi ve belgelerin neler olduğu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağı, hangi
mercilerce soruşturma ve araştırma yapılacağı, bu kapsamda Değerlendirme Komisyonunun
oluşumu ve çalışma usul, esasları, kişisel veri güvenliği ile kişisel verilerin
saklanma ve silinme süreleri düzenlenmiştir.
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi kararlarındaki kanuni düzeyde eksik düzenleme
bulunduğu yolundaki gerekçeler göz önüne alınmak suretiyle kanun koyucu tarafından
7315 sayılı Kanun'la yeni yasal düzenleme yapılmak suretiyle bu konudaki eksiklikler
giderildiğinden; somut olayda, kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması ve
özel hayatın gizliliğinin korunması amacına yönelik olarak 7315 sayılı Kanun
ile getirilen çerçevede değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra Danıştay İdari
Dava Daireleri Kurulunun pek çok kararında (19/06/2023 günlü, E:2022/884, K:2023/1488;
09/02/2023 günlü, E:2022/667, K:2023/211; 23/01/2023 günlü, E:2022/882, K:2023/53
sayılı kararları) güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kaynaklı uyuşmazlıklarda
7315 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Diğer taraftan 7315 sayılı Kanun'un 4. ve 5. maddelerinde güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yapılırken hangi hususlara bakılacağı düzenlenmiş olup,
anılan düzenlemelerde kişi temelli inceleme yapılması gerektiği, kişiye yönelik
elde edilen verilerin değerlendirmeye tabi tutulacağı ve araştırma yapılan kişi
dışındaki şahıslara (anne, baba, eş, kardeş, akraba gibi) ait verilerin değerlendirilmede
esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının kendisi hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığı halde
kardeşi hakkında elde edilen bilgi dikkate alınarak güvenlik soruşturması ve
arşiv araştırmasının olumsuz olduğuna karar verildiği görülmekte olup, 7315
sayılı Kanun'a göre değerlendirmeye alınmaması gereken bir istihbari veri dikkate
alınmak suretiyle davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
sonucunun olumsuz olduğu değerlendirilerek okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin
işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yönünde karar veren İdare
Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi
kararında hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, davacının diğer şartları
taşıyıp taşımadığı hususunun davalı idarece ayrıca incelenebileceği açıktır.
KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince verilen 31/05/2019
günlü, E:2019/1235, K:2019/1481 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik
50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek
yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi
4. İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi
ile eklenen geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
30/10/2024 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
26/10/1994 günlü, 4045 sayılı Kanun ile; bazı kamu personeli için güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırılması yapılmasının öngörüldüğü, kamu personeli
olmayan öğrenci statüsündekilere ilişkin düzenlemeye yer verilmediği; 18/10/2018
günlü, 7148 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle, anılan 4045 sayılı Kanun'un 1. maddesine
2. fıkra olarak eklenen; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla
görevli birimlerin; arşivlerden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi
ve belge alma kayıtlara ulaşma, mahkeme kararlarını alma yetkisini düzenleyen
kuralın, Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 günlü, E:2018/163, K:2020/13 sayılı
kararı ile "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel
veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik
güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve
kullanılmasına izin verilmesi Anayasa'nın 13. ve 20. maddeleriyle bağdaşmamaktadır."
gerekçesiyle; İtiraz yolu ile yapılan başvurular üzerine, Anayasa Mahkemesinin
03/06/2021 günlü, E:2020/24, K:2021/39 sayılı kararı ile yukarıda aktarılan
gerekçeyle, 4045 sayılı Kanun'un 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan kamu
personelinden, "Milli Savunma Bakanlığı, jandarma,." ve ".ve
ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel." ibarelerinin
Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği; 4045 sayılı Kanun kapsamında
bulunanların, bireysel başvuruları üzerine ise Anayasa Mahkemesince verilen
kararlarda da; "... 4045 sayılı Kanun ile öngörülen güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yönteminin kanunilik koşulunu sağlamadığı, 4045 sayılı
Kanun'un sadece hangi kamu görevleri bakımından güvenlik soruşturması yaptırılacağını
düzenlediğini ancak konuyla ilgili temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemediği,
Kanun'un ve ilgili Yönetmelik'in; kişisel verilerin kayıt, muhafaza ve kullanımını
içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını düzenleyen ve özellikle, süre, stoklama,
kullanım, üçüncü kişilerin erişimi, verilerin gizliliği, bütünlüğü ve imhası
konusundaki usullere ilişkin, muhataplarının yetki aşımı ve keyfiliğe karşı
yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak açık ve detaylı kuralları
içermemesi nedeniyle kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna varılmıştır. (Ramazan
Erdoğan, 2019/26356, 12/1/2023, §Fatih Saraman, [GK], B. No: 2014/7256, 27/2/2019,
§§ 88-90; Süleyman Akif Nazlıgül, B. No: 2018/31982, 15/6/2021, § 33)."
gerekçesine yer verilerek, ihlal kararları verildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri olacak
şekilde kamu görevlisi olarak atanmak üzere mesleki eğitime tabi tutulan kişilerin
güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kuralların
kanun koyucunun takdir yetkisinde bulunduğu ve güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin
temel ilkelerin kanunda düzenlenmesi gerektiğinde tartışma bulunmamaktadır.
24/3/2016 günlü, 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile kişisel verilerin
işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve
özgürlüklerini korumak amacıyla kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin
yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasların düzenlendiği; bu Kanun'un 6.
maddesinde; kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı,
dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika
üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkümiyeti ve güvenlik tedbirleriyle
ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verilerinin özel nitelikli kişisel
veri olduğu, özel nitelikli kişisel verilerin; ilgilinin açık rızası olmaksızın
işlenmeyeceği, sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel verilerin, kanunlarda
öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebileceği kuralının
getirildiği görülmektedir. 17/04/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7315 sayılı
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nu "hakkında güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırması yapılacaklar" başlıklı 3. maddesinde,
"Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk
defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır...
özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan
kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis,
hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler
hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır."
hükmü amir kılınmış, anılan Kanun'un 13. maddesinde, kamu personeli olmayan
öğrenci statüsündeki kişiler yönünden, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının
birlikte yapılmasını sağlayan kurallar getirilmiş, maddenin devamında 4045 sayılı
Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Öğrenci statüsündeki kişiler hakkındaki, güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırması, tesis edildikleri tarihteki mevzuat uyarınca
sürdürülmüş, bu nedenle açılan bir kısım davalar devam ederken, 7315 sayılı
Kanun ile konuya ilişkin yasal düzenleme yürürlüğe girmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin
19/2/2020 günlü, E:2018/163, K:2020/13 sayılı kararında, "İtiraz konusu
kuralların da yer aldığı 4045 sayılı Kanun 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun 13. maddesinin (8) numaralı fıkrasıyla
yürürlükten kaldırılmıştır. Başvuran Mahkemede bakılmakta olan davalara konu
işlemler itiraz konusu kuralların yürürlükte olduğu dönemde bu kurallar uyarınca
tesis edilmiştir. 7315 sayılı Kanun, kuralların dayanak teşkil ettiği işlemlerin
hukuki etkilerine dair geçmişe yönelik herhangi bir özel hüküm içermemektedir.
Hukuka uygunluk karinesinden yararlanan ve iptal edilmediği ya da yürürlükten
kaldırılmadığı sürece hukuk aleminde varlığını ve etkilerini devam ettiren idari
işlemlerin hukuki denetimi, tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuat
hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Bu bağlamda başvuran Mahkeme de yürürlükten kalkmış olan kuralları, dava konusu
idari işlemlerin hukuki denetimini gerçekleştirirken denetleyici norm olarak
gözetmek durumundadır. Başka bir ifadeyle kurallar bakılmakta olan davalarda
uyuşmazlığın çözümü için uygulanacak kural olma niteliğini sürdürmektedir. Bu
itibarla kuralların yürürlükten kaldırılmış olmalarının esaslarının incelenmesinde
herhangi bir etkisi bulunmamaktadır." şeklinde ifade edildiği üzere, 7315
sayılı Kanun'un devam eden davalarda uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Başka
bir anlatımla, idarece dava konusu işlem 7315 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmediğinden,
hukuki denetimi de 7315 sayılı Kanun çerçevesinde yapılamayacaktır. Bu durumda;
yasal dayanağı olmayan mevzuat uyarınca, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının
olumsuz sonuçlanması nedeniyle öğrencilik ile ilişik kesmeye ilişkin dava konusu
işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu işlemin belirtilen gerekçe
ile hukuka uygun olmaması, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılamayacağı
ya da hiçbir işleme gerek olmadan güvenlik soruşturması sonucunun olumlu olduğu
ve buna dayanılarak ilgili statüye geçilmesi gibi sonuçlar doğurmayacaktır.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarına ilişkin olarak kişisel veri niteliğindeki
bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik güvenceler ve temel
ilkeleri içeren 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra; öğrenci statüsüne
alınacak kişilere ilişkin olarak, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması
yapılması ve neticesine göre işlem tesis edilmesi görev ve yetkisinin idareye
ait bulunduğu ise izahtan varestedir. Bu doğrultuda temyize konu kararın yukarıda
belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.