Anasayfa

Özel kliniğinde çalışanına karşı saldırı yapan akademisyenin atılması hukuka uygun bulundu

Danıştay 8. Dairesi, öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, 2547 sayılı Kanun'un 53/b-6-b maddesi uyarınca amirine iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara ya da öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak eylemi nedeniyle kamu görevinden çıkarma cezası cezalandırılmasına ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Haber Giriş : 2025-09-20T00:10, Son Güncelleme 2025-09-09T08:45

İlk derece: Mezkur maddeden atılması uygun değildir

Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara ya da öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak fiilinin niteliği gereği, yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının görevi sırasında ve kurum içindeki fiillerine ilişkin olduğu, davacının çalıştığı yükseköğretim kurumu bünyesinde görevi ve kurum içinde bir eyleminin söz konusu olmadığı, kurum dışı ticari faaliyet kapsamında işletmiş olduğu özel kliniğinde bir başka çalışana karşı işlediği iddia edilen eylemlerinden dolayı davacıya verilen disiplin cezasının örtüşmemektedir.

Danıştay: Fiil sabittir

Uyuşmazlıkta, dava dosyasında yer alan . Şehir Hastanesinin ...tarih ve ... sayılı raporunda, ...nin sol kol dirsekte 0,5 cm'lik erupsiyon, sol el bilek iç yüzde 2 adet 1,5 ve 4 cm'lik çizik, sağ el dorsalinde kesici cisim izi, sağ göz iç kısımda 2-3 mm çizik, sağ bacak üst kısımda 1 cm ve dış tarafta 1 cm ekimoz alanın mevcut olduğu hususlarına yer verilmiş olup adli yargıda davacı hakkında cinsel saldırı fiili için verilen mahkumiyet kararı da dikkate alındığında, davacının . Üniversitesinde... olarak görev yapmaktayken 03/04/2019 tarihinde özel kliniğinde çalışan nöbetçi hekim ...'ye karşı cinsel saldırı öncesinde işlediği yaralama fiilinin öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/1568
Karar No: 2025/2427

İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesi'nin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
.Üniversitesi... Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, 2547 sayılı Kanun'un 53/b-6-b maddesi uyarınca amirine iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara ya da öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak eylemi nedeniyle kamu görevinden çıkarma cezası cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun... tarih ve... sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara ya da öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak fiilinin niteliği gereği, yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının görevi sırasında ve kurum içindeki fiillerine ilişkin olduğu, davacının çalıştığı yükseköğretim kurumu bünyesinde görevi ve kurum içinde bir eyleminin söz konusu olmadığı, kurum dışı ticari faaliyet kapsamında işletmiş olduğu özel kliniğinde bir başka çalışana karşı işlediği iddia edilen eylemlerinden dolayı davacıya verilen disiplin cezasının örtüşmediği, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idareler tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz istemine konu Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava, . Üniversitesi... Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, 03/04/2019 tarihinde özel kliniğinde çalışan nöbetçi veteriner hekim ...'.ye karşı eylemleri nedeniyle hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde, yaralama eyleminde bulunduğundan bahisle 2547 sayılı Kanun'un 53/b-6-b maddesi uyarınca amirine iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara ya da öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak eylemi nedeniyle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Disiplin ve Ceza İşleri" üst başlıklı 'Genel esaslar' başlıklı 53. maddesinin (b) fıkrasında; 'Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır...' hükmü yer almış, 6. bendinin (b) alt bendinde; amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak, (c) alt bendinde; kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilleri kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren eylemler arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 03/04/2019 tarihinde özel kliniğinde çalışan nöbetçi hekim ...'ye karşı sergilediği eylemlerinin basına yansıması sonrasında davalı idarelerden . Üniversitesi Rektörlüğünce 06/04/2019 tarihinde soruşturmaya başlandığı, anılan soruşturma kapsamında davacının savunmasının, mağdur ...'nin ifadesinin ve birden fazla tanık beyanının alındığı, . Şehir Hastanesinin... tarih ve ... sayılı raporu ile Adli Tıp Kurumu . Grup Başkanlığından alınan... tarih ve ... sayılı raporda yer alan tespitler, söz konusu olayın vuku bulduğu klinikteki kameraya ait görüntüleri değerlendirilerek davacı hakkında yaralama fiili yönünden kamu görevinden çıkartılmasının teklif edilmesi üzerine Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ...sayılı kararı ile; " ...'nin cinsellik içeren eylemlerini/disiplinsizliklerini alışkanlık halinde getirdiği, bunu normal bir davranış olarak gördüğü, bu düşüncesini sözlü ve eylemsel olarak defaatle dışa vurduğu, kamusal düzeni ve vicdanı ağır biçimde ihlal ettiği, ...'ye karşı cinsel eylemlerde bulunmak için bilincini ortadan kaldırdığı, böylece ...'yi kamera kayıtlarında görüleceği üzere ne yaptığını anlamlandıramayacak ve hatırlayamayacak duruma getirdiği, bunun sağladığı kolaylıkla emri altında çalışan, beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan ...'ye karşı yaralama eyleminde bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu fiil ile ilgili olarak suçu sübut bulan ...'nin, 2547 sayılı Kanunu'nun 53/b/6-b maddesi uyarınca, 'Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak.' disiplin fiili kapsamında 'Kamu Görevinden Çıkarma' cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmiştir.

Disiplin cezası ile ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunması disiplin hukuku ilkelerinden olup, bu denge kurulurken, olayın oluş biçimi, ilgilinin olaydaki fonksiyonu ve suç kastının bulunup bulunmadığı gibi hususların da göz önüne alınması gerekmektedir.

Hukukumuzda hangi fiillerin yüz kızartıcı ve utanç verici eylem kapsamında yer aldığına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerin tümünün önceden öngörülmesinin ve tespitinin olanaksız olduğu, söz konusu hareketlerin tek tek ortaya konulmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, ceza kovuşturması neticesinde verilecek kararın disiplin hukuku açısından kişilere yöneltilen suçlamanın yüz kızartıcı ve utanç verici bir suç olup olmadığının tespiti için disiplin makamlarına ve idari yargı mercilerine karine teşkil edeceği de kuşkusuzdur.

İptal davalarında, yetki ve şekil unsuru yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir idari işlemin tesisinde idarece esas alınmış sebep hukuka uygun veya aykırı bulunmasına karşın, yargı yerince dosyanın incelenmesi aşamasında başka bir hukuka aykırılık ya da uygunluk nedeni saptanmış ise, idarenin ileri sürdüğü sebep dışında dosyada saptanan nedene göre uyuşmazlığın çözümlenmesi, idare hukukunda "sebep ikamesi" olarak nitelendirilmektedir.

İdarenin belli bir yönde davranması zorunluluğunu ifade eden bağlı yetkinin söz konusu olduğu durumlarda, yargı yerinin, idarenin ileri sürdüğü sebep yerine ikame ettiği sebebi, neden öncelikli gördüğüne dair değerlendirmesine de yer vermek suretiyle işlemin denetimini yapmasına, re'sen araştırma ilkesinin imkan verdiği hususu yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Uyuşmazlıkta, dava dosyasında yer alan . Şehir Hastanesinin ...tarih ve ... sayılı raporunda, ...nin sol kol dirsekte 0,5 cm'lik erupsiyon, sol el bilek iç yüzde 2 adet 1,5 ve 4 cm'lik çizik, sağ el dorsalinde kesici cisim izi, sağ göz iç kısımda 2-3 mm çizik, sağ bacak üst kısımda 1 cm ve dış tarafta 1 cm ekimoz alanın mevcut olduğu hususlarına yer verilmiş olup adli yargıda davacı hakkında cinsel saldırı fiili için verilen mahkumiyet kararı da dikkate alındığında, davacının . Üniversitesinde... olarak görev yapmaktayken 03/04/2019 tarihinde özel kliniğinde çalışan nöbetçi hekim ...'ye karşı cinsel saldırı öncesinde işlediği yaralama fiilinin öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 12/03/2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Memurlar.Net - Özel