İlk derece: Babası ile ilgili kayıtlar dikkate alınamaz
Davacının şahsı hakkında bilgi bulunmamakla birlikte, babası hakkında "Fetö/Pdy kapsamında ihraç edilen eski komiser (tutuklu) A. Ç., eski komiser (tutuklu) M. S. ve polis memuru L. Ö. ile geçmişte samimi olduğu" şeklinde istihbari bilginin dayanak alındığının görüldüğü, söz konusu istihbari bilginin, davacının hem kendisi hakkında, hem de Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin eki formda yer verilen kendisini etkileyebilecek yakın çevresi (anne, baba, kardeş, eş, çocuk) açısından somut kanaate ve bilgiye dayalı, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte, ön yargıdan uzak, hukuken denetlenebilen bilgiye dayalı olmadığı anlaşılmıştır.
Danıştay: Kişi temelli inceleme yapılmalıdır
7315 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddelerinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılırken hangi hususlara bakılacağı düzenlenmiş olup, anılan düzenlemelerde kişi temelli inceleme yapılması gerektiği, kişiye yönelik elde edilen verilerin değerlendirmeye tabi tutulacağı ve araştırma yapılan kişi dışındaki şahıslara (anne, baba, eş, kardeş, akraba gibi) ait verilerin değerlendirilmede esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/4846
Karar No: 2025/1013
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince verilen... günlü, E:... K:...
sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Dava; Hava Harp Okulu askeri öğrenci adayı olan davacının, güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle okuldan ilişiğinin kesilmesine
ilişkin işlemin iptali ile özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle
açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
... İdare Mahkemesinin... günlü, E:... K:... sayılı kararıyla; dava dosyasının
incelenmesinden, dava konusu işlemin nedeni olarak, davacının şahsı hakkında
bilgi bulunmamakla birlikte, babası hakkında "Fetö/Pdy kapsamında ihraç
edilen eski komiser (tutuklu) A. Ç., eski komiser (tutuklu) M. S. ve polis memuru
L. Ö. ile geçmişte samimi olduğu" şeklinde istihbari bilginin dayanak alındığının
görüldüğü, söz konusu istihbari bilginin, davacının hem kendisi hakkında, hem
de Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin eki formda yer
verilen kendisini etkileyebilecek yakın çevresi (anne, baba, kardeş, eş, çocuk)
açısından somut kanaate ve bilgiye dayalı, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte,
ön yargıdan uzak, hukuken denetlenebilen bilgiye dayalı olmadığı anlaşıldığından,
dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, hukuka aykırılığı
yargı kararı ile saptanan işlem nedeniyle davacının özlük haklarının da iadesi
gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının özlük haklarının
iadesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla;
Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı idarenin
istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; davacının güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlandığı
için adaylık işlemlerinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin ilgili
mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI:
Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının
gerekçeli olarak onanması, özlük haklarının iadesine ilişkin kısmının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 31/03/2021
günlü, E:2019/1367, K:2021/1807 sayılı gönderme kararıyla Danıştay Sekizinci
Dairesine; Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun
19/07/2023 günlü, K:2023/33 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının
2. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen
dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Hava Harp Okulu 2. ve 3. sınıflara öğrenci temini kapsamında yapılan sınavlarda
başarılı olarak eğitime başlayan davacının, hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının
olumsuz sonuçlanmasına karar verilmesi nedeniyle adaylık işlemlerinin iptal
edilerek okuldan ilişiğinin kesilmesi üzerine temyizen incelenmekte olan davanın
açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
26/10/1994 günlü, 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine
Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri
Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun'un 1. maddesinde; "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum
ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet
güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği
veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli
birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu
personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında
yapılır. Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin
zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik
dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların
tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul
ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu
Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir." hükmü
yer almakta iken, 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 29. maddesiyle söz
konusu maddeye 2. fıkra olarak; "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında
bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi
işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin
onüçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet başsavcılıkları
tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair
kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir." hükmü eklenmiş,
anılan hüküm Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 günlü, E:2018/163, K:2020/13 sayılı
kararı ile iptal edilmiştir.
07/04/2021 günlü, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun
"Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun, güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin
kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma
konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde
kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme
Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin
saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir." hükmü; "Arşiv araştırması"
başlıklı 4. maddesinde, "(1) Arşiv araştırması; a) Kişinin adli sicil kaydının,
b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, c) Kişi
hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, ç) Kişi hakkında kesinleşmiş
mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun
171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında
alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma
ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların, d) Hakkında kamu görevinden çıkarılma
ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının, mevcut kayıtlardan
tespit edilmesidir." hükmü; "Güvenlik soruşturması" başlıklı
5. maddesinde, "(1) Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara
ilave olarak kişinin; a) Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri
ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin, b) Yabancı devlet kurumları
ve yabancılarla ilişiğinin, c) Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan
örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut
kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak
yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir." hükmü;
"Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler" başlıklı 13. maddesinde,
"(8) 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle
Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının
Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
" hükmü, "Atıflar" başlıklı 14. maddesinde, "(1) Mevzuatta
4045 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır." hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A) Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının
incelenmesi:
Dava konusu işlem tarihinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, 4045
sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılmaktadır. Anılan Kanun'un 1. maddesinin
Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile iptal edilmesi ve 4045 sayılı
Kanun uyarınca yapılan işlemlere yönelik bireysel başvurularda verilen ihlal
kararları dikkate alınarak kanun koyucu tarafından 7315 sayılı Kanun yürürlüğe
konulmuş ve 4045 sayılı Kanun da yürürlükten kaldırılmıştır.
7315 sayılı Kanun'la, Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmiş; güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmasının, kimler hakkında yapılacağı, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağı, hangi mercilerce soruşturma ve araştırma yapılacağı, bu kapsamda Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esasları, kişisel veri güvenliği ile kişisel verilerin saklanma ve silinme süreleri düzenlenmiştir.
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi kararlarındaki kanuni düzeyde eksik düzenleme bulunduğu yolundaki gerekçeler göz önüne alınmak suretiyle kanun koyucu tarafından 7315 sayılı Kanun'la yeni yasal düzenleme yapılmak suretiyle bu konudaki eksiklikler giderildiğinden; somut olayda, kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması ve özel hayatın gizliliğinin korunması amacına yönelik olarak 7315 sayılı Kanun ile getirilen çerçevede değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun pek çok kararında (19/06/2023 günlü, E:2022/884, K:2023/1488; 09/02/2023 günlü, E:2022/667, K:2023/211; 23/01/2023 günlü, E:2022/882, K:2023/53 sayılı kararlar) güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kaynaklı uyuşmazlıklarda 7315 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Diğer taraftan 7315 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddelerinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılırken hangi hususlara bakılacağı düzenlenmiş olup, anılan düzenlemelerde kişi temelli inceleme yapılması gerektiği, kişiye yönelik elde edilen verilerin değerlendirmeye tabi tutulacağı ve araştırma yapılan kişi dışındaki şahıslara (anne, baba, eş, kardeş, akraba gibi) ait verilerin değerlendirilmede esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin, 7315 sayılı Kanun'a uygunluğu yönünden bir değerlendirme yapılması suretiyle Bölge İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmekte ise de, somut olayda davacının kendisi hakkında herhangi bir bilgi bulunmadığı halde babası hakkında elde edilen bilgiler dikkate alınarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğuna karar verildiği görülmekte olup, 7315 sayılı Kanun'a göre değerlendirmeye alınmaması gereken bir istihbari veri dikkate alınmak suretiyle davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz olduğu değerlendirilerek okuldan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline dair Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, davacının diğer şartları taşıyıp taşımadığı hususunun davalı idarece ayrıca incelenebileceği açıktır.
B) Bölge İdare Mahkemesi kararının, davacının özlük haklarının iadesine ilişkin
kısmının incelenmesi:
Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının
yukarıda yer verilen gerekçeyle onanmasına dair Daire kararının, davacının doğrudan
öğrenciliğe iadesi sonucunu doğurmadığı, davacının diğer şartları taşıyıp taşımadığı
hususunun davalı idarece ayrıca incelenebileceği dikkate alındığında, davacının
özlük haklarına ilişkin bu aşamada karar verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından,
Bölge İdare Mahkemesi kararının özlük haklarının iadesine ilişkin kısmında hukuki
isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın dava
konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA
gerekçe yönünden oyçokluğuyla,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, davacının
özlük haklarının iadesi isteminin kabulüne ilişkin kısmının, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte
olan haliyle 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA oybirliğiyle,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik
50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek
bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi
ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12/03/2025 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
26/10/1994 günlü, 4045 sayılı Kanun ile, bazı kamu personeli için güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırılması yapılmasının öngörüldüğü, kamu personeli olmayan öğrenci
statüsündekilere ilişkin düzenlemeye yer verilmediği;
18/10/2018 günlü, 7148 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle, anılan 4045 sayılı Kanun'un
1. maddesine 2. fıkra olarak eklenen; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
yapmakla görevli birimlerin; arşivlerden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden
bilgi ve belge alma kayıtlara ulaşma, mahkeme kararlarını alma yetkisini düzenleyen
kuralın, Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 günlü, E:2018/163, K:2020/13 sayılı
kararı ile "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel
veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik
güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve
kullanılmasına izin verilmesi Anayasa'nın 13. ve 20. maddeleriyle bağdaşmamaktadır."
gerekçesiyle;
İtiraz yolu ile yapılan başvurular üzerine, Anayasa Mahkemesinin 03/06/2021
günlü, E:2020/24, K:2021/39 sayılı kararı ile yukarıda aktarılan gerekçeyle,
4045 sayılı Kanun'un 1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan kamu personelinden,
"Milli Savunma Bakanlığı, jandarma,." ve ".ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde
çalışacak personel." ibarelerinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar
verildiği;
4045 sayılı Kanun kapsamında bulunanların, bireysel başvuruları üzerine ise
Anayasa Mahkemesince verilen kararlarda da; "... 4045 sayılı Kanun ile
öngörülen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönteminin kanunilik koşulunu
sağlamadığı, 4045 sayılı Kanun'un sadece hangi kamu görevleri bakımından güvenlik
soruşturması yaptırılacağını düzenlediğini ancak konuyla ilgili temel esasları,
ilkeleri ve çerçeveyi belirlemediği, Kanun'un ve ilgili Yönetmelik'in; kişisel
verilerin kayıt, muhafaza ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını
düzenleyen ve özellikle, süre, stoklama, kullanım, üçüncü kişilerin erişimi,
verilerin gizliliği, bütünlüğü ve imhası konusundaki usullere ilişkin, muhataplarının
yetki aşımı ve keyfiliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak
açık ve detaylı kuralları içermemesi nedeniyle kanunilik şartını sağlamadığı
sonucuna varılmıştır. (Ramazan Erdoğan, 2019/26356, 12/1/2023, §Fatih Saraman,
[GK], B. No: 2014/7256, 27/2/2019, §§ 88-90; Süleyman Akif Nazlıgül, B. No:
2018/31982, 15/6/2021, § 33)." gerekçesine yer verilerek, ihlal kararları
verildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri olacak
şekilde kamu görevlisi olarak atanmak üzere mesleki eğitime tabi tutulan kişilerin
güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kuralların
kanun koyucunun takdir yetkisinde bulunduğu ve güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin
temel ilkelerin kanunda düzenlenmesi gerektiğinde tartışma bulunmamaktadır.
24/3/2016 günlü, 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile kişisel verilerin
işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve
özgürlüklerini korumak amacıyla kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin
yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasların düzenlendiği; bu Kanun'un 6.
maddesinde; kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı,
dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika
üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkümiyeti ve güvenlik tedbirleriyle
ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verilerinin özel nitelikli kişisel
veri olduğu, özel nitelikli kişisel verilerin; ilgilinin açık rızası olmaksızın
işlenmeyeceği, sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel verilerin, kanunlarda
öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebileceği kuralının
getirildiği görülmektedir.
17/04/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu'nun "hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
yapılacaklar" başlıklı 3. maddesinde, "Arşiv araştırması, statüsü
veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut
kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır... özel kanunları uyarınca güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik
açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya
çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması birlikte yapılır." hükmü amir kılınmış; anılan Kanun'un
13. maddesinde, kamu personeli olmayan öğrenci statüsündeki kişiler yönünden,
güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının birlikte yapılmasını sağlayan
kurallar getirilmiş, maddenin devamında 4045 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Öğrenci statüsündeki kişiler hakkındaki, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması,
tesis edildikleri tarihteki mevzuat uyarınca sürdürülmüş, bu nedenle açılan
bir kısım davalar devam ederken, 7315 sayılı Kanun ile konuya ilişkin yasal
düzenleme yürürlüğe girmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 günlü, E:2018/163,
K:2020/13 sayılı kararında, "İtiraz konusu kuralların da yer aldığı 4045
sayılı Kanun 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv
Araştırması Kanunu'nun 13. maddesinin (8) numaralı fıkrasıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Başvuran Mahkemede bakılmakta olan davalara konu işlemler itiraz konusu kuralların
yürürlükte olduğu dönemde bu kurallar uyarınca tesis edilmiştir. 7315 sayılı
Kanun, kuralların dayanak teşkil ettiği işlemlerin hukuki etkilerine dair geçmişe
yönelik herhangi bir özel hüküm içermemektedir. Hukuka uygunluk karinesinden
yararlanan ve iptal edilmediği ya da yürürlükten kaldırılmadığı sürece hukuk
aleminde varlığını ve etkilerini devam ettiren idari işlemlerin hukuki denetimi,
tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Bu bağlamda başvuran Mahkeme de yürürlükten kalkmış olan kuralları, dava konusu
idari işlemlerin hukuki denetimini gerçekleştirirken denetleyici norm olarak
gözetmek durumundadır. Başka bir ifadeyle kurallar bakılmakta olan davalarda
uyuşmazlığın çözümü için uygulanacak kural olma niteliğini sürdürmektedir. Bu
itibarla kuralların yürürlükten kaldırılmış olmalarının esaslarının incelenmesinde
herhangi bir etkisi bulunmamaktadır." şeklinde ifade edildiği üzere, 7315
sayılı Kanun'un devam eden davalarda uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Başka
bir anlatımla, idarece dava konusu işlem 7315 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmediğinden,
hukuki denetimi de 7315 sayılı Kanun çerçevesinde yapılamayacaktır.
Bu durumda; yasal dayanağı olmayan mevzuat uyarınca, güvenlik soruşturması ve
arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle öğrencilik ile ilişik kesmeye
ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin belirtilen gerekçe ile hukuka uygun olmaması, güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yapılamayacağı ya da hiçbir işleme gerek olmadan güvenlik
soruşturması sonucunun olumlu olduğu ve buna dayanılarak ilgili statüye geçilmesi
gibi sonuçlar doğurmayacağından özlük hak talebinin bu aşamada kabul edilemeyeceği
açıktır.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarına ilişkin olarak kişisel veri niteliğindeki
bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik güvenceler ve temel
ilkeleri içeren 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra; öğrenci statüsüne
alınacak kişilere ilişkin olarak, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması
yapılması ve neticesine göre işlem tesis edilmesi görev ve yetkisinin idareye
ait bulunduğu ise izahtan varestedir.
Bu doğrultuda temyize konu kararın; iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen
gerekçeyle onanması gerektiği oyu çoğunluk kararına katılmıyorum.