?ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack New York'ta 24 Eylül'de düzenlenen "Diplomasi Sesleri: Amerika'nın Dünyadaki Rolünü Şekillendirmek" adlı panelde bir soruya verdiği yanıtta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili dikkat çekici bazı ifadeler kullanmıştı.
ABD Başkanı Trump'ın Washington ve Ankara arasında uzun süredir sorun olan konu başlıklarında çözüm sağlamak için yeni bir yaklaşım benimsediğini belirten Büyükelçi Barrack, "Başkanımız 'Bundan bıktım, ilişkiler düzeyinde cüretkar bir adım atalım ve ihtiyacı olanı verelim' dedi. 'Tamam Sayın Başkan, neye ihtiyacı var?' diye sorduğumda 'meşruiyet' dedi. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16'lar değil. Mesele meşruiyet" dediğini aktarmıştı.
Büyükelçi Tom Barrack Türk medyasında çok tartışılan bu meşruiyet sözlerine Trump-Erdoğan görüşmesinin ardından açıklık getirdi.
DW Türkçe'nin konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Tom Barrack, meşruiyet ifadesiyle "siyasi bir bağlamı değil saygıyı kastettiğini'' vurguladı.
Barrack, "Ben meseleyi şöyle görüyorum. Genel olarak bizim en büyük müttefiklerimizden biri olan bir Türkiye var. Ancak ne zaman Türkiye'yi görüşsek bizim en büyük NATO müttefikimiz diyoruz. NATO'nun amacı Avrupa'yı Rusya'dan korumak. Onlar (Türkiye) ittifak içinde en büyük ikinci asker ve ekipman sağlayıcısı. Avrupa Birliği ise onları (üye olarak) almıyor. Bu çok sinir bozucu değil mi? Bu saygısızlık" diye konuştu.
ABD Büyükelçisi, "Başkanımız Türkiye'nin bizim ve NATO için yaptığı her şeye hayran. Bu nedenle meşruiyet kavramından kasıt saygı. ABD Başkanı'nın saygı göstererek onu davet edip sorunlarınız nelerdir anlatın demesi. Türk halkına nasıl yardımcı olabilirim? Bu karmaşık bölgede saygı temelinde nasıl birlikte istikrar oluşturabiliriz? Meşruiyet derken herhangi bir siyasi anlamı değil saygıyı kastettim" ifadelerini kullandı.