Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Enerji insanlık tarihinde uzun yıllar iş birliğinin değil yıkıcı bir rekabetin konusu olmuştur.
Enerji için nice ülkeler sömürüldü... Enerjide gelecekte de sınamalar bekleniyor. Enerji arzı stratejik bir meseledir. Dünyanın da enerji ihtiyacı giderek artıyor.
"ELEKTRİĞE İHTİYAÇ ARTIYOR"
Enerji talebinin yükselmesi sadece nüfus artışına değil aynı zamanda refah artışına da işaret etmektedir. Özellikle elektriğin kullanım alanı yaygınlaşmaktadır. Geçen sene beyaz eşya satışları ülkemizde bir önceki yıla göre yüzde 7 artışa 10 milyonu geçmiştir. Aynı durum elektrikli otomobiller için de geçerlidir. Ülkemizde de elektrikli ve hibrit araçların sayısı asimetrik şekilde yükseliyor.
134 bin civarında elektrikli otomobil satıldı. Doğal gaz kullanımında da benzer bir durumla karşı karşıyayız. 81 ilin tamamına doğal gazı ulaştırdık.
2002'den bu yana ciddi bir ekonomik dinamizm içerisindeyiz. Milli gelir 17 bin dolara yaklaştı.
"NÜFUSUMUZ 2050'DE 94 MİLYONU BULACAK"
2028 yılında ekonomimizi 1,9 trilyon dolarlık büyüklüğe çıkarmayı öngörüyoruz. İhracatımızı 300 milyar dolara, turizm gelirlerimizi 70 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Nüfusumuzun 2030'da 88 milyonu, 2050 yılında da 94 milyonu bulmasını bekliyoruz.
4 aktif sondaj ve 2 sismik arama gemisiyle bu alanda dünyada 5. sıradayız. Yeni gemilerimizin de envantere girmesiyle 4. sıraya yükseleceğiz. Diğer alanlarda olduğu gibi enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar koşturacağız.
"FOSİL YAKITLARI YURT DIŞINDAN YEMİN ETMEK ZORUNDAYIZ"
Biz çevremizdeki ülkeler gibi kendine yeter bir miktarda petrolü ve doğalgazı olan bir ülke değiliz. Kullandığımız fosil yakıtları yurtdışından temin etmek zorundayız. 2024 yılında doğalgaz tüketimimiz 53 milyar metreküpün üzerine çıktı.
Bir taraftan kendi kaynaklarımızı ortaya çıkartırken diğer taraftan enerji arz güvenliğimizi garanti altına almaya çalışıyoruz. Uluslararası piyasalardan doğalgaz almak bakkaldan gazoz almaya benzemez.
Tedarik noktasında tek bir ülke kaynağa bağlı olmak ciddi riskler barındırır. Rusya-Ukrayna savaşının ilk aylarında Avrupa bunun sıkıntısını çekti. Biz Türk Akımı'nın da katkısıyla bu dönemi en rahat atlatan ülkelerden biri olduk. Sıkıntı yaşamadık... Bunda son 23 yılda ülkemize ucuz ve kaliteli enerji sağlamak için hayata geçirdiğimiz politikaların önemli etkisi oldu.
2003'TE doğalgaz tedarik ettiğimiz ülke sayısı 5'ti, bugün BOTAŞ 34 ülke ile doğalgaz ithalat ve ihracatı gerçekleştiriyor.
AKKUYU'DAN İLK ELEKTRİK VERİLECEK
Akkuyu'da çok kısa sürede elektriği vereceğiz. Nükleerde bir üst lig hedefleniyor. Başka nükleer santral projelerimiz de var, görüşmelerimiz devam ediyor. ABD ile yaptığımız anlaşma kapsamında ileri reaktör teknolojileri ve küçük modüler reaktörler gibi yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor. Türkiye'nin iyiliğini düşünen hiç kimse bunlardan rahatsız olmaz.
"MUHALEFET BİZİ KÖTÜLEMEK DIŞINDA BİR ŞEY YAPAMIYOR"
Ancak muhalefetin haksız eleştirilerine maruz kalıyoruz. Bir gün çıkıyor balıkları bahane ederek nükleer çalışmalarımızı hedef alıyor, başka bir gün çıkıp marjinal örgütlerin argümanlarıyla çalışmalarımızı diline doluyor. Bir cümle içinde bir sürü yalan sıralayarak enerji çalışmalarımızı eleştiriyor.
Ne diyelim... Uzaktan kumanda ile ancak bu kadar siyaset yapabiliyorlar. Biz dereden abdest alırken dahi suyu israf etme emrinin muhataplarıyız. Enerji verimliliği ve israfının önlenmesi bizim için stratejik olduğu kadar medeniyet değerlerimizle de ilgilidir.
Bir taraftan rüzgar, jeotermal ve güneş enerjisi yatırımlarını desteklerken, diğer taraftan tasarrufu önceliklendiren projelere destek veriyoruz. Bir diğer önceliğimiz çevreyi ve insan sağlığını korumaktır. Enerji üreteceğiz diye tabiata zarar veren adımlardan uzak duruyoruz. Son yıllarda yeşil enerjiye yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60'ın üzerine çıkarttık."