Türkiye, Eskişehir'in Beylikova ilçesinde tespit edilen 12,5 milyon tonluk nadir toprak elementi rezerviyle küresel madencilik sahnesine iddialı bir giriş yapıyor. Nikkei Asia'nın haberine göre Ankara, bu stratejik kaynakları işleyebilmek için ABD, Çin, Avrupa, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerden teknoloji ortaklarıyla iş birliği arayışına girdi. Keşif, onaylanması halinde Türkiye'yi Çin ve Brezilya'nın ardından dünyanın üçüncü en büyük nadir toprak rezervine sahip ülkesi konumuna getirebilir.
Nikkei Asia'nın haberine göre Türkiye, Eskişehir Beylikova'da tespit edilen 12,5 milyon tonluk nadir toprak rezerviyle küresel tedarik zincirinde yeni bir aktör olmaya hazırlanıyor. Ankara, Çin-ABD rekabetinin gölgesinde yabancı teknoloji ortaklarıyla iş birliği arayışında.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Ekim'de yaptığı açıklamada, Beylikova sahasında 12,5 milyon tonluk nadir toprak rezervi bulunduğunu duyurmuştu. Türkiye, bu bulguların doğrulanması için Avustralya merkezli Joint Ore Reserves Committee (JORC) nezdinde sertifikasyon başvurusu yaptı.
Eğer rezervin büyüklüğü onaylanırsa, Türkiye Çin ve Brezilya'nın ardından dünyanın üçüncü en büyük rezervine sahip ülke olacak. Erdoğan, Türkiye'nin "dünyanın en büyük beş nadir toprak üreticisinden biri olmayı hedeflediğini" söyledi.
10 FARKLI NADİR TOPRAK MİNERALİ TESPİT EDİLDİ
Devlete bağlı madencilik şirketi Eti Maden'in verilerine göre Beylikova sahasında 310 farklı noktadan alınan örnekler toplamda 694 milyon tonluk kaynak içeriyor. Henüz nadir toprak bileşiminin tam oranı açıklanmadı; ancak yapılan analizlerde seryum, lantanyum, neodimyum ve praseodim oksitlerinin yanı sıra florit, barit ve toryum gibi minerallerin de bulunduğu açıklandı.
Eti Maden Genel Müdürü Yalçın Aydın, sahadaki cevherin %1,75'lik tenör seviyesine sahip olduğunu belirtti. Bu oranın ekonomik olarak çıkarılabilir düzeyde olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Maden Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Kağan Özdemir, bu miktarın "madencilik açısından anlamlı ve karlı" olduğunu vurguladı.
ANKARA, TEKNOLOJİ ORTAKLARI ARIYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Nikkei Asia'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ABD, Çin, Avrupa, Kanada ve Avustralya ile teknoloji ortaklığı görüşmeleri yürüttüğünü belirtti. Bayraktar, "Yalnızca bilgi transferi ve yerli üretim şartlarını kabul eden ortaklarla iş birliği yapılacak" dedi.
Eti Maden'in JORC sertifikası başvurusu, projenin uluslararası finansmana erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor. Bayraktar, Türkiye'nin 2023 yılında Beylikova'da açtığı pilot tesisin yıllık 1.200 ton cevher işleme kapasitesine ulaştığını ve %90'ın üzerinde saflaştırma oranına eriştiğini açıkladı.
Projenin sanayi ölçeğine taşınması için tasarım çalışmalarının 2026'da başlayacağı, tesisin 2027-2028 döneminde faaliyete geçmesinin planlandığı bildirildi. Eti Maden, yılda 570.000 ton cevher işleyip 10.000 ton nadir toprak oksit üretmeyi hedefliyor.
AVRUPA'NIN YENİ TEDARİK ÜSSÜ OLABİLİR
Londra merkezli CRU Group danışmanı Willis Thomas, Türkiye'nin keşfinin küresel
dengeyi değiştirebileceğini belirtti:
"12,5 milyon tonluk rezerv, Çin dışındaki toplam küresel rezervlerin %17'sine denk geliyor. Avrupa'ya bu kadar yakın bir sahada böylesine bir kaynak, Avrupa'nın elektrikli araç üretiminde Çin'e bağımlılığını azaltabilir."
BATI İLE İŞ BİRLİĞİ VE ÇİN ARASINDA DENGE ARAYIŞI
Türkiye, Çin'le temaslarını sürdürürken aynı zamanda Batı'nın öncülük ettiği
Minerals Security Partnership (MSP) forumuna da katılmış durumda. Bu platform
üzerinden Türkiye, nadir toprak ve stratejik maden yatırımlarında finansman
ve teknoloji iş birliği arayışını sürdürüyor.