Anasayfa

İnşaat üretimi eylülde tarihi zirvesini gördü

Türkiye genelinde inşaat üretimi eylülde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,9 artarken, inşaat üretimi endeksi tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.

Haber Giriş : 2025-11-21T14:25, Son Güncelleme 2025-11-21T14:49

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, inşaat üretim endeksi eylülde yıllık bazda yüzde 29,9 artış gösterdi.

Takvim etkilerinden arındırılmadan incelendiğinde 150,4 puanla tüm zamanların zirvesine yükselen endeks, takvim etkilerinden arındırıldığında 149,6'ya, takvim ve mevsim etkilerinden arındırıldığında ise 148,5 oldu. Veriler, inşaat üretiminin tüm zamanların zirvesinde olduğuna işaret etti.

Yüzde 29,9'luk artışa işaret eden endeks (149,6), verinin açıklanmaya başlandığı 2017 Ocak'tan bu yana aradan geçen 105 ayın en yükseği olarak kayıtlara geçti.

Endeksin alt kırılımları incelendiğinde bina inşaatı endeksinin yüzde 31,2 artışla 171,9 puana, bina dışı inşaatların yüzde 23,3 yükselişle 98,9 puana, özel inşaat faaliyetlerinin ise yüzde 30,1 artışla 135 puana yükseldiği görüldü.

"Şantiye tarafı ciddi şekilde hızlandı"

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, inşaat üretim endeksinde doğrudan sahadaki fiziksel üretim hacminin ölçüldüğünü belirterek, "Yani şantiyedeki makinenin çalışma temposu, yapılan işçilik ya da dökülen beton gibi düşünülmeli. Bu açıdan bakınca eylül verisi bize 'şantiye tarafının ciddi şekilde hızlandığını' gösteriyor." dedi.

Özellikle bina inşaatındaki yüzde 31,2 artışın konut üretiminin diğer alt başlıkların önünde gittiğini gösterdiğini anlatan Hepşen, "Bina dışı yapıların yüzde 23,3 artması da olumlu ama ritmi konut kadar kuvvetli değil. Özel inşaat faaliyetlerinin yüzde 30,1 artması ivmenin kamu değil özel sektör tarafından taşındığını düşündürüyor." ifadelerini kullandı.

Hepşen, bu artışta deprem sonrası yürütülen projelerin etkili olduğunun altını çizerek, bazı konutların teslimi yaklaşırken bazı projelerde ise yeni etapların devreye alındığını, bu nedenle sahada yoğunluğun arttığını, buna ek olarak TOKİ'nin sosyal konut projelerinin de üretim tarafına önemli katkı sağladığını vurguladı.

"Zirvenin devamı için konuttaki ivme sürmeli, talep-finansman uyumu kurulmalı"

Prof. Dr. Ali Hepşen, verinin, eylülde şantiyelerin en yoğun dönemlerinden birinin yaşandığını gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat bu durum tek başına 'sektör yükseliş trendine girdi' anlamı taşımıyor. İnşaatta bu tür tepe noktalar bazen çok güçlü bir büyüme ivmesinin başlangıcıdır, bazen de bir düzeltme döneminin hemen öncesidir. Bu ayrımı yapacak olan da üretimin nereye yaslandığıdır. Yani talep mi finansman mı yoksa sadece proje tamamlamaya dönük zorunlu hızlanma mı? Eğer kredi kanalları açık, satış ritmi karşılık veriyor ve nakit akışı nefes aldırıyorsa bu tepe noktasının üzerine yeni seviyeler eklenebilir. Ama faiz yüksek, maliyet baskısı devam ediyor ve stok birikmeye başlıyorsa bu zirve bir süre sonra yavaşlamanın habercisi de olabilir. Yani zirve var, doğru fakat sürdürülebilirliği henüz garanti değil."

Hepşen, konuttaki ivmenin devam etmesi, talep-finansman uyumunun kurulması ve bu uyumun projelerde işletme sermayesi riski oluşturmaması durumunda endeksteki zirvenin uzun bir döngünün başlangıcı olabileceğini vurguladı.

Prof. Dr. Ali Hepşen "Tam tersi durumda, özellikle satış ve finansman aynı gücü vermezse, bugünkü yüksek tempo ileride stok baskısına ve finansman gerilimine dönüşebilir. Eylül güçlü bir fotoğraf sundu, bundan sonrası o fotoğrafın 'başlangıç mı yoksa kapanış mı' olduğunu gösterecek." diye konuştu.

Anadolu Ajansı