Anasayfa

SDG'li komutandan itiraf: Batı'yı DEAŞ yalanıyla kandırıyoruz!

Suriye'nin kuzeyinde işgali sürdüren YPG/SDG'nin sözde komutanlarından "Hacı", örgütün stratejik yalanlarını ve Batı ile olan gizli pazarlıklarını ifşa etti. ABD'ye 2015'ten bu yana DEAŞ konusunda yanıltıcı bilgiler verildiğini itiraf eden komutan; olası bir operasyonda İsrail'den askeri destek sözü aldıklarını, bölgedeki uyuşturucu trafiğinin örgüt eliyle yürütüldüğünü ve Kandil kadrosunun bölge halkının isyanından korktuğunu söyledi. Ayrıca, "100 bin kişilik ordu" iddialarının yalan olduğunu belirterek, örgüt içindeki gerçek Suriyeli Kürt sayısının 3 bini bile bulmadığını iddia etti.

Haber Giriş : 2025-12-21T07:56, Son Güncelleme 2025-12-21T07:59

Suriye'nin kuzeyinde işgali sürdüren terör örgütü PKK'nın uzantısı YPG/SDG'nin sözde komutanı, örgütün özel bir strateji dahilinde Şam'ı oyaladığını söyledi. Halen örgüt içerisinde binlerce savaşçısı bulunan Suvvar Rakka Grubunun "Hacı" kod adlı sözde komutanı Türkiye Gazetesi'nden Yılmaz Bilgen'e konuştu.

Amerikalı, Fransız, İngiliz, Alman birçok temsilciyle toplantılara katıldığını belirten SDG'li komutan "Bütün görüşmelerde Batılılar DEAŞ, faktörü üzerinden korkutuluyor. Üst yönetim ABD'ye 2015'ten bu yana DEAŞ'la ilgili yanıltıcı bilgi veriyor. Biz bölge halkıyız ve kim, hangi fikirde biliyoruz. DEAŞ sürekli abartılarak daha fazla meşruiyet ve destek sağlıyoruz. Ancak ABD Başkanı Trump'la birlikte Washington'un saha vizyonu değişti. Asker kanadı da bu değişime uyuyor. Batılı güçlerin DEAŞ konusunu Şam'la çözme iradesi netleşti. PYD-YPG'nin karar vericileri muhtemel bir operasyon durumunda İsrail'in kendilerine bir biçimde askeri destekte bulunacağı inancında. Bu konuda bazı sözler aldıklarını söylüyorlar. ABD ve Koalisyon çekimser kaldığı bir savaş durumunda İsrail'in en azından havadan bir koridor açacağı, Şam ordusuyla YPG/SDG'yi başbaşa bırakmayacağı beklentisi hakim" dedi.

DEAŞ, SDG'YE DESTEK VERECEK

Şu an bütün cephelerde tünel kazma faaliyetinin devam ettiğini belirten "Hacı" kod adlı terör örgütü komutanı "Son haftalarda hız verildi. Rakka ve tüm şehirlerin altında adeta yeni yer altı şehirleri inşa edildi. Tünellerde çalışanların tamamı Arap. Bütün dünyanın görmediği bir başka gerçek de DEAŞ'a karşı esas savaşı YPG içindeki Araplar verdi. Menbiç, Tel Abyad, Rakka, Tabka, Deyr ez-Zor dahil her cephede ölenlerin yüzde 90'ı Arap savaşçılardı. Her şey bitince Kandil kadrosu şehri teslim almaya geliyordu. Doğrusu Baguz'a bile PKK kadroları saatler sonra geldi. Çünkü Araplar 'toprağımız' diye tüm gücüyle savaştı ve Arap komutanlara 'nüfus yoğunluğu Araplardan oluşan bütün yerleşim birimlerinin kontrolünü size vereceğiz' dediler. Ancak Kandil'den gönderilenler her şeye el koydu" diye konuştu. Herhangi bir çatışma durumunda yüzlerce DEAŞ'lının Şam'a karşı savaşacağını söyleyen SDG'li komutan "Bunları isim, isim biliyorum. Onlar için özel birimler oluşturuldu. Hem sıcak kullanılacaklar hem de cephe gerisinde kendi taktikleri dahilinde katliamlar yapacaklar" ifadelerini kullandı.

İSYANDAN ÇOK KORKUYORLAR

PKK-SDG-YPG mantığının Suriye'de hiçbir karşılık görmediğini belirten terör örgütü komutanı "PKK'da şiddet ve baskı yoluna giderek halkı sindirmeye çalıştı. Şu an bölgedeki tüm uyuşturucu ticareti YPG tarafından yürütülüyor. Petrol kadar değilse de bu işten çok ciddi kazanç sağlanıyor. Halk Müslüman ancak örgüt düzenli bir biçimde ateizm propagandası yapıyor. Yine bölgede tecavüz, suikast, adam kaçırma ve infazlar zirve noktasına ulaştı. Şam müdahil olmasa da burada çok yakın bir gelecekte bir tür Doğu ve Batı savaşı kaçınılmaz. Halk olağanüstü öfkeli ve tahammül sınırının sonuna gelindi. İnsanlar katliam ve tecavüz sıralamasının ilk basamağında Esad'ı ikinci sırada ise bizi ve üçüncü olarak da DEAŞ'ı görüyor. Bu sebeple de Kandil kadrosu hem örgüt içi Arap tabilerinden hem de bölge geneli sivil isyandan çok korkuyor" dedi.

ARAPLAR KULLANILIYOR

Bir yandan Şara yönetimi diğer taraftan ise buradaki Arap unsurlarla yoğun pazarlık yapıldığını kaydeden "Hacı" kod adlı terör örgütü komutanı "Benim de bulunduğum bir toplantıda Türklere karşı bir Arap kalkanı oluşturma projesinden bahsedildi. Kahraman, Azad, Mahmut Reş, Şahin Cilo, Mahmut Berhudan ve Ulusal Güvenlik Sorumlusu Sabri de toplantıda hazırdı. 'Türkiye'ye karşı bir ordu kurun. Bütün silah ve para bizden. Teklifimizi kabul ederseniz sınırı, Arap yoğun yerleşim birimleri ve petrolden ciddi miktarda pay vereceğiz' denildi. Arap gruplar bu teklifi reddetti. Bu sefer tehdit yoluna giderek 'aksi halde DEAŞ yanlısı, Türkiye ve Şam'ın casusu, hırsız, katil olursunuz' diye gözdağı verdiler. Benzer bir teklifi 2016-2017 döneminde yine Arap gruplara İran ve Rusya'ya karşı savaşmaları yönünde yapmışlardı" şeklinde konuştu.

3 BİN SAVAŞÇI BİLE YOK

"Hacı" kod adlı terör örgütü komutanı 2015'ten bu yana medya ve propaganda konusunda çok ciddi yardım aldıklarını ve YPG-SDG'yi meşrulaştırma amaçlı birçok Batılı kurum ile kuruluşun katkı sunduğunu söyledi. Şahin Cilo'nun "100 bin kişilik ordumuz var" söyleminin de gerçek dışı olduğunu kaydeden SDG'li komutan "Yönetim, Kandil kadrosunu nasıl kamufle edeceğini tartışıyor. En büyük çaba bunun için. Çünkü bu çatı altında Suriyeli Kürt sayısı 3 bin bile değil. İran, Irak, Türkiye uyrukluların Şam'a entegre olması mümkün değil. Kendi ülkelerine de dönemeyecekler. Tüm hesap kitaplar bunun için" dedi.

Türkiye