Kaplan, “25 Ağustos sabahı annemin yanında uykuya daldım. Sabah vizite çıkan doktorlardan E.O. odaya girerek sırtıma üç kez sertçe vurup ‘çık dışarıya' diye bana bağırdı” dedi. Doktor E.O. iddiaları kabul etmezken, Hastane Başhekimi Prof.Dr. Mustafa Bekir Coşkun kendilerine herhangi bir şikayet gelmediğini, geldiği takdirde gerekli incelemeyi yapacağını, bu konuda kesinlikle taviz vermeyeceğini söyledi.
OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Servisi'nde yatan pankreans kanseri annesi Habibe Tahtacı'nın yanında refakatçı olarak kalan Hayriye Kaplan, sandalyede uykuya daldı. İddiaya göre sabah vizite çıkan doktorlardan E.O. odaya girerek Hayriye Kaplan'ın sırtına üç kez sertçe vurup, ‘çık dışarıya' diye bağırdı. Yaşanan bu olay karşısında şok olduğunu ve canının çok yandığını söyleyen emekli müzik öğretmeni Hayriye Kaplan, “Annem çok rahatsız olduğu için yanında kalıyordum. Sabah karşılaştığım bu olayın şokunu hala yaşıyorum. Ellerim titremeye başladı. Ne diyeceğimi bilemedim. Sırtım hala ağrıyor. Ben 23 yıl öğretmenlik yaptım. İnsanlara hep sevgiyle yaklaştım. Doktorlar insancıl kişiler olmalıdır. Beni darp eden, kişilik haklarımı ve onurumu kıran doktordan davacıyım” dedi.
Şikayet dilekçesini ikamet ettiği Sinop'ta Cumhuriyet Başsavcılığı'na veren Hayriye Kaplan, hastanenin yetkili mercilerine de şikayette bulunacağını söyledi. Annesinin dün hastaneden taburcu olduğunu ve memleketleri Sinop'a gittiklerini kaydeden Kaplan, bu nedenle şikayet dilekçesini burada verdiğini kaydetti.
BAŞHEKİM: TAVİZ VERMEM
Dr. E.O. ise hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek konuyla ilgili konuşmadı. OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Bekir Coşkun ise kendilerine herhangi bir şikayet gelmediğini belirterek şunları söyledi:
“Konuyla ilgili bilgim yok. Geldiği takdirde gerekli incelemeyi yaparım. Bu konuda kesinlikle kimseye taviz vermem. Kimsenin hastaya ve yakınlarına ‘öf' deme hakkı bile yoktur. Bizler empati yapmak zorundayız. Orada yatan kişi annemiz, babamız veya bir yakınımız olması halinde nasıl davranırsak, hastalarımıza ve onlara refakat eden kişilere de öyle davranmalıyız.”