Akdeniz Üniversitesinde görevli çalışan bir ziyaretçimiz, 25.08.2004 tarihinde
"Akdeniz Üniversitesi" Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne bağlı
Bilgi Edinme Birimine, bilgi edinme formunu doldurarak başvuruda bulunur ve
2001 yılından itibaren doldurulan sicil raporlarının bir örneğini ister.
Rektörlük Genel Sekreter yardımcısı imzasıyla verilen cevap şu
şekildedir: "Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin" 3. bölümünün
27. maddesinde 'Memurların sicilleri ile ilgili her türlü yazışma, evrak ve
belgelerinin sevkinde ve sicil raporlarının muhafazasında 8Gizli ve Kişiye Özel)
işaretli zarfların kullanılması şarttır.' hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm gereğince,
gizlilik dereceli olan sicil raporları hakkında bilgi verilmesi, 24.04.2004
tarihinden geçerli olmak üzere 27.04.2004 tarihinde 25445 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren, "Bilgi Edinme Hakkının Uygulanmasına İlişkin
Esas ve Usuller Hakkında yönetmeliğin" 21. madesi doğrultusunda mümkün
olmamaktadır" cevabı verilir.
Bu cevap üzerine ziyaretçimiz Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itirazda bulunur. Kurul daha önce detaylarını açıklamış olduğumuz sicillerin verilmesi gerektiğine dair kararını 24.09.2004 tarihinde verir.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun kararı hem ziyaretçimize hem de gereği için Akadeniz Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilir. Ancak Rektörlük, Kurul kararına rağmen 13.10.2004 tarihinde verdiği cevapta, "Rektörlüğümüze vermiş olduğunuz ilgi dilekçeniz ile ilgili, Rektörlük Hukuk Müşavirliğinin görüşü üzerine, Başbakanlık Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulundan, vermiş olduğu kararların Üniversitemize yapılan emsal konulu başvurularda, Üniversitemiz tarafından verilecek cevabı bağlayıp bağlamadığı hakkında bilgi istenmiş olup, anılan kurul tarafından verilecek cevaba göre ilgi dilekçeniz ile ilgili işlem tesis edilecektir." denir. Yani Üniversite kararı yeterli görmemekte ayrıca bilgi istemektedir.
Ziyaretçimiz bu kez 06.10.2004 tarihinde itirazda bulunur. Bu itiraz üzerine başka bir Rektör yardımcısı imzasıyla kendisine verilen cevapta, konuya ilişkin olarak YÖK'ten görüş istenildiği belirtilmiştir.
Biz bu kadarına pes diyoruz... Üniversitemize YÖK'ün kararını beklememelerini öneriyoruz. Zira Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bu tür konularda kurul kararlarını uygulamaktadır. Bu bilgiyi Yükseköğretim Kurulundan telefonla da alabilirler. Bu konuya ilişkin haberde daha önce sitemizde yayımlanmıştı.
Ancak, yöneticilerimize herşeyden önce şunu hatırlatmakta yarar görüyoruz. Şayet bilgi işlem teknolojilerindeki gelişmeleri takip etmiş olsalardı, bu kadar prosedür ortaya çıkmamış olacaktı. Her olayı Hukuk Müşavirliğine yönlendirip, Hukuk Müşavirliğinin verdiği kararları da dönülemeyecek kararlar olarak görüp, Hukuk müşavirliği kararları aksine verilen kararlar için bin deren su getirmek çözüm değildir.
Bu nedenle, %100 haksız olduğunuz bu konuda daha fazla bürokrasi üretmemeniz herkesin yararına olacaktır.