Yargıtay Başkanı Arslan'ın hacca gitmiş olması son seçimlerde hiç rahatsızlık yaratmadı. Arslan 'dini değerlere bağlı ama laik' bir hukukçu olarak tanınıyor.
Yargıtay'ın yeni seçilen başkanı Osman Arslan'ın, geçmişte hacca gitmiş olması, Türkiye'de yeni bir devrin habercisi olarak değerlendiriliyor. Arslan'ın özel hayatında dini görevlere yerine getirmeye çalışan, buna karşın laiklik başta olmak üzere anayasa ve kanunlara titizlikle bağlı olan bir hukukçu oluşu, bürokrasi ve kamuoyundaki "kalıplar"ın yavaş yavaş yıkılmaya başladığının göstergesi kabul ediliyor. Laik söylemiyle ve hukukçu kimliğiyle öne çıkan Arslan'ın hacca gitmiş olması, Eraslan Özkaya'dan boşalan Yargıtay başkalığı için yapılan son seçimlerde ön plana çıkarılmadı ve rahatsızlık yaratmadı. Arslan'ı uzun yıllardır tanıyan ve SABAH'ın görüştüğü üyeler, Arslan'ın "fikirleriyle hukukçuluk yönü arasında kesin çizgiler bulunduğuna" işaret etti.
KONTENJANDAN GİTTİ
Arslan'ın "hacı" oluşu, bir çok Yargıtay üyesi tarafından bilinmesine
karşın ancak seçimlerden sonra kamuoyunun gündemine geldi. Arslan, Mekke'ye
üyeliğinin ilk yıllarında Suudi Arabistan hükümetinin davetlisi olarak "Yargıtay
kontenjanından" gitti. Suudi Arabistan hükümeti, 1990 yılında Dışişleri
Bakanlığı'na yazı yazdı. Dışişleri, 1990 yılı hac mevsimi öncesinde Yargıtay
Başkanlığı'na kontenjan tanıdı. Dönemin Yargıtay Başkanı İsmet Ocakçıoğlu bu
isimlerin Başkanlık Kurulu tarafından belirlenmesinin uygun olacağı görüşüyle
Dışişleri Bakanlığı'nın yazısını Kurul'un gündemine getirdi. Kurul'da başvurular
değerlendirildi ve Arslan ile birlikte daha sonradan Başbakanlığı Müsteşarlığı
da yapan eski Yargıtay üyesi Kadri Keskin'in ismi Bakanlığa bildirildi. Yargıtay
Başkanı Arslan ise bu sürece şöyle değerlendiriyor: "1990 yılında Kadri
Keskin'le birlikte Başkanlık Kurulu kararıyla gittik. Kabe'ye gittim, çünkü
Müslümanım. Müslümanlığın bir gereği de hac farizasıdır. Ben Hıristiyanların
kutsal merkezi Vatikan'a da gittim. Beş kere de Avrupa'ya gittim."
NEDEN SEÇTİLER?
Yargıtay Başkanlığı seçimlerinde oylarını Arslan'dan yana kullanan üyeler ise
Arslan'ın laikliğiden en küçük bir şüphe duymuyorlar. Arslan'a oy verdiğini
söyleyen bir üye gerekçesini şöyle anlattı: "Size bir portre çizeceğim,
sabahları işine yürüyerek gelen, buraya geldiğinde dairedeki çalışanlarıyla
birlikte kahvaltı yapan birisi." "Laikliği günlük yaşamında da sindirebilen
birisi olarak tanımlanan" Arslan için arkadaşları şunları söylüyor: "Dini
gerekleri yerine getirirken hiçbir zaman bu yönü kararlarına yansımamıştır.
Kendisiyle Yargıtay'ın mescidinde Cuma namazında karşılaşırız ama kimse, dairesindeki
müzakereyi namaz vakti için böldüğünü dahi söyleyemez." Kimi üyeler ona
oy verirken Arslan'ın, eski Başkan Eraslan Özkaya hakkındaki iddialar nedeniyle
toplanan Büyük Genel Kurul'da "etkileyici" bir çıkış yapmasını gözönünde
bulundurmuş.
sabah