Şükrü KÜÇÜKŞAHİN / AYDIN18 Nisan 2009
Haberler Anında CebinizdeHürriyet Mobil
Haberler Anında BilgisayarınızdaHaber Alarmı
Haber Kaçırmaya SonHürriyet Mind
Sitene Haber Ekle KazanBumerang
CHP Lideri Baykal, 2 valinin AKP'de toplantılara katılmasını değerlendirirken, "İçişleri Bakanı'na soruyorum; şu andaki valilerden biri bizim bir belediye başkan adayımıza 'Gel seni AKP'den aday yapalım' dedi mi, demedi mi? Bu normal mi?" dedi. Baykal, yaşananların çöküşün başlangıcı olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Şırnak ve Manisa valilerinin AKP Genel Merkezi'nde yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılarıyla toplantılar yapmasını, "Yakışıksız, parti komiseri görüntüsü veren tutum" olarak değerlendirdi. Baykal, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a da, "Bir adayımızı seçim öncesi makamına çağırıp AKP'ye geçmesini öneren bir vali var mı, yok mu?" sorusunu yöneltti. Özlem Çerçioğlu'nun Belediye Başkanı seçilmesi nedeniyle Aydın'a teşekkür ziyareti yapan Baykal, yolda şu değerlendirmeleri yaptı:
Valiye hesap soruyor
Bizim genel merkezimize, görevde olmayan bir merkez valisi ziyarette bulundu diye (Bolu eski Valisi Ali Serindağ) Başbakan'ın seçim meydanlarında ve her tarafta söyledikleri akılda. Merkez valisi ayrı, görevdeki vali ayrı. Merkezdeki valinin imtiyazı mı var, para mı ister, harcama mı yapar? Eş, dost ziyareti çok doğal. Hizmet akışında değişiklik yapma olanağı da yok ama görevdeki vali böyle mi? Gel bakalım, hesabını ver bakalım demek bunlar çok ayrı bir şey. Sana bu kadar para verdik dağıttın mı, dağıtmadın mı diye hesap soruluyor.
Parti komiserliği
Başbakan tek parti döneminden şikáyet etti. Hep bunu anlattı meydanlarda, ama 80 yıl sonra bu iktidar parti valiliğini, parti komiserliğini özenti haline getirdi. CHP normalleşti ama bunlar 80 yıl sonra parti valiliğine döndü. Düşünebiliyor musunuz benimle polemiğe giren valiler oldu.
İçişleri Bakanı'na soru
Çok değişik örneklerde var. Şimdi ben açıkça İçişleri Bakanı'na soruyorum. Şu andaki valilerden biri bizim bir belediye başkan adayımıza 'Gel seni AKP'den aday yapalım dedi mi demedi mi? Bu normal bir şey mi? Böyle bir şey demokrasilerde, hukukta, AB normlarında var mı?