Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil ile eşi Füsun Erdil ve kızı Deniz
Erdil'in yargılandığı davada, Albay Bahri Mısırlı, İlhami Erdil'in, sık sık
kendisini arayarak, ihaleler konusunda Yalçın Kayatunç'un kardeşi Engin Kayatunç'a
kolaylık sağlanmasını istediğini bu nedenle üzüntüden kalp spazmı ve mide kanaması
geçirdiğini anlattı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başsavcısı Saim Öztürk ise davetler konusundaki
ifadelere sinirlenerek, "Bu dava maydanoz davası değil" dedi. Davada
ifade veren bir esnaf da karargah konutuna sadece 1999 yılı içinde 12.5 bin
YTL tutarında kuruyemiş faturası kestiğini anlattı.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil, eşi Füsun Erdil ve kızı Deniz
Erdil'in fazla harcama yaparak, Hazine'yi zarara uğrattıkları gerekçesiyle yargılanmalarına
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde devam edildi.
YAKINLARI İZLEDİ
Davanın bu duruşmasına Erdil ailesi katılmadı. Ancak, yargılamayı ailenin
iki yakını izledi. Erdil ailesinin avukatı Dinçer Eskiyerli ile Melek Şirin
Özden'in avukatı Şevki Lülecioğlu'nun hazır bulunduğu yargılamaya Org. İsmail
Koçman başkanlık etti.
ERDİL'DEN "İHALEYİ VERİN" TELEFONU
Kıdemli Albay Bahri Mısırlı'nın, Kuzeydeniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi
tarafından talimatla alınan ifadeleri duruşmada okundu. Mısırlı, ifadesinde
Gölcük'te görev yaptığı sırada, İlhami Erdil'in emir subayı Yalçın Kayatunç'un
kardeşi Engin Kayatunç'un da burada müteahhitlik yaptığını kaydetti. İlhami
Erdil'in, kendisinden, Engin Yalçınkaya'nın korunması talebinde bulunduğunu
anlatan Mısırlı, Erdil'in, Kayatunç'un verdiği teklifleri değerlendirmeleri
isteminde bulunduğunu belirtti. Erdil'in, bir kaç kere kendisini arayarak, "Engin'in
tekliflerini değerlendirin" dediğini söyleyen Mısırlı, "Kuvvet Komutanı
bu şekilde her ay arardı. Komutana bunu yapamayacağımızı söyledim. Teklif alırım
dedim, ama ihaleyi veremem" diye konuştu. Mısırlı, "İlhami Erdil son
derece kibar biri. Ama emir subayı Yalçınkaya'nın baskılarına dayanamayıp beni
arardı" dedi.
ALBAY MİDE KANAMASI GEÇİRMİŞ
Mısırlı, Erdil'in bu yöndeki istekleri karşısında çok üzüldüğünü anlatırken,
bu yüzden 2000 yılında kalp spazmı, daha sonra da mide kanaması geçirdiğini
anlattı.
Mısırlı, bir kuvvet komutanının bu tür taleplerde bulunmasının olumsuz olduğunu
ifade ederken, "Mesela İlhami Erdil, yangın devrelerini değiştirilmesi
talimatında bulundu. Engin Kayatunç, 'bu işi ben yapacağım' diyerek, teklif
verdi. İhaleyi ona vermedim, çok yüksekti" diye konuştu.
ÖZDEN'E ŞİKAYET
Duruşmada, Mısırlı'nın savcılık ifadesi de okundu.
Mısırlı, "Kuzeydeniz saha komutanı Örnek komutanımı aradım.
Yapılan baskılardan çok sıkıldığımı belirterek, istifa etmek istediğimi söyledim.
Örnek Komutan da bana 'Sen doğrulardan ayrılma, sabret. Alpkaya (Erdil'den sonraki
DDK Oramiral Bülent Alpkaya) Komutanımla gerekli araştırmayı yapıyoruz"
dedi.
Mısırlı'nın ifadesinin okunmasının ardından Başsavcı Saim Öztürk, "Erdil'in
Kayatunç için tasavvutta bulunulmasının istendiği Mısırlı'nın ifadelerinden
de ortaya çıkmıştır" dedi. Avukat Dinçer Eskiyerli ise Bahri Mısırlı'nın
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahhkemesi'nde "görevi kötüye kullanma"
ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarından yargılandığını belirterek,
bu nedenle Erdil'e karşı tepkili olduğunu ve tanıklığının kabul edilemeyeceğini
söyledi. Bunun üzerine, Askeri Savcı Saim Öztürk, Mısırlı hakkında kesinleşmiş
yargı kararının bulunmmadığına dikkat çekerek, "Kaldı ki Bahri Mısırlı'nın
henüz bu soruşturmalar başlamadan önce Orgeneral Özden Örnek'e bu olayla ilgili
başvurusu söz konusu" dedi.
ASKERİ SAVCI: "BU DAVA MAYDONOZ DAVASI DEĞİL"
İlhami Erdil'in özel kalem müdürü Tuğamiral Cem Güldeniz de tanık olarak dinlendi.
Güldeniz, konutta 2 yıl içinde toplam 30 davet düzenlendiğini davetlere 20-25
kişinin katıldığını anlattı. Savcı Saim Öztürk, "2 yılda 3 yemeğin tutarı
bir kaç yüz milyon lirayı geçmez. Ancak burada Hazine zararının 160 milyar lira
olması bu davanın basit bir maydonoz davası olmadığını ortaya koymaktadır"
diye konuştu.
12.5 MİLYAR LİRALIK KURUYEMİŞ
DKK Karargah Komutanlığı'nın kuruyemiş alımı yaptığı Tahmis Kuruyemiş Kurukahve
Şirketi'nin ortağı Yavuz Çetinkaya da ifadesinde sürekli hediyelik paketlerde
badem, iç antep fıstığı, ceviz alımı yapıldığını bildirdi. İç antep fıstığı
paketinin 30 YTL, cevizli sucuğun ise 15 YTL olduğunu anlatan Çetinkaya, 1999
yılında yapılan bir yıllık toplam alış verişin 12.5 milyar lira (12.5 bin YTL)
düzeyinde olduğunu bildirdi.
Kuzeydeniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki ihaleye fesat davasında da
gıyabi tutuklu olan Şirin Melek Özden'in Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki
görevi kötüye kullanmaya iştirak suçundan olan gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı.
Özden, İstanbul'daki mahkeme kararı nedeniyle halen aranmaya devam edilecek.
milliyet