Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım'ın Denetim Elemanlarını Rencide Edici Beyanı
Üzerine; DENETDE Devlet Denetim Elemanları Derneği'nden açıklamada bulunuldu:
11.05.2005 tarihli Sabah Gazetesi'nin ekonomi sayfalarında yer alan haber
yazıda; Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından ifade edildiği belirtilen
"Kamu yöneticileri, teftiş terörü nedeniyle inisiyatif kullanamıyor. İnisiyatif
kullanamayan, karar alamayan yöneticinin, şevki kırılıyor, çalışma azmi kalmıyor."
Şeklindeki ifadeleri denetim elemanları olarak bizleri üzmüştür.
Siyasi otorite tarafından atanmış yöneticilerden kaynaklanan, başarısızlıklardan
ve yolsuzluklardan tamamen denetim elemanlarının sorumlu tutulması hakkaniyetle
bağdaşmamaktadır. Özel sektörümüzün büyük ve başarılı şirketlerinde de denetim/teftiş
kurulları ve müfettişler/denetim elemanları bulunmaktadır. Denetim görevlilerinin
çalışmalarındaki yol anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik vb. mevzuatla belirlenmiş
hukuki bir yoldur. Kamuda denetim elemanları, bakana, müsteşara ve genel müdürlere
bağlı olarak çalışmakta ve emirleri onlardan almakta, yine onların onayları
ile raporları işleme konulmaktadır. Kendi iktidarları döneminde kendilerine
yakın duran bazı meslek mensuplarını yine bazı yöneticilerin üzerlerine göndermişlerse,
bu kendilerinin bileceği bir husustur ve kendilerinin sorunudur.
Eğer teftiş yapan denetim elemanları terörist olarak görülüyorsa, bu meslek
mensuplarını, inceleme- soruşturma, teftiş-denetim yapmakla görevlendiren ve
raporlarına onay veren yöneticilerin de terörist başı olarak tanımlanması anlamı
çıkabilir ki, bunu herhalde Sayın Bakanın kendileri de kabul etmeyeceklerdir.
Teftişi neden bir terör olarak gördüklerini, teftiş yapan denetim elemanlarıyla
bir sorunlarının olup olmadığını Sayın Bakan'ın açıklamasını, maksadını aştığını
düşündüğümüz söz konusu ifadelerinden dolayı da , tüm denetim elemanlarından
öztir dilemelerini beklemekteyiz.
Yine aynı haberdeki Sayın Bakanın Türk Telekom şirketinin özelleştirmesi ile
ilgili açıklamalarına gelince:
Aria ile birleştirilen Aycell'in yalnızca lisans bedeline Türk Telekom'ca 3
milyar dolar ödenmiştir. 3 milyar dolara yakın da yatırım yapılmıştır. Aycell
ile Aria adlı GSM şirketlerinin birleştirilmesini amaçlayan 5071 sayılı yasanın
3. Maddesinde; "Türk Telekom, Aycell Haberleşme ve Pazarlama Hizmetleri
A. Ş.'yi borçtan arındırarak ve birleşme sonrasında bünyesinde birleşilen şirketin
kayıtlarındaki toplam lisans ücreti tutarının en fazla % 10'unu da ödemek suretiyle
bünyesinde birleşilen şirketin % 40 payına sahip olur." denilmektedir.
Görüldüğü gibi Türk Telekom A.Ş.'nin bir iştiraki konumunda bulunan Avea, Ulaştırma
Bakanı Sn. Binali Yıldırım'ın dedikleri gibi "denizde bir katre" değildir,
milyar dolarlarla ifade edilen bir değerdir. Kamuya ait böyle bir kurumun, Türk
Telekom'un değerinin görmezden gelinerek, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinin
maksadı da anlaşılamamaktadır. Kamu oyuna saygı ile duyurulur.