Başbakanlık'ta ilginç bir sponsor
SEVGİLİ okuyucularım, ülkemizin bu iktidar eliyle nerelere sürüklendiğini size
sık sık belgelerle kanıtlıyorum. Şimdi bir başka belge daha açıklıyorum.
Bu, kapak sayfaları hariç 48 sayfadan oluşan bir kitap. Başlığı:
‘T.C. BAŞBAKANLIK İnsan Hakları Başkanlığı Bilgi Dosyası 2005.'
Başbakanlığın, yani devletin yayınladığı bir kitap. İçini okuyoruz. Son sayfaya
geliyoruz. Aaaa, o da ne! Son sayfanın altında bir amblem:
İngiltere Krallığı'nın taçlı amblemi.
Amblemin altında aynen şöyle yazıyor:
‘İngiltere Büyükelçiliği-Ankara.'
Ve onun altında bir cümle:
‘Bu kitabın basımı ve dağıtımı İngiltere Büyükelçiliği tarafından desteklenmiştir.'
***
Böylesi şimdiye kadar herhalde görülmedi. Sen Başbakanlık olarak bir kitap
yayınlıyorsun, kitabın başlığında ‘Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık' ifadesini
kullanıyorsun. Bu senin resmi belgen...
Ve bunun arkasında İngiltere Krallığı amblemini kullanıyorsun. Üstelik kitabın
basım ve dağıtımının İngiltere Büyükelçiliği tarafından desteklendiğini açıkça
yazıyorsun.
Demek ki devletin bu 48 sayfalık kitabı basacak parası yok!
Demek ki devletin bu kitabı dağıtacak gücü de yok!.. Ve İngiltere'ye muhtaç
olmuş durumda.
Ya da işin altında başka oyunlar var.
Bu nasıl iştir, nasıl utanç verici, yüz kızartıcı bir durumdur?
Biz bu hallere mi düştük? Kapitülasyon dönemini yeniden mi hortlatıyoruz?
Atamız Osmanlı bu kapitülasyon belasından çok çekmişti. Yüzyıllar boyunca kanımızı
sülük gibi emmişler, bizi iliklerimize kadar sömürmüşlerdi. O zamanın egemen
devletleri bu işi hiç değilse açıkça yapardı.
Şimdi iş kılık değiştirdi. Bu kez karşımıza -bizi yönetenlerin de desteği ile-
bu sinsi yöntemlerle çıkıyorlar.
***
Önceki gün afiş rezaletini yazmıştım. Ankara'daki Kanada, Norveç, Danimarka
ve İsviçre büyükelçilikleri imzasıyla resmen içişlerimize müdahale ediliyordu.
Dışişleri Bakanlığı kendilerini çağırıp olayı protesto etti. Adamların savunması
ilginçti:
‘Bu imzalardan bizim haberimiz yok. Biz bunlara para veriyoruz ama afişlere
imza koymadık.'
Doğru mu söylüyorlar, yalan mı? Bilemem.
Büyükelçilikler imza vermediyse, ortada sahtekárlık var demektir. Adına Kadın Platformu denilen kuruluşun yaptığı sahtekárlık konusunda soruşturma başlatıldı mı?
Hayır!
Bu afişler Ankara'nın dört bir yanında günlerce asılı kaldı. Bizim Dışişleri
Bakanlığı bunları ben yazınca mı gördü? Büyükelçilikler şikáyetçi oldu mu? Hayır!
Dün baktırdım, aynı afişler aynı imzalarla yerinde duruyordu. Eğer ortada bir
sahtekárlık varsa, nerede bu devletin polisi? Kim hesap soracak? Hiç kimse!
***
Adına AB denilen canavar, yanına bazı Batı ülkelerini de alarak her yere sızmış.
Ellerinde büyük paralar var. O paraları Türkiye'deki yandaşlarına bol kepçe
dağıtıyorlar. Paranın gücüyle her yere sızıyorlar.
Başbakanlık dahil!
Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum:
Devletin resmi belgesinde İngiltere Krallığı'nın ambleminin ne işi var? 48
sayfalık Başbakanlık kitabını Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği hangi gerekçeyle
bastırıp dağıtmaktadır?
Biz bu adamların karşısında kişiliğimizi, onurumuzu, devlet ciddiyetini bu
kadar mı yitirdik?
Tayyip Erdoğan buyursun, yanıt versin. Kendisi Başbakan'dır ve bu sorulara
bizzat yanıt vermekle yükümlüdür.
Bakalım ne buyuracak!
Emin ÇÖLAŞAN -Hürriyet