İlköğretim okullarında, öğrencilerin birbirleriyle küfürleşmesi ve eşyaya
zarar vermesinin sıradan hale geldiği, öğretmenlerin en çok, ödev ve sorumluluklarını
yerine getirmeme, lakayt davranış ve aşırı gürültüden şikayetçi oldukları belirlendi.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Adnan Gümüş, İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Songül Tümkaya
ve Bitlis Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Turan Dönmezer'in, Adana'daki 12 ilköğretim
okulundaki 283 öğretmene anket uyguladı.
Ankette, öğrencilerin birbirleriyle küfürleşmesi ve eşyaya zarar verme olaylarının
hemen her gün meydana geldiği ve sıradanlaştığı belirlendi. Öğretmenlere göre,
okullarında bu tür davranışlarda bulunanların oranı yüzde 96'yı buluyor.
Ankette 5 ayrı zaman dizinini kapsayan değerlendirmede, öğretmenlerin yüzde
22'si "her gün", "öğrencilerin birbirinin eşyasına zarar",
yüzde 23'ü "okul eşyasına zarar" ve yüzde 18'i de "kalem-defter
hırsızlığı" ve yüzde 28'i de "yalan söyleme" konusuyla muhatap
olduklarını ortaya koyuyor.
Öğretmenlerin tamamına yakını, öğrencilerin "ödev ve sorumluluklarını
ihmal ettikleri"ni belirtirken, yüzde 94'ü "aşırı gürültü"den,
yüzde 84'ü de kendilerine karşı "lakayt davranışlar"dan şikayetçi.
Ankette, öğretmen ve idarecilerin yüzde 75'i, okullarında hırsızlık vakalarıyla
karşılaştıklarını, bazı okullarda hemen her gün bu şikayetlerle öğrencilerin
kendilerine başvurduğunu saptandı.
RUTİN KONTROLLER
Bu arada, okula giriş sırasında veya okul içinde "rutin kontrol- aramaların"
yapıldığı, yüzde 31 oranında saç kesme cezası uygulamasına gidildiği, bunun
da daha çok alt sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin bulunduğu okullarda rastlandığı
belirlendi.
Saç ve tırnak yanında "makyaj" konusunun da artık günlük kontrollerden
sayıldığı belirlendi. Okulların yüzde 92'sinde öğretmen ve yöneticilerin bu
konuda titiz davrandığı, yüzde 20'sinde hemen her gün öğrencilerin bu konuda
denetlendiği anlaşıldı.
Okulların yüzde 75'inde, "üst-baş ve sigara araması" yapıldığı, bunun
bazı okullarda bir dönemde 1-2 kez, yüzde 6,4'ünde ise haftalık olarak gerçekleştirildiği
tespit edildi.
"TRAJEDİNİN YANSIMASI"
Doç. Dr. Adnan Gümüş, AA muhabirine, okulların, bu konuyu ele alan ve klasikleşen
"Hababam Sınıfı" filmini aratmadığını söyledi.
"Okullarımız Hababam Sınıfı'ndan beter" diyen Gümüş, yaşanılan durumu,
"Ancak Hababam Sınıfı, bir komedi filmi. Okullarımız ise bir trajediyi
yansıtıyor. Hababam Sınıfı'nda gördüğümüz pek çok olay, neredeyse benzerleriyle
bütün okullarımızda yaşanıyor. Tam bir gülelim mi, ağlayalım mı durumu. Ama
herhalde ağlamamız gerekiyor" şeklinde özetledi.
Gümüş, öğretmen ve idarecilerin, okullarındaki kalem, defter hırsızlığından
sigara üst-baş araması gibi günlük sorunlara kadar pek çok sorun nedeniyle eğitimin
esas yönü olan "bilgi" ve "beceri" kazandırma ve bunları
nasıl verecekleri yönündeki tartışmalara zaman bulamadıklarını ifade etti.