Yeni İlköğretim Müfredatı'nın yurt genelinde uygulanacağı bu eğitim-öğretim
döneminde ilköğretim okuluna yeni başlayanlara okuma-yazma tümdengelim yerine
tümevarım yöntemiyle öğretilecek. ''Ali okula gel'' yerine önce harfleri öğrenecek
birinci sınıf öğrencileri, yazıda da ''el yazısı'' olarak bilinen bitişik eğik
yazıyı kullanacak. Milli Eğitim'de 1968 yılından beri uygulanan tümdengelim
yöntemini sona erdirmek için geçen eğitim-öğretim döneminde 6 ildeki 100 pilot
okulda uygulanan tümevarım yöntemiyle eğitime yeni eğitim-öğretim döneminde
tüm okullar geçecek.
Yeni sistemle ilköğretim birinci sınıflar okuma-yazmayı klasikleşen ''Ali okula
gel'', ''Ali topu at'' gibi yazı tahtasına asılan cümlelerden öğrenmeyecek,
önce sesleri kullanarak harfleri kavrayacak. Ezberci sistem yerine yoruma dayalı
eğitimi öngören yeni müfredatta, okula ilk adımı atarken başlanmış olacak.
Yazı yeteneğini de geliştirmeyi amaçlayan yeni müfredatta minik öğrenciler,
ayrık yazı grupları yerine el yazısı olarak bilinen bitişik eğik yazı yazacak.
'ÖĞRENCİ MERKEZLİ'
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü Eğitim-Öğretim Daire Başkanı
Ali Durmuş, yeni müfredatla ilgili uzun ve yoğun bir çalışma yapıldığını, geçen
eğitim-öğretim yılında bu uygulamaya geçen 6 ildeki 100 pilot okuldan çok olumlu
sonuç aldıklarını bildirdi.
Durmuş, ''öğrenci merkezli'' yeni müfredatın en önemli özelliklerinden birinin
öğrencileri ezbere dayalı eğitimden kurtaracak olması olduğunu, tümevarım yöntemi
ile okuma-yazmaya başlamanın bile öğrencinin yorum kabiliyetini artıracağını,
serbest, özgür şekilde kendini geliştireceğini kaydetti.
Durmuş, yaz döneminde okul idarecileri, öğretmenleri konuyla ilgili eğitimden
geçirerek, olası sıkıntıları şimdiden en aza indirmeye çalıştıklarını belirterek,
''ezbercilikten kurtarıp, yorum yeteneği kazandıracak yeni müfredatta bu yıl
belki sıkıntılar, sancılar olabilir. Okul idarecileri, öğretmenler, öğrenciler
hatta veliler bile zorluk yaşayabilir. Örneğin yazıda bitişik eğik yazıyı kullanmayan
öğretmen, doğal olarak zorluk yaşayacak. Ancak, bunların tamamı zamanla aşılacak
ve eğitimin kalitesi artacak'' dedi.
'YAZI KALİTESİ ARTACAK'
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz
Kutlu da, okuma-yazma öğreniminde her iki yöntemin de etkili olduğunu, ancak
tümevarım yönteminin ezberciliği yok etmenin yanında parçadan bütüne gittiği
için konunun ayrıntılı öğrenimini de sağladığını belirterek, yeni müfredatı
olumlu karşıladıklarını söyledi.
Kutlu, özellikle yazıdaki stil değişikliğinin büyük önem taşıdığını kaydederek,
şunları söyledi:
''Japonya'da bir insanın karakterini öğrenmek için (yazısına bakın) derler.
Gelişmiş batı ülkelerinde de el yazısı kullanılmakta, güzel yazı teknikleri
konusunda bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Oysa ülkemizde yazı kalitesi çok
düşük. Birçoğunun yazısı bile okunmuyor. Doğal olarak yazılı iletişimde sorun
yaşanıyor. İlköğretimde bu yönde yeterli eğitim ne yazık ki verilemedi. Sonuçta
bir çocuğun yazısını daha sonra değiştirmek yapılan binayı söküp yenisini yapmak
gibi zor olduğu için yazı, dolayısıyla iletişim zayıf kaldı.
Yazımız bilinçaltımızı yansıttığı için insanların psikolojik sağlıklarının
da bir göstergesidir. Okula yeni başlayan bir çocuğa kaliteli yazı yazma öğretilirse
toplumun eğitim kalitesi artar, iletişim güçlenir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın
bu konuda attığı adım gerçekte çok önemli bir adım.''