Adıyaman'ın Kâhta ilçesi Celal Bayar İlköğretim Okulu'nun öğretmeni Bilal Zemin, internet ortamında oluşturduğu e-mail zinciri ile bugün hem kendi öğrencilerini hem de çevre köylerdeki 26 okul ve öğrencilerini donatmayı başardı
Adıyaman'ın Kâhta ilçesi Celal Bayar İlköğretim Okulu'nun üstlerinde önlük,
ayaklarında ayakkabısı olmayan, ısınmak için teneffüste güneşin altına sığınan
öğrencileriydi onlar. Okulları badanasız, sınıfları da kendileri gibi çıplaktı.
Kütüphanesiz okulun, defteri zor bulan öğrencileriydiler. Her birinin anne ve
babası, ekmek parasını çeşitli illerde pamuk, fındık, patates toplayarak çıkarıyordu.
Okulların kapanmasını beklemeden çocuklarını da götürüyorlardı.
860 öğrencinin kaderini, eş durumundan Antakya'dan Kâhta'ya atanan Türkçe öğretmenleri Bilal Zemin değiştirdi. Üstelik yalnızca kendi okulunu ve öğrencilerini değil, çevre köylerdeki 26 okul ve öğrencilerini de donatmayı başardı.
Önce onay aldı
Zemin, 10 Kasım töreninde kararını verdi. Terliksiz, önlüksüz, deftersiz, kitapsız
çocuklar, büstü olmayan okulun bahçesinde Atatürk'ü anıyorlardı. Cep telefonuyla
fotoğraflarını çekti. Sonra, internet ortamında e-mail zinciri oluşturup yardım
istemek için izin talep etti. Kaymakam ve milli eğitim müdürünün onayından sonra
ailelerin de iznini aldı. Fotoğrafların altına okulun durumuyla ilgili şu satırları
yazdı:"Bir öğretmen olarak; her gün ders anlatmaya girdiğiniz sınıflarda,
acınacak halde olan, üşüyen çocukları görüp her sabah aynı burukluğu yaşamanın,
her gün aynı çocukları perişan halde görmenin verdiği üzüntüyü vurgulamak ve
paylaşmak amacıyla sizlere yazıyorum. Fotoğraf ekleyerek hissettiklerimizi hissetmenizi
istedim. Bu çocukların desteğinize ihtiyaçları var."
Bu satırların ardından 20 günde kışlık giysi, ayakkabı, kırtasiye malzemeleri, laboratuvar için araç gereç, bilgisayar yağdı okula. Gelen yardımlarla, 26 köy okulu ve çevre okullara da giysi ve araç gereç yardımı yapıldı.
Teşekkür e-mail'ı
Yeni fotoğraflarla şimdi bir de teşekkür e-mail'ı oluşturan Bilal Öğretmen,
bu kez şu satırları yazdı: "Bir öğretmen olarak; her gün ders anlatmaya
girdiğiniz sınıflarda, sıcacık giysileriyle, yeni ayakkabılarıyla, minik bedenlerinin
üşümediği çocukları görüp, her sabah aynı mutluluğu yaşamanın ben ve diğer öğretmen
arkadaşlarım için ne kadar mutluluk verici olduğunu anlatabilmek ve her gün
aynı saatte, tertemiz boyalı badanalı sınıflarda, aynı çocukları neşe içinde,
içlerindeki öğrenme azmi ve gözlerindeki parıltıyla görmenin verdiği huzuru
vurgulamak ve paylaşmak amacıyla sizlere yazmak istedim.
Fotoğraflarından bazılarını ekleyerek, hissettiğimiz mutluluğu hissetmenizi
istedim. Çocuklarımız; duyarlılığınız sayesinde üşümeyecekler. Çocuklarımızda
oluşturduğunuz özgüven için sizlere minnettarım."
milliyet