En çok kredi kartlarından dolayı kendilerine başvuru yapıldığını vurgulayan
Deniz, “200 bin kişi icra takibinde. 9 milyon kişi de borç sarmalında yaşıyor”
dedi. Son 50-55 günde kredi kartlarından dolayı intihar edenlerin sayısının
33 olduğuna işaret eden Deniz, boşanma davalarının yüzde 70'inin de kredi kartı
problemi olduğunu söyledi.
Deniz, tüketicilere, “Hakkınızı çabuk arayın. Tüketiciden kaynaklanan bir hata
yok ise yüzde 98 tüketici haklı çıkıyor” diye konuştu. En çok şikâyetin İstanbul'dan
geldiğine, gençlerin ve erkeklerin hakkını aramadığına dikkat çeken Deniz, “Hanımlar,
orta yaşlılar ve eğitimsiz insanlar daha çok hakkını arıyor” dedi. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül ile Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in üyeleri olduğunu
kaydeden Deniz, “1 Mart Tezkeresi'nde ısrar edince ikisini de ihraç ediyorduk”
diye konuştu.
Gıda konusunda çok şikayet aldıklarını ifade eden Deniz, Yahudiler'in verdiği
Koşer Sertifikası'na benzer “Helal Gıda Sertifikası” vermek için çalıştıklarına
işaret etti. Tarım Bakanlığı'nın elinde yeterli laboratuvarın olmadığını belirten
Deniz, “Yetersiz personel ve teknoloji ile gıda güvenliği denetimi yapılmaya
kalkılıyor. Tarım Bakanılığı, sadece kayıt içindeki yerleri denetliyor. Oysa,
gıda sektörünün yüzde 70'i kayıt dışı” uyarısını yaptı.
En çok şikâyet
Sayın Deniz, Tüketiciler Birliği ne zamandan beri çalışıyor ve ne yapıyor?
1997 yılında iki noktada çalışma yapmak üzere kurulduk. Sokaktaki vatandaşın
uğradığı hak ihlallerine karşı onu koruyucu bir mekanizmayı çalıştırabilmek
ve daha önemlisi toplumsal anlamda tüketici haklarının tanınması ve bir kamuoyu
oluşturmak için çalışıyoruz.
Tüketiciler haklarını biliyor mu?
Tüketici hareketi 1995'de yasa ile başlamış gibi kabul edilirse 11 yıllık bir
geçmişi var. Ancak, 2001 yılına kadar Türkiye'de bir tüketici hareketinden söz
etmek mümkün değil. Yasa çıkmış ama kağıt üzerinde kalmış. 2001 yılındaki kriz
ile birlikte vatandaşın da profili değişti. Cebimizdeki paranın kıymetini biraz
daha fazla bildik. Bu kırılmayla birlikte vatandaşta hak arama duygusu başladı.
Biz, bunun öncülüğünü yaptık. Birçok dava açtık ve kazandık. Köprü ve otoyol
zamlarının iptali, vergilerin iptali gibi.
Vatandaş nasıl başvuruda bulunabilir?
Başvuru Merkezi adında bir birimimiz var. 2000 yılından bu yana çalışıyor. Tüketicinin
hakkını araması için lojistik destek sağlıyoruz. Tüketiciye ücretsiz hukuki
yardım yapıyoruz. Nereye başvuracağını söylüyoruz; gerekirse dilekçe örneklerini
kendisine veriyor, yönlendiriyor ve takip ediyoruz. Bugüne kadar 6 bin civarında
başvuru aldık.
En çok hangi konularda başvuru geliyor? Kaç gün içinde yanıt veriyorsunuz?
En geç üç gün içerisinde yanıt veriyoruz. Son iki yıldır değişmeyen şikâyet
konusu ise kredi kartları faizi oldu. 2003 Eylül ayından bu yana Türkiye'de
bir kredi kartı problemi olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz. Bunun sebepleri
var. Bir tanesi tüketiciden kaynaklanan sebep; henüz kredi kartı kullanarak
alışveriş yapma kültürü oturmuş değil. Bankalardan kaynaklanan büyük bir zaafiyet
var. Kredi kartı bankalar için çok cazip bir sektör. Böylece bir sosyal kriz
taksit taksit gelmeye başladı.
Kredi kartında en çok kimler mağdur?
En büyük mağduriyet memurlarda. Bunun da sebebi şu: Öğretmensiniz maaşınızı
A bankasından alıyorsunuz. A bankası size kredi kartı da gönderiyor. Kullanmaya
başlıyorsunuz. İkinci yıl maaşınızı aldığınız banka değişiyor, B bankası veriyor.
B bankasından da siz kredi kartı alıyorsunuz. Böylece cebinizdeki kredi kartlarının
sayısı artmaya başlıyor.
200 bin kişi icralık
Kredi kartlarında durum ne ?
Kredi kartı probleminde 200 bin kişi icra takibinde, 9 milyon kişi de borç sarmalında
yaşıyor. Kredi kartlarının sayısı ise 27 milyon. Biz bir hesap yaptık. Kredi
kartınızla 100 lira harcadınız ve başka bir harcama yapmadınız. ‘Sadece asgari
tutarını ödeyerek borcunuzu kaç ayda kapatırsınız' diye bir hesap yaptık. 66'ncı
aya gelmiştik ve daha borç bitmemişti. Aylık yüzde 5 faiz uyguladık. Borcun
5'te birini 10 yıla kadar asgari tutar olarak ödedik. Ancak, 100 lira peşimizi
bırakmadı. İşte, 9 milyon kişinin durumu budur. Sadece asgari tutarı ödeyerek
borçlarını öteliyorlar. 9 milyon kişi de gizli mağdur. Bu insanlar artık alışveriş
yapamıyorlar, yeni bir şey satın alamıyorlar.
Bir öğretmen geldi geçenlerde, 21 tane kredi kartı var. ‘Her ay 2 milyar 800
milyon faiz ödüyorum. Her ay bir akrabamın başına gidip bela oluyorum, muhtemelen
buradan çıkıp intihar edeceğim' dedi. ‘Nasıl oldu?' diye sordum. A bankasından
maaşını almış, B'ye geçmiş. Bir ara 4 tane kredi kartı olmuş. ‘Beşinci için
müraacat ettim vermediler hanımın üzerine aldım. Onu bitirdim çocuğum üzerine
almaya başladım' dedi. Son 50-55 günde kredi kartlarından dolayı intihar edenlerin
sayısı 33. Kredi kartı nedeniyle boşanmalar basına yansımadığı için de farkında
değiliz.
Boşanma nedeni
Kredi kartı borcu nedeniyle boşanmaların sayısı nedir?
Çok ciddi ölçüde boşanma davalarının yüzde 70'inde kredi kartı problemi olduğunu
düşünüyoruz. Boşanmaların temelinde kredi kartları nedeniyle ortaya çıkan mali
huzursuzluk var.
Herkese kredi kartı mı verilmiş?
Vapur iskelelerinde, köprü altlarında işporta tezgâhı açar gibi kredi kartı
veriliyor. Bankaların burada bir kaybı yok. Ödenmeyen kredi kartının parası
70 milyonun ödediği vergilerden çıkıyor.
Meclis'te görüşülmeyi bekleyen kredi kartları ile ilgili tasarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tasarı kendisinden sonraki dönemi düzenliyor. Bizim şu anki 9 milyon kişiye,
intihar edecek kişilere çözüm getirmiyor. 2003 yılında da benzer bir çalışmayı
yapmıştık. “Yüzde 50 faizle oradaki taksidi ödensin” diye hüküm getirmiştik.
Burada da benzeri bir teklifimiz var. Bayramdan sonra görüşlerimizi dile getireceğiz.
Bir imza kampanyası yürütüyoruz; ‘kredi kartı celladım olmasın' diye. İmzaları
Meclis'e vereceğiz.
Kredi kartlarından sonra en fazla hangi konuda başvuru geliyor?
Kamusal hizmetler dediğimiz Telekom, doğalgaz, belediye gibi hizmetlerde GSM
firmalarından, çok yüksek faturalardan şikayetler var. Boşanma davaları, kiracı
işleri çok sık gelir. 2002'ye kadar işkence iddiaları gelirdi. Tüketicimiz İstanbul'dan
Trabzon'a uçak bileti almış, direkt bir uçuşmuş. Fakat Ankara'ya inmiş uçak.
Oradan birkaç yolcu alıp Trabzon'a gitmiş. Tüketici bunu sorun yapmış. ‘Haber
verilmeden bu yapıldı' diyerek dava açtı. Bilet bedelinin yüzde 80'ini iade
aldı.
Geçtiğimiz günlerde bir tüketicimiz telefon açtı. Bir sakız var, multivitaminli
sakız. Reklamda ‘günlük vitamin ihtiyacınızın yüzde 30'unu karşılar' diyor.
Sağlık Komisyonumuz harekete geçti ve bu reklamın tamamen yalan olduğu ortaya
çıktı.
İki yıl önce bir tüketicimiz evine aldığı buzdolabı kısa devre yapınca, bütün
evi yanmış. O, firmaya ev tazmin ettirildi. Ancak, tazminat miktarı öyle ABD'deki
gibi değil, büyük miktarlar alınmıyor. Özellikle cinsel içerikli, çocukları
kullanan reklamlarla ilgili şikâyet alıyoruz.
Gül ve Şahin'i ihraç edecektik
tercüman