Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada giderek artan manda yetiştiriciliğinin Türkiye'de "can çekiştiğini" ifade etti. Manda sütünün zengin içerikli ve az kolesterollü olması nedeniyle sütlü mamullerde sıkça kullanıldığını vurgulayan Bayraktar, manda etinin de, sığır etine göre daha az kolesterol, daha az kalori, daha fazla protein ve daha fazla mineral içeriyor olmasından dolayı sıklıkla tercih edildiğini kaydetti. Bayraktar, İtalyanların dünyaca ünlü mozzarella peynirinin manda sütünden yapıldığını, bu nedenle İtalya'da mandaya "siyah altın" adını verdiklerine işaret etti.
Türkiye'de manda sütü üretimi yapılan bazı bölgelerde yoğurt ve kaymak, bazı bölgelerde ise peynir üretiminin ön planda olduğuna dikkati çeken Bayraktar, özellikle manda sütünden elde edilen yoğurdun, daha kıvamlı ve aromatik olması nedeniyle tercih edildiğini kaydetti.
- "Manda, hastalıklara sığıra göre daha dayanıklı"
Mandanın derisinin kalın olması nedeniyle dericilik sektöründe tercih edildiği, kalın deri gerektiren tasarımlarda kullanıldığı bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Manda, şap ve brusellozis başta olmak üzere bir çok hastalığa karşı sığırlardan daha dayanıklıdır. Doğal yaşama uyumlu ve hastalıklara karşı da daha dirençlidir. Deli dana hastalığının (BSE) mandalarda görülmemiş olması dikkat çekici bir unsurdur.
Dünyada manda sayısı 1980 yılında 121,5 milyon baş iken, 2011 yılında yüzde 60,8 oranında artarak 195,4 milyona yükseldi. Bu kadar yararlı ve tercih edilen mandanın bir çok ülkede ve dünyada sayısı artmasına karşın Türkiye'de manda sayısı dramatik bir şekilde düştü. 1980 yılında 1 milyon 40 bin baş mandamız varken, 2011 yılında bu sayı yüzde 91,9 oranında düşerek manda varlığımız 84 bin 726 başa gerilemiştir. Bu rakam, verilen desteklerin de bir sonucu olarak 2012 yılında yüzde 26,8 artışla 107 bin 435'e çıktı.
Mandacılığın eski günlerine dönebilmesi için; verilen desteklerin artarak devam
etmesi, elde edilen ürünlerin markalaşarak ülke içi ve dünya pazarlarına girmesinin
sağlanması, işletme ölçeklerinin ticari hale dönüştürülmesine yönelik projelerin
hayata geçirilmesi ve bu alanda faaliyet gösteren yetiştirici örgütlerinin desteklenmesi
büyük önem arz etmektedir."