Devlet Bakanı Ali Babacan, özellikle sağlık harcamalarındaki sapmanın karşılanmasına
dönük tasarruf önlemleri arasında, ''sansasyonel hiç bir tedbir bulunmadığını''
vurgularken, ''kimsenin aklına (vergiler mi geliyor) diye gelmesin, öyle bir
şey yok'' dedi.
Babacan, yüzde 0,8'lik, 4,5 milyar YTL'lik bir tedbirin söz konusu olduğunu,
bunun yarısından çoğunun zaten karşılandığını, ayrıca yatırımlardan kısılmayacağını
belirtti.
Babacan, IMF ile yürütülen 3 ve 4. gözden geçirme çalışmalarının tamamlanması
nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıl sonu için sağlık harcamalarında yaklaşık 1,4 milyar YTL sapma öngörüldüğünü ifade eden Babacan, harcamalardaki sapmaları karşılamak üzere
GSMH'nin binde 8'i kadar, 4,5 milyar YTL'lik tasarruf önlemi alınacağını, bunun
yarısından çoğunun da bugüne kadar karşılandığını bildirdi.
Özellikle sağlık hizmetlerinin kalitesinden asla taviz vermeden önemli tasarruf
imkanları bulunduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
KAYDIRMALAR YAPILACAK
''Sağlık bakanımızla da oturduk konuştuk ve mutabık kaldık. Verimi artırarak
tasarruflar yapmak mümkün. Bütçede yılsonuna kadar kullanılamayacağı az çok
belli olan, yıl sonuna kadar planlanan kadar harcanamayan pek çok kalem çıkıyor.
Bunlardan kaydırmalar yapılarak, ufak tefek tasarruf yapılacak alanlarda tasarruflar
yapılarak bütçe hedeflerimizi rahatlıkla yakalayacağımızı düşünüyoruz.
Kimsenin aklına gelmesin ki vergiler mi geliyor. Öyle birşey yok sansasyonel
hiç bir tedbir yok. 157 milyar YTL gideri olan bir bütçede bu kadarlık tasarruf
imkanı zaten bulunuyor. Nereye ne kadar harcama yapılacağı 3-4 aylık gelişmelere
bakarak da rakamlar daha berraklaşmaya başlıyor. Dolayısıyla bu konudaki tedbirlerin
rahatlıkla alınabileceğini düşünüyorum.
Kaldı ki zaten yarısından fazlası gerçekleşmiş durumda. Son zamanlarda bazı
ÖTV ayarlamaları oldu. Sosyal güvenlik prim tahsilatlarında çok ciddi artışlar
var. Asıl bundan sonra dikkat etmemiz gereken konu sosyal güvenlik ve alt başlıkta
sağlık alanı.''
ATILMASI GEREKEN ADIMLAR
Sosyal Güvenlik Yasası'nın TBMM'de kabul edilmesinin bir performans kriteri
olduğunun altını çizen Bakan Ali Babacan, bu kriterin yerine geldiğini söyledi.
Babacan, Cumhurbaşkanının veto gerekçelerini incelediklerini, gerekçeleri de
dikkate alarak mutlaka Plan Bütçe Komisyonu ve Genel Kurul'da yasanın tekrar
görüşülerek önümüzdeki haftalarda Genel Kurul'dan geçmesini beklediklerini bildirdi.
Gözden geçirmenin tamamlanmasıyla ilgili atılması gereken adımları sayan Babacan,
kurumlar vergisini yüzde 30'dan yüzde 20'ye çekecek yasanın TBMM'den geçmesini
beklediklerini, sırada gelir idaresinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili adımların
bulunduğunu söyledi.
Babacan, ''bu adımların önümüzdeki dönemde atılmasını bekliyoruz. Özellikle
yol haritasının belirlenip, yapısal değişikliklerle ilgili çalışma grubunun
kurulup görevlendirilmesi gerekiyor. Düzenlemeler zaman alacaktır, ama yol haritasının
belirlenip, bu işle bir grubun görevlendirilmesi önem arzetmektedir'' dedi.
Gözden geçirmenin tamamlanmasından önce Halkbank'ın özelleştirilmesiyle ilgili
danışman firmanın, alternatif planlar getireceğini ve özelleştirmede izlenecek
yola karar verileceğini anlatan Babacan, binlar dışında gözden geçirmeyle ilgili
çalışmaların önemli kısmının zaten tamamlandığını söyledi.
Babacan, 3 ve 4. gözden geçirmeyle ilgili bir çok adım atıldığından dolayı,
ikisinin, ayrı ayrı vakit kaybetmemek için birleştirildiğini vurguladı.
PİYASALARDAKİ DALGALANMALAR
Son dönemde piyasalarda yaşanan dalgalanmalarla ilgili görüşünün sorulması
üzerine Bakan Babacan, dalgalanmaların büyük oranda ''doların değer kaybı ve
sermaye çıkışı, petrol ve altın fiyatlarındaki yükselme'' gibi sebeplerden kaynaklandığını
ve birçok ülkeyi etkilediğini söyledi.
Babacan, iç sebepleri de ''cari açıkla ilgili tahminlerin revizyonu, sosyal
güvenlik yasası ile ilgili gelişmeler, Nisan ayı enflasyonunun beklentilerin
biraz üzerinde çıkması'' olarak saydı.
Alınan tedbirlerle ekonominin şok ve dalgalanmalara dayanıklı hale geldiğini
ve bunun olumlu sonuçlarının sık sık görüldüğünü vurgulayan Babacan, doların
değer kaybı, uluslararası sermaye hareketleri, petrol fiyatlarının 80-100-120
dolara ulaşması da dahil pek çok senaryonun banka genel müdürleriyle oturulup
görüşüldüğünü ve bu senaryolara hazırlıklı olduklarını bildirdi.
Babacan, son dalgalanmada da bu hazırlığın faydalarının görüldüğünü ifade ederken,
''herkes rahat, çünkü sürpriz değil. Bunlar beklenen gelişmeler ve herkes ne
yapacağını gayet iyi biliyor'' dedi.
GİORGİANNİ VE YILMAZ
Son gelişmelerde hükümetin etkisini değerlendiren IMF Türkiye Masası Şefi
Lorenzo Giorgianni de, son dönemde programda öngörülene kıyasla harcamalarda
bazı öne çekmeler olduğunu ve bunun iç talebi canlandırdığını kaydetti.
Son alınan faiz indirim kararına dönük eleştirileri değerlendiren Merkez Bankası
Başkanı Durmuş Yılmaz da, IMF'den herhangi bir uyarı mektubu almadıklarını,
değerlendirmelerin aynı yöntemle toplanan verilere bakılarak yapıldığını ve
kararların bağımsız Para Kredi Kurulu tarafından alındığını söyledi.
Durmuş, üç ayda bir açıklanan rakamlarda herhangi bir revizyon yapılmasının
söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.