Hukukçulardan AYM'nin Twitter kararına ortak tepki
Erdinç Akkoyunlu
Anayasa Mahkemesi'nin, Twitter'e yönelik olarak ilk derece mahkemelerinin kişilik
hak ihlalleri kapsamında aldığı içerik kaldırma kararlarına uymaması nedeniyle,
hakkında verilen erişimin engellenmesine ilişkin kararları iç hukuk yolu tükenmeden
'hak ihlal' gerekçesiyle karara bağlamasına, hukukçular tepki gösterdi. Anayasa
hukukçuları, Anayasa Mahkemesi (AYM)'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)'nin
90'lı yıllarda Güneydoğu'daki insan haklarına ilişkin davalarda iç hukuk yolu
bitmesini beklemeden davalara bakmalarını ele alan gerekçedeki hak ihlali ile,
Twitter kararı arasında benzerlik olmadığını söyledi. Hukukçular; "AYM'nin bu
adımı tehlikeli bir kapı açtı. Türkiye'de iç hukuk yolunu tüketmeden AYM'ye
başvurunun kabulü hem iç hukuku çökertecek, hem AYM'yi dava yükünden başını
kaldıramaz hale getirecek durum yaratabilir" uyarısında bulundu.
- Hukuk sistemini çökertir
Anayasa Mahkemesi eski raportörü Prof. Dr. Osman Can:
"AYM'nin kararı üzerinden mahkemenin politize olduğu görüşü için biraz erken. Ancak AYM'nin Twitter kararı ile iç hukuk yolu tükenmeden bireysel başvuruyu kabulü tehlikeli kapıyı açıyor. İdare ve normal mahkemelere gidecek süreci beklemeden herhangi bir kriteri yok artık, yapılabilecek her türlü başvuruyu kendi uygunluk düşüncesine göre, önem sıralamasına göre kabul etme, bunun esası hakkında karar verme imkanı ortaya çıkıyor. Böyle bir kapı açıyor, bunun açılması anayasa açısından çok mümkün değil. İç hukuk yollarının tüketilmesi şarttır. AYM'ye bireysel başvuru için doğrudan ve bireysel hakkın ihlali olmalı. Soyut ve genel tehdit algısını bireysel başvuru hakkı yapamazsınız. Kişinin hali hazırda o hakkını kullanamıyor olması durumunun gerçek olması gerekiyor. Hak ihlali devam edecek konusu bireysel başvuruya mücraat şartıdır. Şartı bireysel başvuruyla ilgili olarak iç hukukun tüketilmesine gerek yoktur demek, bireysel başvurusunun içeriğini anlamsızlaştırıyor, ilk derece mahkemelerini anlamsızlaştırılıyor. Bundan sonra neyin oraya gideceğini bilemeyeceğiz. Yargıtay, Danıştay anlamsızlaştırılacak. Bu giderek AYM'yi de anlamsazlıştıracak. Mahkemelerin saygınlıkları, yetkileri daha dikkatli anayasa çerçevesinde kullanmasıyla olur. Yargıtay, Danıştay zaten sorunları çözmek için var. Normal mahkemeye gidip tazminat alıyorsunuz. AYM her türlü hak ihlalinde gidilecek mahkeme değildir. Ülkenin kendi içindeki yargı sistemini çökertebilecek bir adımdır. İyi bir başlangıç yaptı AYM, ama bununla açtığı kapı çok tehlikeli. "
- İç hukuk tüketilmeliydi
Anayasa Hukukçusu Prof. Fazıl Hüsnü Erdem:
"AHİM'de oluyor bu. 1990'lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan giden davalar için iç hukuk yollarının tüketilmesini aramamıştı. Onun tüketilemeyeceği belliydi. AHİM, hak ihlalinin engeli için iç hukuk şartını aramadan başvuruyu kabul ediyordu. Orada insani bir durum vardı. Ama bugün Türkiye'de böyle bir şartın Twitter için var olduğunu söylemek mümkün değil. AYM'nin harekete geçmesi için iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekirdi."
- Yargı arasında kriz olacak
Anayasa Hukukçusu Prof. Yusuf Şevki Hakyemez:
"AYM, hak ihlalliğinin kritikliği nedeniyle müdahale etti ama başka konu da olsa yapabilir hale geldi AYM. Şimdi bir sorun oluştu. AYM, diğer mahkemelerin üzerinde bir mahkeme gibi oldu. O zaman sistemde bir sorun ortaya çıkar. AYM, pek çok konuda aslında başvuru yolları tükenmeden olayı ele alıp inceleme imkanına sahip olacak. Bireysel başvuruda özellik şu; iç hukuk yolları bitecek, sonra hak ihlali varsa AYM'ye başvurulabilecek. Twitter'de AYM, hak ihlalini kısa zamanda halledilemeyecek şekilde ele aldı ama çok değişik konularda bu biçimde farklı eleştiriye konu olması mümkün olabilir."
- Çok vahim bir durum
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Şentop:
"AYM iç hukuk yollarını aşmış, vahim olan bu. AYM, Anayasa'ya aykırı karar vermiş. Çünkü normal yargı yolu bitmemiş. Bunu AHİM'e götürsen bakmaz. Ama şöyle bir şey var, kanunda yok ama iç hukuk yollarının tükenmesi durumu var. İdari dava açıldı, mahkeme karar verdi ama uygulanmadı dedi. Kanun diyor ki 30 gün içinde uygulanır. Kanun diyor ki, yürütmeyi idareye karşı bölge idare mahkemesine başvurulur diyor. İdare mahkemesi yürütmeyi durdurma verdi, bölge idare mahkemesine TİB başvurdu. Bölge idare mahkemesi de diyelim ki yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı 'TİB haklıdır' dedi. Ne yapacak o zaman AYM?"
Yükün altından kalkamaz
Eski Adalet Bakanı, Anayasa Profesörü Hikmet Sami Türk:
"Bireysel başvuru Anayasa'nın 148'inci maddesine düzenlenmiştir. Bu da 12 Eylül
2010 halk oylamasıyla giren hükme göre, anayasa ile güvence altına alınmış temel
hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi
birinin kamu gücü tarafından ihlali durumunda başvuru yapılabiliyor. Başvuruda
bulunmak için olağan kanun yollarının tüketilmesi şart. Twitter kararını okudum,
anlaşılan, ifade özgürlüğü bakımından temel hak ve özgürlüğün özünün ihlal edildiği
görüşü var. O nedenle böyle bir yola başvuruyor. Usul açısından eleştirilebilir.
Ama iç hukuk yollarının tüketilmesi anayasal koşul. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşuna
ilişkin kanunda da belirtiliyor. Karara karşı idari yargıya başvurulacak, temyiz
yolu ile Danıştay'a başvurulacak. Süreç uzunca. Oysa burada gecikmeden bir çözüm
bulmak gerekir. İsteyen AYM'ye iç hukuk yolunu kapatmadan 'Twitter'de karar
verdiniz' diye başvurabilir. Üzerine çok ağır yük alıyor."