56 dernek, 35 vakıf, 15 sendika ve 3 odadan oluşan Türk Dayanışma Konseyi
Kamu Yönetimi Temel Tasarısı ile ilgili olarakdeklarasyon yayınladı
Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı'nın ele alındığı ''Türk Dayanışma Konseyi''nin
dün yapılan toplantısının ardından konu ile ilgili bir deklarasyon yayınlama
kararı alındı. Deklarasyonu, 56 dernek, 35 vakıf, 15 sendika ve 3 odadan oluşan
''Türk Dayanışma Konseyi'' adına Ankara Eyüpoğlu Otel'de Kamu-Sen Genel Başkanı
Bircan Akyıldız açıkladı. Deklarasyonda, özetle şöyle denildi:
''1- Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı, ülkenin temel ihtiyaçlarını çözmekten
çok küresel güçlerin dünyadaki ulus devletleri şehir devletlerine dönüştürme
projesine hizmet etmeyi amaçlamaktadır.
2- Tasarı ile yerelin yapabileceği tüm hizmetlerin yerel tarafından yapılmasını
öngören ve yerele stratejik kararlar alma yetkisi veren bu tasarı, ülkemizin
üniter yapısını temelinden sarsmaktadır.
3- Düzenleme ile federal bir devletin yapı taşları oluşturulmakta, üniter devlet
yapısı ortadan kaldırılmaktadır.
4- Tasarıyla idarenin bütünlüğü ilkesi ortadan kaldırılmaktadır. Her ne kadar
idari vesayeti çağrıştıran düzenlemeler varsa da bunlar gerçek anlamda ihtiyaca
cevap vermekten uzaktır.
5- Ayrıca Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı ile kamu hizmetlerinin bedelinin
piyasa şartlarına göre oluşturulması öngörülmektedir. Kişi başına düşen milli
gelirin oldukça düşük olduğu ülkemizde kamu hizmetlerinden kar amacı güdülmemelidir.
Kısacası tasarı ile 'Sosyal Devlet' ilkesinden vazgeçilmektedir.
Yolsuzluklar artar
6- Tasarı ile teftiş sisteminden denetim sistemine geçilmektedir. Denetim sistemi
teftişten daha dar bir anlam ifade etmektedir. Sözde daha etkili bir kontrol
mekanizması kurulacağı belirtiliyorsa da bu düzenlemeler ile yolsuzlukların
önü daha çok açılacaktır.
7 - Hükümet bu tasarı ile kamuda reform adı altında Türk bürokrasisinin tasfiyesini
hedeflemektedir. Böylece halen kamuda görev yapan 3 milyon kamu çalışanı sayısı
700 binlere çekilmek istenmektedir. Halbuki kamuda çalışan personel ile o ülke
nüfusu arasında oran kurulduğunda Türkiye'nin batılı ülkelerin oldukça gerisinde
kaldığı görülür. Yapılması gereken; kamu çalışanlarını tasfiye etmek değil,
hizmet içi eğitimlerle kaliteyi yükseltmektir.
8- Bütün dünyada sivil toplum örgütleri güçlendirilirken, bu tasarı ile sendikalar
yok sayılarak ölçüsünü kimin belirleyeceği belli olmayan performansa dayalı
ücret sistemine geçilmekte, bu da ücret dengesizliğini artıracak önemli bir
faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Anayasa'ya aykırı
9- Üst düzey bürokratların görev süreleri hükümetin görev süresi ile sınırlandırılmakta,
devlet politikalarının ve kamu hizmetlerinin devamlılığı ilkesi zedelenmektedir.
Devlet memuru yerine
hükümet memuru dönemi başlatılmaktadır. Böylece her dönemde şikayet edilen siyasi
kadrolaşma sorunu daha da hız kazanacaktır.
10- Tasarı bir çok noktadan Anayasa'ya aykırıdır. Bazı eksikleri olsa da 1982
Anayasası yürürlüktedir ve Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir
kanun Anayasaya aykırı olamaz.''
internethaber
Deklarasyonun sonunda, ''Görüldüğü gibi devletimizin üniter yapısını bozucu,
Anayasa'ya aykırı, yolsuzlukları artırıcı ve kamu çalışanlarını yok edici bu
tasarıya asla izin verilemez'' denildi.