Ata Özer, Balat'ta doğdu. Hem ailenin hem de semtin o güne
kadarki tek üniversite mezunuydu. "Atatürk benim kalbimde" diyen Özer tarih
öğretmenlerine şöyle sesleniyor: "Anıtkabir altındaki müzeyi çocuklara
göstermeyen benimle rahat çalışamaz."
Yarın bakan Çelik ile Ankara'da buluşup, cuma günü İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü görevini devralacak Özer sorularımızı yanıtladı.
Yüksek İslam Enstitüsü mezunusunuz. Başı örtülü bir eşiniz var...
Eşimin başı örtülü. Açık olabilir, çıplak da olabilir. Bu görevimi yapmama 33
yıldır engel olmadı. 28 Şubat'ta da müdürdüm, ondan önce de müdürdüm. İhtilal
öncesi müdürdüm, sonrasında da müdürüm. Altı yıldır Birinci Ordu Komutanlığı
tarafından Selimiye Kışlası'na davet ediliyorum. Çünkü 19 Mayıs ve Cumhuriyet
bayramlarında en iyi yürüyen okulun müdürüyüm. Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay
Başkanı Hilmi Özkök beni cumhuriyet gençliğini iyi yetiştirdiğim için kutladı.
Bu okulu devletin yönetmeliğine göre idare ediyorum. Hanımım da ne Atatürk'e dil
uzatacak bir söz söylemiştir, ne de onlara dil uzatan evlat yetiştirmiştir.
Atatürk'ün ismini hiç ağzınızdan düşürmüyorsunuz?
İlk demecim tarih öğretmenlerine olacak. Tarih öğretmenlerine Anıtkabir
altındaki müzeye çocukları götürmelerini zorunlu kılacağım. Müzeyi çocuklarına
göstermeyen hiçbir tarih öğretmeni benimle rahat çalışamaz. Göstermelik
Atatürkçü değilim. Atatürk kalbimde, beynimde. O benim için büyük dahi, büyük
komutan ve devlet adamı.
Gerçekten söylendiği gibi 18 yıldır maaşınızı almıyor musunuz?
İmza atar, alırım. Sonra sınıf birincilerine, fakir öğrencilere, sporculara yol
parası veririm, üst başlarını ve kitaplarını alırım.
BMW'ye binen bir lise müdürüsünüz...
Ona binmemi kim engelleyebilir? 15 yıl önce de yüz bin dolarım vardı, şimdi de
var. Hatta 90 bine düştü. Altı arabam vardı, bu okula gelince üçe düştü. Arsam
vardı, laboratuvar yaptık. Alibeyköy'deki evimi, babadan kalma evimi de sattım.
Fakir bir ailenin çocuğuyum, onların neler çektiğini bilirim, kefenin cebi yok
ki o tarafa götüreyim.
Uyuşturucu ve şiddet önemli sorun.
Bir okulda uyuşturucu müptelası çocuk çıktığında bunun mesulu okul müdürü, sınıf
öğretmeni, rehber öğretmenidir. Kaç gündür konuşuluyor. 16 yaşındaki kızımız
otopsiye göre iki yıldır uyuşturucu kullanıyormuş. İki yıl okuduğu okulda acaba
o uyuşturucu alışkanlığına dair en ufak bir emare göstermedi mi? Okulda hiç mi
falso vermedi? Örneğin, geçen yıl Sulukule'den bir telefon aldım. Bir veli iki
talebemi orada görmüş. Bunlar uyuşturucu satıcısıydı. İsim vermeyince, ayağına
gidip çocukları buldum. Yeni kayıt yaptırmışlardı. Ana babalarını çağırtıp
kayıtlarını aldırttım. Aynı ilçede gittikleri okul müdürünü uyardım.
OKULLARDAKİ ŞİDDET BİTECEK
Okul müdürlerini çok çalıştıracaksınız anlaşılan?
Müdürlerin koltuklarında oturmamalarını isteyeceğim. Bize emanet edilen
çocuklara destek olmalıyız. Hiçbir veli bana bu konuda şikayete gelmesin. Bu
memlekette kanunlar, adalet, yönetmelikler var. Ama, Ata kanunları da var. Ata
kanunları yönetmeliğe uygun olarak işleyecek. İlk önce fakir semtteki okullara
gideceğim. Okul aile birlikleri ve müdürlerle konuşacağım. Eğitim-öğretim beni
ilgilendirmiyor. Önce okuldaki anarşi ve şiddeti durdurma niyetindeyim.
Başbakan 'ağabey' der
Başbakan da sizin gibi eski bir futbolcu. O dönemden tanışıklığınız, birlikte
top oynamışlığınız var mı?
O Camialtı'nda oynarken, ben Kulaksız takımında oynuyordum. Ne zaman görse
"ağabey" diye hitap eder. Ellerimi başımın arasına koydum "Ata Özer, sen
başbakan olsaydın ona bu ilgiyi gösterir miydin?" dedim. Cevabım "evet" oldu.
Nedeni sporcu ahlakı. Onu başbakan olduğu için değil, Tayyip Erdoğan olduğu için
seviyorum.
Taksim de var dolarım da...
Nasıl geçiniyorsunuz?
Taksilerim var. Oğlum iyi kazanan bir doktor. 70 milyona "hodri meydan" diyorum.
Kim bana menfaat karşılığı bir bardak çay içirmişse, herhangi bir şey vermişse,
odamda para lafını konuşmuşsa, işte buradayım. Mal varlığımı matbu olarak
isteyen herkese veriyorum. Size de vereyim.
Fakirliğimi unutmadım
İstanbul'un yeni Milli Eğitim Müdürü, BMW marka otomobile biniyor. Plakası'nda
da "ATA" olan adı yazıyor. Türkiye'deki standartların bir okul müdürünün BMW'ye
binmesine müsait olmadığını söylüyor. "Ama ben okul müdürü olarak binmiyorum" diyor, ekliyor: "BMW'ye bindiğime bakmayın, fakirliğimi hiç unutmadım. Yolda yağmurda ıslanan birini gördüğümde hemen alırım, çamurda bırakmam. Bir de eski mahalleme giderken makam aracımı da BMW'mi de kullanmam, utanırım."
hürriyet