14 Mart Tıp Bayramında hükümetin sağlık politikaları eleştirildi
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, Sağlık
Bakanlığı'nın yeni uygulamalarını eleştirerek, ''Sırf siyasi amaçla, gerekli
çalışmalar yapılmaksızın getirilen yasalar günümüzün sağlık gereksinimlerini
karşılamakta yetersiz kalacaktır'' dedi. Ankara'daki tıp fakülteleri ve Ankara
Tabip Odası'nca düzenlenen ''14 Mart Tıp Bayramı'' töreni, Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda yapıldı.
Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ankara
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Rıza Ayhan, Ankara'daki tıp fakülteleri dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler
katıldı.
Törende konuşan Prof. Dr. Çorapçıoğlu, ulusal sağlık hizmeti sunumu için öncelikle ulusal kaynakların harekete geçirilmesi, tıp eğitiminde ve verilen hizmette akreditasyonun sağlanması gerektiğini vurguladı.
Çorapçıoğlu, akılcı ilaç kullanımının yaşama geçirilmesiyle bu
alandaki ''korkunç israfın'' önüne geçilmesi gerektiğine işaret etti. Koruyucu
sağlık hizmetlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini kaydeden
Çorapçıoğlu, son zamanlarda hız verilen ve sadece tedavi edici sağlık
hizmetini özendiren politikalara acilen son verilmesi gerektiğini söyledi.
-AİLE HEKİMLİĞİ VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI-
Sağlık Bakanlığı'nın uygulamayı planladığı Genel Sağlık Sigortası ve Aile
Hekimliği modellerinin, ''Türkiye'nin yapısına uygun olmayan, pahalı
modeller'' olduğunu dile getiren Çorapçıoğlu, bunun yerine,
''sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi modeli ve toplum hekimliği
uygulamasının'' benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Sağlıkta insan gücü planlamasının yeniden gözden geçirilmesi, tıp
fakültelerine alınan öğrenci sayılarında azalmaya gidilmesi gerektiğini belirten
Çorapçıoğlu, yeni tıp fakülteleri açılmamasını, mevcut tıp fakültelerinin
eğitimlerinin yeniden düzenlenmesini istedi. Üniversitelere kamudan ayrılan
payların düşürüldüğünü, öğrenci başına bütçeden yapılan harcamanın AB
ülkelerinin 6'da 1'i olduğunu, üniversitelerin kullanmadıkları araştırma
fonlarının Hazine'ye aktarıldığını anlatan Çorapçıoğlu, bunun da bilimsel
araştırmaların durması anlamına geleceğine işaret etti.
-SİYASİ AMAÇLI YASALAR-
Çorapçıoğlu, ''Türkiye'de sağlık personelinin yurt içinde dağılımını
gerçekleştiremeyen hükümet politikalarının sürdürülmesini anlamamız olanaklı
değil. Sırf siyasi amaçla, gerekli çalışmalar yapılmaksızın getirilen
yasalar günümüzün sağlık gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalacaktır.
Yapılması gereken, teşvik edici, bölgelere göre çalışma prensibi getiren bir
personel yasasının acilen gündeme getirilmesidir'' diye konuştu.
Uzmanlık eğitimindeki yasal boşlukların acilen giderilmesi, geniş katılımlı,
yasalara uygun yeni bir uzmanlık tüzüğü çıkarılması gerektiğini
vurgulayan Çorapçıoğlu, şunları söyledi: ''Antidemokratik, Anayasa'ya aykırı,
eşitsizlik yaratan, sağlık çalışanlarının üretkenliğini ve tıp eğitiminin
geleceğini olumsuz etkileyen koşulların düzeltilmesini ve gönülleri çalışma
aşkıyla dolu sağlık personelinin mağduriyetinin önlenmesini bekliyoruz.''
-ATO BAŞKANI ADIYAMAN-
Ankara Tabip Odası Başkanı Sinan Adıyaman da ''sağlık sektöründe yaşanan krizin,
hekimlerin mesleki ortamına ve günlük yaşantısına olanca ağırlığıyla
yansıdığını'' kaydetti. 2004 yılı Ocak ayı ücretlerine göre bir pratisyen
hekim maaşının 813 milyon lira, hemşire ve ebe maaşının 550 milyon lira,
hizmetli-memur maaşının da 450 milyon lira olduğunu belirten Adıyaman, ücretleri
düştüğünü, çalışma koşullarının ağırlaştığını söyledi.
Tıp fakültelerinin çoğunun temel sağlık hizmetlerini verecek hekimleri yetiştiremediğini kaydeden Adıyaman, bu fakültelerdeki öğrenci sayısının ''acilen azaltılması gerektiğini'' savundu. ''Tıp fakülteleri birinci sınıftan itibaren TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) kursuna dönüşmüş ve başarılarını TUS başarısı ile ölçer hale gelmişlerdir'' diyen Adıyaman, tıp müfredatının ülkenin önceliklerine göre gözden geçirilmesini istedi.
''Tıpta uzmanlık'' eğitiminin standart hale getirilerek, ''Sağlık Bakanlığı ve SSK eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim kadrolarının çalışma barışını bozacak anlayıştan uzak, nesnel sınav yöntemleri oluşturulması'' gerektiğini kaydeden Adıyaman, şöyle konuştu: ''Ancak mevcut Bakanlık idaresi tüm eğitim hastanelerinde çalışan hekimlerin, üniversitelerin ve hekim örgütünün ortak düşüncesi olan bu görüşü ısrarla göz ardı etmekte ve eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadrolarını başka illerden atadığı hekimlerle doldurmaktadır. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kadrolaşmanın mimarı olmaktan hiç çekinmemektedirler. Öyle ki hızlarını alamamışlar, 10 yıldır eğitim hastanelerinde çalışan uzmanlarda yabancı dil şartı aranmaksızın şef yardımcısı olabilme olanağını sağlayacak yönetmelik değişikliği yapabilmişlerdir.''
Adıyaman, konuşmasında, TBMM'de görüşülen Kamu Yönetimi Temel Kanunu
Tasarısı ile ''Sağlıkta Dönüşüm Programını'' da eleştirdi. Bu çerçevede
getirilen düzenlemeleri anlatan Adıyaman, ülkenin kaynaklarının herkese eşit,
ücretsiz ve nitelikli hizmet vermek için yeterli olduğunu kaydetti. Adıyaman,
şöyle konuştu:''Hekimler, emekliliklerine yansıyacak, insanca yaşamaya
yetecek net ücretlendirme, grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakka sahip
olmak; nitelikli, ücretsiz, eşit ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmak
istemektedirler. Bu çabalara ideolojiktir diyen yetkililere seslenmek istiyorum:
Doğrudur. Çalışandan, üretenden, haktan yana, insanı temel alan bir tercihtir
sağlık çalışanlarının ideolojisi. Paranın tek değer olarak kabul edildiği,
insanlığın tüm erdemlerinden uzak, etik ve bilim dışı, çağdışı ve karanlık
bir ideoloji değil.''
-ÖĞRENCİLER DE TEPKİLİ-
Törende konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Stajyer Dr. Selahattin
Çetinkaya ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ahmet
Nacar da Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarını eleştirdiler. Öğrenciler,
hekimlerin çalışma koşullarının, özlük haklarının ve ücretlerinin
iyileştirilmesini, yeni tıp fakültesi açılmamasını dile getirdiler.
Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Şanlıurfa'ya gittiği için katılmazken, Sağlık Bakanlığı'ndan başka bir yetkili de törene katılmadı. Törende, Ankara Üniversitesi Ankapella Korosu, 10. Yıl Marşı'nı söylerken, Cumhurbaşkanı Sezer de marşa eşlik etti.
Haberturk