Anasayfa

'Türkiye'nin AB ile bir vize problemi yok'

Ekonomi Bakanı Zeybekçi: "Türkiye, Amerikan Merkez Bankasından çok AB Merkez Bankası kararlarından etkilenecektir, bu nedenle Türkiye'de rahatsız olacak bir durum yok" - "Türkiye'nin AB ile bir vize problemi yok. AB'nin Türkiye ile bir vize problemi var"

Haber Giriş : 2016-05-28T15:25, Son Güncelleme 2018-03-27T00:42

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bu milletin, sanayicinin, üreticinin, ihracatçının ayağına bağ olan devlet değil, onların önünü açan, yatırımcının ayağına turkuvaz halı seren bir anlayışa ihtiyaç var. Hızlı hareket eden bir devlete ihtiyaç var." dedi.

Denizli'de Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen, "38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi" çerçevesinde, "Orta Demokrasi Tuzağından Çıkışta Özel Sektörün Rolü" konulu bir toplantı yapıldı.

Bakan Zeybekci, buradaki konuşmasında, 12-13 yaşlarındayken Denizli'ye gelirken annesini ve memleketini göreceği için burnunun direğinin sızladığını, yıllar geçmesine, dede olma zamanı gelmesine rağmen hala aynı hisleri yaşadığını söyledi.

Demokrasiyle ekonomiyi ayırmanın mümkün olamayacağını belirten Zeybekci, "2 bin dolarlık bir ülkeyle 10 bin dolarlık, 10 bin dolarlık bir ülkeyle 25 bin dolarlık, 25 bin dolarlık bir ülkeyle 45 bin dolarlık milli geliri olan bir ülkenin demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve siyaset kurumunun aynı medenilikte, aynı etkinlikte ve aynı kalitede olduğunu söylemek kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.

Önemli olanın, eksikleri ve rahatsızlıkları doğru tespit etmek ve çözümleri konusunda uzlaşabilmek olduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Türkiye'nin bugün yaşadığı konu, eksikleri, rahatsızlıkları, yoksunlukları tespit ediyoruz, ama çözümleri konusunda uzlaşamıyoruz. O noktaya gelmiş durumdayız." diye konuştu.

Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle andığını dile getiren Nihat Zeybekci, Türkiye'nin Adnan Menderes ile ilk defa doğru adımlar atmaya başladığını, "hükmeden, hakim olan" devlet yerine "hizmet eden, milleti için var olan" devlet anlayışının ilk işaretlerinin verildiğini söyledi.

Turgut Özal ile Türkiye'nin uyandığını ve bazı çevrelerde rahatsızlıkların başladığını ifade eden Zeybekci, "Hiçbir Denizlili artık eski şartlara razı değildi, ürettikleri çarşafı, havluyu, bornozunu Denizli'den ilk defa dünyaya satarak başka şeyler yapabileceklerini gördü." diye konuştu.

- "Türkiye artık, 'canımız sıkıldı hadi darbe yapalım' dedikleri Türkiye değil"

Artık Denizli'nin de Türkiye'nin de geri dönülemez bir yola girdiğini vurgulayan Bakan Zeybekci, şunları söyledi:

"Türkiye 'canımız sıkıldı hadi darbe yapalım' dedikleri, 4,5 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olan bir ülke olmaktan kurtulduğu anda, artık Türkiye'ye müdahale edemezsiniz. Türkiye'ye müdahale edecekseniz çok daha zekice organizasyonlar yapmanız gerekir. Toplumu da milleti de içine alan bazı hareketler yapmanız gerekir ki son zamanlarda onları da denemediler değil."

- Sistem sorunu

Türkiye'nin artık sorunu tespit ettiğine, çözümüyle ilgili tartıştığına işaret eden Zeybekci, çözüm konusunda zorlanacaklarını bildiklerini ifade etti. Zeybekci, "Öyle bir sistem var ki Türkiye'de, bu sistem 'olmaz' üzerine kurulmuş. Başarısızlık üzerine kurulmuş. Siyaset sistemi, diğer devletin yapılanma sistemi, Türkiye'deki sivil toplum yapılanması da dahil olmak üzere. Varlık sebebi de oralara dayanıyor." görüşünü aktardı.

Zeybekci, şöyle devam etti:

"Bu sistem güçlü iktidarlar çıkarmaya çok zorlanan bir sistemdir. Milletin şaha kalkmasıyla ve bir lider öncülüğünde ancak güçlü iktidar çıkarabilir, ama bu sistem çok zorlandığında çıkarabildiği o iktidarı, güçlü muhalefette asla ve asla başaramadı. Bu sistem asla başarılı bir muhalefet üretemez. Sistemin hastalıklarını tespit etmemiz lazım.

Türkiye'de iktidar ümidi taşıyabilen, yüzde 40'lar seviyesine gelmiş güçlü bir muhalefet üretilemediği sürece sistemin sıkıntıları bitmez. Milletin iradesiyle normal yollarla iktidar ümidi olmayan muhalefet olduğu sürece, ülkedeki sistem her daim muhalefetin oluşturduğu grup tarafından, normal yollardan iktidara yürüme imkanı olmadığı için her türlü gayrimeşru geçişin peşine takılan bir muhalefet görürsünüz. Onun için Türkiye olarak bu sistemi çözmemiz lazım."

Makamların esas sahibinin millet olduğunu, milletin emanet olarak siyasilerin omuzlarına makamı yüklediğini ifade eden Bakan Zeybekci, "Bu ülkede siyasetin ürettiği tüm makamlar da öyledir. Parti genel başkanlıkları da öyledir, başbakanlık da cumhurbaşkanlığı da öyledir. Millete aittir bu makamlar. Onun için bu sorunu çözmesi gereken de millettir." diye konuştu.

Zeybekçi, milletin akıllı bir şekilde oturup düşünmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dünyada yıllarca koalisyonlarla uğraşıldı. İtalya'da en sonunda oturdular, seçim oranlarına göre parlamenter dağılımda birinci gelen partiye ekstra sağladıkları çoğunlukla güçlü iktidarı sağladılar. Yunanistan da aynısını yaptı. Onlar da geçici çözümlerdir, hala orada o sıkıntılar devam ediyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan da 10 bin dolardan 50 bin dolara doğru yolculuk yapacaksa, bu milletin, sanayicinin, üreticinin, ihracatçının ayağına bağ olan devlet değil, onların önünü açan, en son 65. hükümet programını okuyan Başbakanımızın söylediği gibi yatırımcının ayağına turkuvaz halı seren bir anlayışa ihtiyaç var. Hızlı hareket eden bir devlete ihtiyaç var. "

- Orta gelir tuzağı

Bakan Zeybekci, orta gelir tuzağı, orta demokrasi tuzağı ve orta eğitim tuzağıyla birlikte ele alınmadığında işin içinden çıkılamayacağını söyledi. Zeybekci, AK Parti'nin çok önemli işler yaptığını, Türkiye'nin 13 yıl önce 5 yıl olan ortalama eğitim süresinin 8 yıla çıktığını belirtti. AB'nin eğitim ortalamasının ise 11,8 yıl olduğuna dikkati çeken Zeybekci, Türkiye'nin hedefinin çok büyük olduğunu, o hedefe varmadan başarılı olamayacağını dile getirdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Başkanlık sistemi veya yarı başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanlığı sistemi, güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı, güçlendirilmiş parlamento, ikili sistem, iki turlu, adına ne derseniz deyin bunu çözmek zorundayız. Bunu çözmediğiniz zaman bu fasit daireden çıkmak mümkün değildir" dedi.

Zeybekci, Denizli'de Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunca (TÜRKONFED), 38. Girişim ve İş Dünyası Konseyi çerçevesinde düzenlenen, "Orta Demokrasi Tuzağından Çıkışta Özel Sektörün Rolü" konulu toplantıda, hızlı hareket eden bir devlete ihtiyaç konusunda öz eleştiri yapılması gerektiğini belirtti.

Türkiye'de 1,5 yıl önce konuşulan bir konunun hala problem olarak devam ettiğini anlatan Bakan Zeybekci, yeni hükümet programında buna ilişkin düzenlemeler yapmak istediklerini kaydetti. Zeybekci, "Fakat emin olun ki biz bunu yapmaya çalıştıkça sistem bir yerlerden kendini savunmaya alıyor. Onun için bu sistemi aşmak lazım. Başkanlık sistemi veya yarı başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanlığı sistemi, güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı, güçlendirmiş parlamento, ikili sistem, iki turlu, adına ne derseniz deyin bunu çözmek zorundayız. Bunu çözmediğiniz zaman bu fasit daireden çıkmak mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Dinamik Türkiye'nin sıkıntılı elbisesinin rahatlatılması gerektiğini vurgulayan Nihat Zeybekci, şöyle konuştu:

"Bu elbisenin rahatlatılmasıyla ilgili sizlerin beklentisi olan kurumlarda sıkıntı var. Türkiye'nin önünü açalım, bu sistemi rahatlatalım. Sistem yine kuvvetler ayrılığının en güçlü olduğu şekilde, denetim ve şeffaflık mekanizmalarının, hesap sorabilme mekanizmalarının en güçlü olduğu şekilde olsun. Ama orada şöyle deniyor 'öyle bir sistem gelecek ama sen orada olmayacaksın'. Nefis buna razı olmaz, siz zorlayacaksınız. Buna siz zorlayacaksınız, bu millet zorlayacak. Sivil toplum kuruluşları bu ülkede tavsiyede bulunmayacak, yüksek sesle zorlayacak. Çünkü başka Türkiye yok. Başka ülkemiz, başka vatanımız yok. Bu ülke bunları başaracaktır."

- "Türkiye'nin endişe edecek bir şeyi yoktur"

Ekonomi Bakanlığına geldiği günden bu yana Türkiye'nin varlıklarına, bilançonun aktiflerine baktığında "Türkiye'nin endişe edecek hiçbir şeyi yoktur" açıklamasında bulunduğunu kaydeden Bakan Zeybekci, "Toplam dış borçlarının varlıklarıyla kıyaslamasını defalarca yaptık. Önceden olduğu gibi kimse ağzını sulandırmasın, Türkiye'nin tefecilerin eline düşmeyeceğini herkes biliyor." dedi.

Kurla ilgili spekülasyon yapıldığını ancak bu spekülasyonların Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaşmadığını dile getiren Zeybekci, "Merkez Bankasına şunu söyledik, 'müdahale etmeyin, piyasa kendisi çözecektir'. Spekülasyon amaçlı gidenler de Merkez Bankasının oyuna girmesini istiyorlar. Türkiye'nin böyle bir kaygısı yok." diye konuştu.

Zeybekci, kurla ilgili endişe edecek bir durumun, gerekçenin bulunmadığını belirtti.

- "Türkiye, ekonomik anlamda AB'ye entegre"

Türkiye'nin Şili, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya olmadığını, bu nedenle endişe edecek bir durum da bulunmadığını anlatan Zeybekci, "Türkiye farklı, çünkü yüzde 45'lik ihracatını AB'ye yapıyor. Türkiye'ye 13 senede gelen 175 milyar dolarlık doğrudan yatırım var. Türk kağıtlarına, senetlerine, borsasına gelen paradan bahsetmiyorum, ekonomik anlamda AB'ye entegreyiz. Dünyada AB ile Gümrük Birliği ilişkisi olan tek ülkeyiz. Onun için Amerikan Merkez Bankasının aldığı kararlardan çok daha fazlasıyla biz AB Merkez Bankası kararlarından etkileneceğiz. Onun için endişeye girmeyin, rahatsız olmayın diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'nin AB ile vize problemi yoktur"

Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere de değinen Zeybekci, "Türkiye'nin AB ile bir vize problemi yoktur. AB'nin Türkiye ile bir vize problemi vardır. Biz 54 yıldan beri AB ile tam üyelik yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. Asla bu yoldan dönmeyeceğiz. Hedefimiz AB pasaportu almak değil, AB'de serbestçe dolaşmak değildir. Bizim yatırımcımızın, halkımızın AB standartlarında bir Türkiye'de yaşama hakkına sahip olduğuna inanıyoruz" dedi.

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu ise Türk iş adamlarının küresel ekonomideki gelişmeleri iyi gözlemleyerek riskler karşısında gerekli önlemleri alması ve fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Bazı olumsuzlara rağmen Türkiye'nin, 2015 yılında Çin ve Hindistan dışarıda bırakılırsa gelişmekte olan ülkeler içinde en hızlı büyüyen ülke konumunda bulunduğunu anlatan Zeybekci, "Reformlar ve mültecilerin geri kabul anlaşması sırasında AB ile geliştirilen ilişkiler sürmeli. AB ile ilişkilerin tam üyeliğe kadar devam etmesi, komşularımızla iyi ilişkilerin kurulması konusunda ekonomi yönetimimize önemli işler düşmektedir" diye konuştu.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk de küresel ekonomide Çin ve ABD'den kaynaklı gelişmelere işaret ederek, Türkiye'de ekonomik reformlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu savundu.

Ünlütürk, Türkiye'nin 2015 yılındaki yüzde 4'lük büyümesinde yatırımların etkisinin olmadığını ileri sürerek, "Yatırımların büyümeye katkısı 2014 yılında beri yok dencek kadar az. Köklü reformların yapılması için çalışmalıyız. Reformlardan büyüme kısa sürede olumlu etkilenir. Bu da ekonomimizin çok önemli bir özelliği. Türkiye ile AB arasında devam eden vize serbestisi sürecinin kısa sürede tamamlanmasını arzu ediyoruz. Kıbrıs konusunda sürdürülen müzakerelerde de olumlu bir aşama alınırsa sadece mikro ekonomide değil makro ve bölgesel ekonomide de önemli mesafe kat edilir ve yeni bir iklim yakalanır" ifadelerini kullandı.

Güney Ege Sanayiciler ve İşadamları Federasyonu (GESİFED) Başkanı Gültekin Okay Salgar ise Nihat Zeybekci'nin sanayici ve ihracatçı kimliği ile iş dünyasının sorunlarını bildiğini, bu nedenle kabinede yer almasından mutluluk duyduklarını söyledi.

Konuşmaların ardından Bakan Zeybekci'ye plaket sunuldu, "Orta Demokrasi Tuzağından Çıkışta Özel Sektörün Rolü Paneli" yapıldı.

Anadolu Ajansı