Bir çok kamu kurumunda FETÖ'cüleri ayırmaya dönük tespit ve değerlendirme işlemleri devam ediyor.
Bu konudaki en büyük idari karar, 1 Eylül tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve 50 bin kamu personeli ihraç edilmişti.
Ancak, ihraç listelerinde yer alan bazı isimler, yetki verilen yöneticilerin sadece FETÖ'cüleri değil kişisel sorun yaşadığı bazı kişileri de FETÖ ihraç kararnamelerine dahil ettiğini göstermektedir.
Sayı az olsa da, verilen yetkiyi kişisel çıkarları için kullanan bu bürokratlarla yollar ayrılmalıdır.
Zira bunlar kendilerine emanet edilen Devlet gücüne ihanet etmişlerdir.
15 Temmuz sonrasında masum kişileri FETÖ'cü ilan etmek de, 15 Temmuz gecesindeki kalkışma gibi bir ihanet girişimidir.
Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığında oluşturulacak ortak bir komisyon, bu tür işlere bulaşan bürokratları bir yere not etmeli ve çok fazla zaman geçirmeden gereğini yapmalıdır.
Hükümet bugün itibariyle KHK'ya koyduğu hükümle, FETÖ değerlendirme işlemlerini yapan bürokratlarını koruduğunu düşünebilir. Ancak, yanlış kişilere emanet edilen Devlet gücünün vicdanlarda yaratacağı büyük mağduriyet er yada geç Hükümeti etkileyecek ve yarın seçimlerde Hükümeti de vuracaktır.