BARIŞ KILIÇ
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 28 eski personelinin yargılandığı davada, MİLCEP-K2 kriptolu telefonları inceleyen bilirkişi heyeti, "telefonların kriptografik açıdan çok zayıf olduğunu ve standart bir dizüstü bilgisayarın işlemci gücü ve hafıza kapasitesiyle, yaklaşık 45 saniyede kriptolu gönderilen kapalı metnin tamamen kırılabildiğini" belirledi.
Davayı gören Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yüksek elektronik mühendisi, mobil şebeke uzmanı Mesut Rusçuk, ODTÜ Uygulamalı Matematik Enstitüsü Kriptografi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özbudak ve aynı anabilim dalında öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Cenk'ten, sanıkların savunmalarında "dinlenemeyeceğini" ileri sürdüğü MİLCEP-K2 telefon cihazların kriptografik güvenliklerinin uluslararası standartlara uygun olup olmadığına ilişkin rapor aldı.
Raporda, kriptografik kurallara uyarak gerçekleştirilmiş yüksek güvenlik düzeyli bir kriptolu cihazın en güncel bilgisayar teknolojisi ve en ileri teknik olanaklarla kırılmasının pratik anlamda mümkün olmadığı, bu şekilde kriptolu bir cihazın "kırılmasının", çok yüksek kapasiteli bilgisayar kullanılsa dahi "trilyonlarca yıldan fazla zaman alacağı" ifade edildi.
Bilirkişi heyetinin, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18 MİLCEP-K2 kriptolu telefonu incelediği bildirilen raporda, MİLCEP-K2 kriptolu cep telefonlarına yönelik incelemede "kriptografik" açıdan çok büyük açıklar tespit edildiği vurgulandı.
Raporda, "Bu telefonların arasında çalışır durumdakilerin kriptografik açıdan çok zayıf olduğu uygulamalı testlerle tespit edilmiştir. Bu testlerde, standart bir dizüstü bilgisayar işlemci gücüyle, standart bir dizüstü bilgisayardaki hafıza kapasitesiyle, yaklaşık 45 saniye içinde kriptolu gönderilen kapalı metnin tamamen kırılabildiğini, bilirkişi heyetimiz yaptığı pratik uygulamalarla tespit etmiştir." bilgisi aktarıldı.
İddianame
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da aralarında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, TİB ve TÜBİTAK'ta görev yapan 28 kişi hakkındaki davada, sanıklara, "silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya erişilmez kılmak" suçlamaları yöneltiliyor.