Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ndeki olaya ilişkin görüntüleri izlemek için tıklayınız.
Hastanede meydana geldiği iddia edilen hastalara yönelik “dayak” ve “uyuşturucu” skandalından sorumlu olan yetkililerin durumu Devlet Memurları Kanunu ve Türk Ceza Kanunu açısından irdelenecek olursa;
a) Öncelikle sözü edilen hastanede yatan hastalara günün her saatinde çeşitli bahanelerle kasıtlı olarak dayak atılması, küçük çocukların acımasızca dövülmesi suretiyle hastaların insan gibi tedavi görmeye geldikleri bir kurumda insan onuruyla bağdaşmayacak davranışlara maruz kalmaları ve ruhsal olarak eziyete maruz bırakılmaları ve aşağılanmaları TCK'nın 94. maddesinde değerlendirilmesi gerekir. TCK'nın sözünü ettiğimiz maddesi söz konusu davranışları gerçekleştiren kamu görevlilerinin üç yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını, çocuklara karşı yapıldığı için de 8 ile 15 yıl arasında cezalandırılmasını öngörmekte olup, bu hükme dayanılarak tutuklanan memurlar ile soruşturması devam eden memurların bu cezaları alamları mümkün bulunmaktadır.
b) Sözü edilen davranışları gerçekleştiren kamu görevlilerinin ayrıca 657 sayılı DMK nun 125/E maddesinde yer alan memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranışlarda bulunmak fiilleri nedeniyle de yapılacak bir disiplin soruşturmasıyla devlet memurluğundan çıkarılmaları gündeme gelecektir.
Diğer taraftan sözü edilen hastanede hastaların hastane şartları içerisinde
alması gereken tedaviyi sağlamak ve hasta ve hastane çalışanlı için gerekli
huzur ve güven verici ortamı sağlamakla yükümlü olan başhekimin (her ne kadar
hastalara karşı fiili olarak diğer hastane görevlilerinin davranışları olmasa
bile) hastaneyi gereği gibi sevk ve idare edemediği ve hastaların tedavisi için
gerekli tedavi olabilecek ortamı hazırlayamadığı için görevi başında bulunması
sakıncalı olduğundan DMK'nun 136.maddesi gereğince derhal görevden uzaklaştırılması,
disiplin yönünden de soruşturma başlatılması gerekmektedir. Ancak, dün görevden
uzaklaştırıldığı belirtilen başhekimin bugün yeniden görevine iade edildiği
medyaya yansımış
olup, bunun soruşturma açısından uygun olmadığı kanaatindeyiz...
Diğer taraftan başhekimle ilgili olarak yukarıda sayılan nedenler dikkate alındığında görevinin gereklerini yerine getirmekte ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine neden olduğu için fiiliyle örtüşen TCK'nın 257/2. maddesi gereğince hakkında dava açılması uygun olacak.