Dün medyaya yansıyan bir haberde, AK Parti Afyonkarahisar kampına teşkilattan gelen şikayetler damgasını vurduğu belirtiliyordu.
Habere göre, bürokratik oligarşiden şikayet eden milletvekilleri, "Telefonlara çıkmayan, işleri savsaklayan bürokratlar var" diye yakınıyordu. Tıklayınız.
Ama olaya bir de bürokratlar cephesinden bakmak gerekiyor.
Neredeyse tüm il ve ilçelerde, atama ve görevden almalar siyasetçilerin onayıyla yapılıyor.
Siyasetçi ise bir talepte bulunurken, adalet ve liyakate değil sadece ve sadece akrabalık, arkadaşlık veya aynı siyasi partili olma gibi ilişkilere bakmakta...
Ülkemizde, atanan bürokratların liyakatsiz olmasından yakınıyorsak bunda en büyük sorumluluk siyasetçilerdedir.
Bürokrasimizde bir düzelme bekleniyorsa, siyasetçilerin atama, görevlendirme, nakil işlerinden ellerinden çekmesi gerekiyor. Bunun için de mevzuatımızın, dışardan müdahaleye imkan tanımayacak şekilde objektif kurallardan oluşturulması gerekmektedir.
Bu çerçevede, sürekli olarak atama ve nakil taleplerinde bulunan ve taleplerinin yüzde 90'ı işe yerleştirme taleplerinden oluşan siyasetçilerin telefonlarına bürokratların çıkmamasından daha doğal bir şey olamaz.