Merkez Bankası'nın çalışmasına göre yüzde 50 dolar ve yüzde 50 Euro'dan oluşan
döviz sepetindeki her yüzde 10'luk artış enflasyonu 1,5 puan yukarı itiyor.
Tabii ki bu normal zamanlardaki yansıma. Bugünlerde olduğu gibi eğer beklentiler
hep yukarı yönlü ise bu kez yansıya 2,5 puana kadar çıkıyor. Bu duruma neden
olan ise maliyetleri döviz olmayan bir çok işletmenin de fırsattan istifade
ederek ürünlerine zam yaparak mevcut konjonktürden yararlanma davranışı. İyi
niyetliler için söylersek ise enflasyondan korunma güdüsü işletmeleri bu zamları
yapmaya itiyor.
Döviz kurlarının ekonomideki bütün gelişmelere anında tepki veren, öngörülmesi zor bir değişken olması fiyatlama kararlarında beklenti kanalını da önemli kılıyor. Bu nedenle de işletmelerin yaşanan bir kur hareketini ne ölçüde kalıcı/geçici algıladıkları veya döviz kurunun ileride hangi değeri alabileceğine dair beklentileri kur hareketlerinin fiyatlara yansıtılmasında önemli rol oynuyor.
Merkez Bankası çalışmasında bulgular enflasyona geçiş etkisinde beklentilerin de etkili olduğunu teyid ediyor. Beklentilerin güçlü değer kaybı yönünde olduğu durumlarda kur ve enflasyon arasındaki ilişkinin tarihsel ortalamadan daha yüksek olduğu görülüyor. Beklentilerin olumlu seyrettiği dönemlerde ise bu etki çok daha düşük olabiliyor.
'DOLARLA NE İLGİSİ VAR' ZAMLARI
İşte son günlerde görülen de tam anlamı ile beklenti fiyatlaması. Örneğin çarşıya
pazara gittiğimizde yumurtaya, yoğurda, domatese, salçaya, çorbaya önemli oranda
zam yapılmış durumda. Bir çoğumuz da bu zamları görünce aldığımız 'dolar arttı
zam yaptık' savunmasına karşı 'Dolarla ne ilgisi var?' demekten kendimizi alamıyoruz.
Enflasyondaki bu yükseliş bir sonraki adımda ise faiz oranları üzerindeki baskıyı
artırıyor. Bu durum kendi kendini besleyen bir kısırdöngüye yol açıyor. Şimdi
başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi yönetimi bu beklentiyi kırmaya yönelik
eylem planlarını hayata geçirmeyi düşünüyor.
Eylem planının nasıl hayata geçirileceği henüz net değil ancak önceki kampanyalarda olduğu gibi sivil toplum örgütleri ve bir çok kurumun plana dahil edilerek çözülmesi gerektiği ortak düşünce.