2007 yılında yaşanan olayda, bir kişi trafik kazası sonrasında el parmaklarında uyuşukluk olduğu şikayetiyle Adapazarı Yenikent Devlet Hastanesine başvurmuş, doktorun talimatı sonrasında hemşire tarafından hastaya iğne vurulmuştur. Ama iğne sonrasında, hastanın bacağında his kaybı oluşmuş ve hasta sakat kalmıştır.
Şikayet sonrasında Sakarya Valiliğinin yaptığı ön incelemede, Nöroloji uzmanı, sinir hasarının yapılan enjeksiyon ilgili olduğu kanaatinde olduğunu belirtmiştir. Raporda sinir hasarının, yanlış yere enjeksiyondan veya enjeksiyona bağlı travmadan oluşabileceği belirtilmiştir. Bilirkişi doktorla görüşebilmiş ancak enjeksiyonu yapan hastayla görüşememiştir.
Hasta daha sonra İdare mahkemesinde dava açmıştır. İdare mahkemesi Adli tıp
kurumundan rapor almıştır. Ancak bu raporda, Sakarya Valiliğinin ön incelemesinde
görevli bilirkişinin belirtmiş olduğu tespitler yer almış, sakat kalmanın enjeksiyondan
kaynaklanıp kaynaklanmadığı yönünde bir tespit yapılamamıştır.
İdare mahkemesi, sinir kaybının enjeksiyondan kaynaklandığı yönünde bir tespit
olmadığı için, tazminat davasının reddine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi ise sakat kalma ile enjeksiyon arasındaki ilişki belirlenmediği, enjeksiyonu yapan hemşireye ulaşılamadığı, hastanın enjeksiyonun risklerinden yeterince bilgilendirilmediği gerekçelerine dayanarak idare mahkemesi kararının yeterince inceleme yapmadığına karar vermiş ve yargılamanın yenilenmesini istemiştir.