Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 21'inci
yüzyıla uyumu çerçevesinde öngördüğü düzenlemeler çerçevesinde ordu içinde gereksiz
harcamalara ve kişiye özel düzenlemelere karşı savaş açtığı ortaya çıkıyor.
Özkök'ün 25 Şubat 2004 tarihli 'Prensip Emri'ndeki bazı ayrıntılar ve buna bağlı
gelişmeler, son aylarda özellikle emekli general ve amirallere yönelik kişiye
özel düzenlemelerin "asgari gerekli düzeye" indirilmeye başladığını
gösteriyor.
Buna bağlı olarak emekli orgeneral ve oramirallere tahsis edilen lojman, yaver,
eşlik etme ve koruma araçları ve koruma görevlilerinde bazı kısıtlamalara gidilmeye
başladığı öğrenildi.
Radikal'in edindiği bilgilere göre, bu kararda rol oynayan etkenler arasında
geçtiğimiz aylarda İstanbul, Fenerbahçe Orduevi bünyesinde yaşanan bir dizi
gelişme rol oynadı. Orduevi bünyesindeki orgeneral/ oramiral lojmanlarından
bazıları etrafına ek güvenlik önlemleri alınması ve garnizon komutanlığına bağlı
olmayan güvenlik elemanları tarafından korunmasının istenmesi tepkilere neden
oldu. Aralarında eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da
bulunduğu orgeneral/oramiral rütbesindeki bazı emekli subay ve kuvvet komutanlarının
kaldığı bu lojmanlar etrafındaki fazladan önlemler, daha alt düzeydeki komutanlardan
gelen tepkilerin Genelkurmay tarafından değerlendirilmesi üzerine kaldırılmaya
başladı. Ancak abartılı, komuta karmaşasına ve gereksiz harcamaya yol açan uygulamaların
kısıtlanması bununla sınırlı kalmadı. Genelkurmay Başkanı Özkök'ün yurt çapındaki
bütün garnizon ve onlara bağlı orduevi ve sosyal tesisler üzerindeki denetimlere
özel önem vermesiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin vatandaş gözünde ayrıcalıklı
ve gereksiz harcama yapan bir kurum olarak algılanmasına yol açacak girişimlere
izin verilmemesi kararı çıktı. Keza, aktif ya da emekli üst düzey komutanların
birer koruma ordusuyla seyahat etmeleri ve bu korumaların gidilen askeri birlik
ve (yaz kampı, orduevi, subay gazinosu gibi) tesislerde o birlik görevlilerine
göre ayrıcalıklı davranış talep etmeleri türünden uygulamaların giderek daha
çok soruna yol açtığı saptandı.
İşte ana başlıklar
Bu kararlar, Özkök'ün bütün birliklere dağıtılan 25 Şubat 2004 tarihli Prensip
Emri'nde şu başlıklar altında yerini aldı:
Emekli komutanlara verilen hizmette standartlık sağlanmalıdır. Her şey mevzuata tam olarak uymalıdır. Birini mutlu etmek isterken, çoğunluk mutsuz edilmemelidir.
Koruma personeli, kıyafet ve davranışlarıyla kendilerini kolay hedef haline getirmemelidirler.
Bir birliğe yapılan ziyaret ve denetlemelerde ziyaretçi ve komutanın korunması, o birlik komutanının şeref ve sorumluluğudur. Bir birliğe gidildiğinde korumaların görevi sone erer, sağa sola dağılıp emniyet sağlamaları uygun değildir.
Kimse inanılır bir tehdit olmaksızın gereksiz yere koruma altına alınamaz. Bazı avantajlardan yararlansın diye, kimseye koruma statüsü verilemez. Her komutanlık koruma kararlarının alınmasında gerekli adaleti sağlamakla görevli ve sorumludur.
Aile bireylerinin korunması çok istisnai durumlara münhasırdır. Evvelce verilmiş aile bireylerini koruma kararları derhal yeniden değerlendirilecektir.
Genelkurmay Başkanlığı onayı olmaksızın, çapı ne olursa olsun, sosyal tesis
yapılmayacaktır.
Bu sözlerin, "Milletin parasını harcarken titre ve kendine gel!" diyen
bir Genelkurmay Başkanı tarafından söylenmesinin ayrı bir önemi var. Örneğin
artık her emekli olan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanı için yeni özel
komutan lojmanları yapımının da izne bağlı kılındığı ortaya çıkıyor. Radikal'e
bilgi veren kaynaklar, bundan böyle en üst düzeyden emekli olan komutanlara
tahsis edilecek özel lojmanların kullanımının üç yıl gibi bir süreyle sınırlandırılmasının
gündemde olduğunu söylediler. Keza yeni orduevi ve subay gazinosu inşaatları
da bundan böyle Genelkurmay Başkanı'nın iznine tabi olacak.
Aynı kaynaklar, bunun üzerine özellikle bu hizmetlerden yararlanagelen üst düzey
emekli komutanlardan 'güvenlik zafiyeti' merkezli şikâyetlerin geldiğini, ancak
Genelkurmay'ın uygulamayı komutanlara gerekli korumayı sağlayacak düzeyde sürdürmeye
kararlı olduğunu da aktarıyorlar.
radikal