Önümüzdeki aylarda kamunun öncülüğünde Sera A.Ş kurulacak. İlk etapta 20 bin dönüm üzerine teknolojik seralar inşa edilecek. Teknolojik seraların kurulum alanlarına bakıldığında ise; jeotermal bakımdan zengin kaynaklara sahip 9 il ön plana çıkıyor. Modern seralar ile maliyetlerin yüzde 30 düşeceği öngörülürken, bunun da sebze ve meyve fiyatlarını aşağı çekeceği belirtiliyor.
Hastalık ve doğal afetlerden kaynaklı sebze ve meyvede yaşanan rekolte düşüşü ile birlikte fiyatlarda da yaşanan aşırı yükseliş ekonomi yönetimini hareketlendirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Reform Paketi'ne göre; tarımda Milli Birlik Projesi ile üreticiden tüketiciye tedarik zincirinde arz talep dengesi belli bir plan dahilinde gerçekleştirilecek, seracılık tarafında ise çok önemli bir adım atılacak.
20 BİN DÖNÜME TEKNOLOJİK SERA KURULACAK
  Önümüzdeki ay Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin detaylarını kamuoyu 
  ile paylaşacağı tarımsal plan kapsamında Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla 
  Sera A.Ş kurulacak. Şirket bünyesinde ilk etapta 2019 yılı içerisinde 20 bin 
  dönüm arazi üzerine teknolojik sera inşa edilmesi planlanıyor. Hedefte ise orta 
  vadede 5 bin hektar yani 50 bin dönüm arazide bu yönde üretim alanları oluşturmak 
  var.
  Türkiye'de 700 bin dekar alanda örtü altı üretim yapılıyor. Bunların ise 11 
  bin dekarı modern seralarda gerçekleşiyor.
BİN DEKARDA 20 SERA
  Seracılık alanında atılacak adımı yenisafak.com'a değerlendiren Sera Yatırımcıları 
  ve Üreticileri Birliği (SERA-BİR) Başkanı Müslüm Yanmaz, atılacak adımın çok 
  önemli olduğunu dile getirerek, yapılan görüşmelerde kendilerinin bu işi kamu-özel 
  ortaklığı ile yapılması gerektiğini belirttiklerini, model olarak ise bin dekarda 
  her biri 50 dekar olmak kaydı ile 20 seranın kurulması yönünde öneride bulunduklarını 
  söyledi.
SU VE YER VERİLİRSE YATIRIM YAPMAYA TALİBİZ
  Kamunun organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi kendilerine yer ve su imkanı 
  sağlaması halinde bu yatırımlara talip olduklarını da aktaran Yanmaz, ''Türkiye'de 
  örtü altında yapılan tarımın yüzde 2'si sağlıklı bir şekilde yapılıyor. Bu da 
  fiziki yetersizlikten kaynaklanıyor. Hem verim düşük oluyor hem de üretilen 
  ürün sağlıksız oluyor. O yüzden burada atılacak adım çok önemli.'' diye konuştu.
  11 DEKARDA 300 BİN TON VERİM
  Aralık-Nisan ayları arasında bırakın Türkiye'yi dünyanın hiç bir yerinde ürün 
  olmadığını belirten Yanmaz, Türkiye'de teknolojik sera tarafında 11 bin dekarda 
  üretim yapıldığını ve elde edilen verimin 300 bin ton olduğunu bunun da 690 
  bin dekarlık örtü altı üretim ile kıyaslandığında ( 3 milyon 700 bin ton) yüzde 
  10'u anlamına geldiğini belirterek, ''Mevcut kapasite ilk etapta yüzde 20-25'lere 
  çıkarılmak isteniyor. Küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişiklerinin etkilerini 
  de sıklıkla görüyoruz. Bunlardan etkilenmemiz için artık biz de tarımı dünyada 
  olduğu gibi daha derli toplu alanlarda fabrikalarda tüm risklerden minimum şekilde 
  arındırılmış bir şekilde yaparak verimimizi arttırmamız gerekiyor.'' dedi.
  9 İL ÖN PLANA ÇIKIYOR
  Ayrıca jeotermal yer altı zenginliği açısından Türkiye'nin Avrupa'da birinci 
  dünyada ise 7. sırada olduğunu da ifade eden Yanmaz, üretim alanları göz önünde 
  bulundurulduğunda Şanlıurfa, İzmir, Afyon, Uşak, Kütahya, Denizli, Manisa, Aydın 
  ve Ağrı'nın ön plana çıktığını söyledi. Buralarda dekar başına minimumda bin 
  500 maksimumda ise 3 bin dekara kadar üretime yetecek sıcak su bulunduğunu belirtti.
  
  ÜRETİM MALİYETLERİ DÜŞECEK, SEBZE MEYVE UCUZLAYACAK
  Teknoloji seraların maliyetlere etkisini de yorumlayan Yanmaz, bir tekonolojik 
  seranın kurulum maliyetinin m2'de 50 ile 60 dolar olduğunu kaydederek şöyle 
  konuştu;
''Teknolojik serada toprağa gerek yok. Serada ısınma maliyeti yüzde 40'a tekabül ediyor. Bu yöntemle bu yüzde 10'lara kadar iniyor. Ayrıca büyük kentlere yakın noktalarda da üretim yapılırsa tamamen aracı ve ulaşım gideri de düşmüş olur bunları topladığınızda doğal olarak tüketilen sebze ve meyvede daha ucuza gelmiş olur.''
Atılan adımın yerinde olduğunu ifade eden Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan ise, Sera A.Ş.'nin çalışma mantığının ve kurulacak seraların hangi yöntem ile hayata geçirileceğinin merak konusu olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki seraların yüzde 90'ın eski mantıkla yapıldığını ve dayanıksız olduğunu kaydeden Yüksel, olası bir doğa olayında çok kısa süre içerisinde bu tarz seraların zarar görebildiğini aktardı.
YILIN 12 AYI ÜRETİM OLACAK
  Atılacak adımlarla mevcut seralarında tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini 
  de kaydeden Yüksel, ''Teknolojik seralar ile yılın tamamında sürdürülebilir 
  sebze ve meyve üretimi mümkün kılınabilecek. Bu ürünler hem iç pazarda son zamanlarda 
  görülen fiyatların aksine bir fiyat dengesi ortaya çıkaracak hem de ihracat 
  tarafında çok sayıda ülkeden gelen talebi de karşılayabilecek.'' dedi.
  Normal seraların yapım maliyeti dekarda 60 bin ila 80 bin lira arasında iken 
  teknolojik bir seranın yapım maliyeti ise minimumda 200 ila 300 bin TL civarında 
  olduğu ifade ediliyor.
Hükümetin reform paketinde açıkladığı ve detaylarının Mayıs ayında paylaşılacağı teknolojik seraların normal seralara göre maliyetlerinin çok daha yüksek olduğunu da aktaran Yüksel, ''Teknolojik seralar adeta bir fabrika gibi. tavan yükseklikleri 7 metreyi buluyor. Sebze ve meyveler özel raylı sistemler ile toplanıyor. Çalışanların kıyafetleri özel oluyor. Her serada bir mühendis oluyor ve 7/24 ürünler belli bir kontrol mekanizma içerisinde denetleniyor.'' diye konuştu.
  Klasik seralara karşı yüksek teknolojili modern seraların verim tarafında da 
  üreticisinin yüzünü güldürdüğüne dikkat çeken Yüksel, normal bir seradan bir 
  dönemde 10-15 ton verim alınırken modern diye adlandırılan teknolojik seralarda 
  ise bu oranın 70 tona kadar çıktığını belirtiyor.
KÖMÜRDEN SUYA GEÇİŞ
  Türkiye'deki sera alanlarının yarısından fazlasının Antalya'da yer aldığını 
  ve kömürle ısıtıldığını vurgulayan Yüksel, teknolojik serada en büyük maliyet 
  kalemi olan enerji maliyetinin yatırım maliyetinin çıkılmasının ardından bedavaya 
  geldiğini bunun ise üreticinin kar marjına büyük katkı sağlandığını dile getirdi.
Kenan Biter