Hukuk kuralları da teknoloji çağına uymak zorunda. İspat açısından yapılan hukuki
işlemleri belgelendirmek çok önemli. Ama bu çağda her şey için belge almak mümkün
değil. Yazışmalarımız, sözleşmelerimiz, iş anlaşmalarımız bir çoğunu elektronik
ortamda yapıyoruz. Elektronik ortamdaki bu yazışmalar da delil olarak kabul
ediliyor.
Prof.
Dr. Erol Ulusoy'un yazısı:
Bir davadaki yargılama esnasında iddiaları ispat açısından, Hukuk Muhakemeleri
Kanunu md. 199 yazılı veya basılı metni, senedi, çizimleri, plan ve krokileri,
fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi verileri belge niteliğinde kabul
ediyor. Bunlardan başka, elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi
taşıyıcılar da belge olarak ispat aracı sayılıyor.
Yani e-mail yazışmaları, WhatsApp, Messenger veya Telegram gibi internet üzerinden
haberleşme ortamlarındaki mesajlar da belge niteliğindeler. Hatta internet paylaşım
siteleri olan Twitter ve Facebook gibi sitelerdeki karşılıklı iletişim şeklindeki
mesajlar dahi bir anlaşmayı, bir hukuki ilişki ispatlamaya yarayan belge olarak
kullanılabilir.
YAZILI SÖZLEŞME YOK
Aslında herkes hakkını dayandırdığı olguların varlığını, yani iddiasını ispatla
yükümlüdür. İddiamızı delillerle ispatlayamıyorsak, davamız reddedilir. Artık
bir kişinin Facebook'ta karşı tarafa borçlu olduğu anlamına gelen beyanı, onun
borçlu olduğunu ispata yarayabiliyor. WhatsApp üzerinden karşılıklı fiyat teklifleriyle
alım satım sözleşmesi yapılabiliyor, böylece yazılı bir sözleşme yok ki savunması
havada kalıyor.
1- BAKIN BİR FACEBOOK MESAJI TAPUDA NE SONUÇLAR YARATTI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 6.6.2020 tarih, 2020/4488 karar sayılı kararında,
bir avukatın müvekkiline gönderdiği e-maildeki açıklamaları belge ve delil olarak
kabul etmiş, avukatın gönderdiği e-maildeki açılacak dava ile ilgili döküme
göre, dava masrafı olarak 5.800 TL, 2.000 TL bilirkişiden alınan bilgilendirme
ücreti ve bakiye 8.000 TL vekalet ücretinin kaldığına hükmetmiştir.
Oysa müvekkil, yazılı ve imzalı bir avukatlık sözleşmesi olmadığını iddia etmekteydi.
Aslında çok önemli bir karar, çünkü tapuda bir taşınmazı devrederken satıcının
parasının tamamını alıp almadığı sorulur ve cevap her zaman aynıdır: "Evet,
paramın tamamını aldım."
YA ALMADIYSA?
Ama önce delil başlangıcını anlatayım... Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki
işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla, söz konusu hukuki işlemi muhtemel
gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından gönderilmiş
belgedir. Yani iddiayı tam ispata yaramıyor ama iddianın muhtemel olduğu hakkında
inandırıcılığı var.
Selda Hanım 29.08.2006 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme
ile 70.000 TL'si peşin, 40.000 TL'si tapu devrinden itibaren 2 ayda ödenmek
üzere 110.000 TL'ye adına kayıtlı 10 numaralı bağımsız bölümü Gürkan Bey'e satma
konusunda anlaşırlar. Tapuya gidip, taşınmazın devrini yaparlar. Tapu memuru
sorar: "Selda Hanım paranızı aldınız mı?" Selda Hanım, 'Evet aldım' deyince,
tapu devir sözleşmesine, yani resmi senede de öyle yazılır.
2- SATIŞ SONRASI NE YAŞANDI?
Selda Hanım 4 ay sonra Gürkan Bey'e kalan 40.000,00 TL'nin ödenmediği iddiasıyla
dava açar. Gürkan Bey, taşınmaz bedelinin tamamının ödendiğini, resmi senette
satış bedelinin tamamen ödendiğinin yazılı olduğu savunmasını yapar.
Ayrıca, Selda Hanımın 07.04.2016 tarihli sosyal medya (Facebook) üzerinden gönderdiği
mesajda "... bey daireyi satmışsın. 105 bin lira verdin halen bana 5 bin lira
borcun var. Ödemezsen elimdeki evrağı avukata vereceğim. Telefonum 0532 ...
" şeklinde mesaj gönderdiğini bildirir ve Facebook mesajını delil olarak sunar.
Bu mesaja göre evin kalan borcu 5.000 TL'dir ve Selda Hanım Facebook üzerinden
kalan 5.000 TL'yi istemektedir. İşte bu Facebook paylaşımı çok önemlidir.
HANGİSİ GEÇERLİ?
Yerel mahkemece, resmi senette satış bedelinin tamamen ve nakden ödenmiş olduğunun
yazılı olduğu, resmi senetteki bu beyanın aksinin aynı güçte başka bir delil
ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verir. Şimdi hangisi
doğru? Devletin Tapu Dairesi'ndeki resmi senette yazan, taşınmazın satış bedelinin
tamamının ödendiği hususu mu, Facebook'taki bakiye 5.000 TL alacak kaldığı hususu
mu?
3- YARGITAY NE KARARA VARDI?
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/406 E., 2018/7889 K. Sayılı kararına göre Gürkan
Bey'in delil olarak dayandığı Facebook kayıtlarının 6100 sayılı HMK'nun 199.
maddesi anlamında belge niteliğindedir. HMK'nun 202.maddesi gereğince bu belge
delil başlangıcı niteliği taşıdığından, tanık dinlenebilir. O halde mahkeme,
Selda Hanım'ın iddiası ve Gürkan Bey'in savunması hakkında Facebook paylaşımını
delil başlangıcı kabul edip, paranın tamamının ödenip ödenmediği ve 5.000 TL
bakiye alacağın kalıp kalmadığını araştırmalıdır.
Gördüğünü gibi değerli okuyucularım, tapudaki resmi senette taşınmazın bedelinin
tamamının ödendiği yazılı olsa da, taraflar arasındaki yazılı satış sözleşmesine
göre ödemenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispatında Facebook paylaşımı dahi
tanıkla desteklenerek ispatlanabilir. Bu durumda tavsiyem, özellikle bir şey
almış, satmış, kiralamış, hizmet almış veya vermişseniz, fiyat, ödeme, şartlarla
ilgili hiçbir paylaşımı silmemeniz.