Trafik kazaları ve nedenleri

Çoğu büyük kazalar incelendiğinde altında alkol, uyuşturucu madde, yorgun dikkatsiz ve hızlı araç kullanmak yatar.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Kasım 2015 16:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Trafik kazaları ve nedenleri

ALKOLLÜ VEYA UYUŞTURUCU MADDE KULLANARAK ARAÇ KULLANMAK

Yasalarla alınabilecek alkol promil miktarı belirlenmiştir ama madde kullanmak kesinlikle yasaktır, en güzeli araç kullanılacaksa alkol veya madde almamaya özen gösterilmelidir. Bizler kimseye alkol alma demeyiz, diyemeyiz ama alkollü araç kullanmayın diyebiliriz. İnsanlar alkol alırken aracı nasıl kullanacaklarını hiç düşünmezler. Her ne kadar içerlerse içsinler o araçla istedikleri yere gidip gelebileceklerini sanırlar. Alkol ve madde ile oluşan bu suni öz güven patlamasının sonuçlarını haberlerde ve gazetelerin 3.sayfalarında üzülerek hep beraber izliyoruz.

Alkol alan insanların dikkatleri dağılır, vücut fonksiyonları ve tepkileri yavaşlar. Refleksleri yavaşlayan kişilerin trafikte olağan durumlara anında tepki verememesi ile oluşan dengesizlik ve kontrol kaybı kazaların göz göre göre gelmesine sebebiyet verir. Yüksek alkolden bedenini zaptedemeyen kişilerin aracı zaptedebileceğini düşünmek yanlış olacaktır. Kesinlikle trafikte madde kullanıp direksiyon başına geçmeyiniz, kullananlara müsaade etmeyiniz.

Bu yazdıklarıma bakarak çıkaracağımız sonuç; alkol alınca araç kullanamayacağınızdan değildir, elbet kullanabilirsiniz, istediğiniz yere de gidip gelebilirsiniz, alkolle birlikte direksiyona geçmemeyi ve geçene de müsaade etmemeyi kendimize bir prensip edinmeliyiz. Kendimizi bu tür nahoş durumlarda mağdur olan, zarar gören kişilerin de yerine koymak gerekir. Alkollü bir sürücünün aracımıza, mülkümüze, hatta sevdiklerimize çarptığını düşünmek bizlere ne hissettirir? Alkollü veya madde etkisi altında aracımıza binerken bunları da düşünmek gerekir.

BU TÜRKAZALARDA HEP MASUMLAR ZARAR GÖRÜR

Kazalar her zaman olabilir, hayatın bir parçasıdır. Bize düşen tedbirli olmak ve üstüne düşeni en doğru şekilde yapmaktır. Alkolden doğan kazaların karşı tarafında suçsuz masum birisinin canı da malı da zarar görebilir. Bu evine ekmek götürmeye çalışan günahsız bir baba da olabilir, sokakta oynayan bir çocuk da. Onun için her zaman alkol alan kişiler alkole para bulabilirse taksiye de verecek para da bulabilir. Bu durumlarda taksi kullanmak doğru olandır hiç olmazsa yanlarındaki kişilerden alkol almayacak bir şöför seçmeleri ya da gerektiğinde kendilerini almak için çağırabilecekleri bir arkadaşı olmalıdır.

BEN AZ İÇTİM BANA BİRŞEY OLMAZ!

Çok az bile içildiğinde bir kazaya karışılması durumunda % 100 haklı bile olunsa haksız duruma düşeceğinizi bilmelisiniz. Bunun sonucunda sigorta hasarları ödemez ve hem karşı tarafın masrafı hem de sizin masrafınız başınıza kalır. Tabi ki açıklayamayacağımız, açıklasak bile kimseyi ikna edemeyeceğimiz durumlar da başımıza gelebilir. Kimse "bana birşey olmaz" demesin. Adam mahallenin delisidir bilmez sağı solu atlar yola, çocuktur koşar atlar yola, aracın birisi fırlar bakmadan sağa sola çıkıverir apansız yola, alkolsüz bile olsanız kurtaramayacağınız nahoş bir durum oluşur kimseye anlatamazsınız derdinizi. "Yok ben bir bira içmiştim" yok "bir yudum almıştım" filan bizleri o kötü durumdan kesinlikle kurtaramaz. Hayatımızın geri kalanını çok büyük bir sıkıntı ile geçirmemize ve sevdiklerimizden uzak kalmamıza neden olabilir. Onun için alkol ve direksiyon kesinlikle yan yana gelmemelidir. Hem bizlerin hem de toplumun sağlığı için. Kendimizi düşünmüyorsak başkalarını da düşünmek gerekir. Çünkü trafikte bizden başka hayatlar da var. Vicdanımızın sızısını hiçbir maddiyat veya teselli geçirmeyecektir.

YORGUN VE UYKUSUZ ARAÇ KULLANMAK

Yorgun ve uykusuz araç kullanmanın da alkolden geri kalır bir durumu yoktur. Dikkatimiz her durumda dağınıktır ve toplamamız zordur, vücudumuz sürekli uyumak ister, gördüğümüze anlam veremeyiz tepki gösteremeyiz ve kazalar kaçınılmaz olur. Direksiyon başında uyuyan veya uyuklayan insanlarımızın yaptığı kazalar ortadadır. Bir kişi en fazla gün içinde 8-9 saat araç kullanabilir ve her 4.5 saatte bir mola verilmelidir. Bu saati aştıktan sonra kesinlikle şöför değişikliği yapılmalı veya yatılıp uyunmalıdır. En doğrusu yanınızda kullanabilecek birisi varsa dönüşümlü aracı kullanmaktır. Ticari araç kullanan yük ve yolcu taşıyan araç şöförlerimiz buna çok dikkat etmek zorundadır.Yasalara göre;

Karayolu taşımacılığında ücretli olarak ücretli olarak çalışan sürücülerin çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin ilkeler, Uluslar arası Çalışma Örgütünün (İLO) 1979 yılında 153 Nolu Sözleşme ile kabul edildiği sözleşmede belirlenmiştir. Ülkemiz 2003 yılında bu sözleşmeyi yasalarımıza katmıştır.

"Araç Kullanma ve Dinlenme Sürelerine Uyma Mecburiyeti ve Denetleme Esasları

Madde 98 Araç Kullanma ve dinlenme sürelerine uyma mecburiyeti ve denetleme esaslarında uyulacak usuller aşağıda gösterilmiştir:

A Ticari amaçla yük taşımacılığı yapan ve azami ağırlığı 3,5 tonu geçen araçların şoförleri ile ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan ve taşıma kapasitesi şoförü dahil

9 kişiyi geçen araçların şoförlerini 24 saatlik herhangi bir süre içinde;toplam olarak;9 saatten ve devamlı olarak

4,5 saatten fazla araç sürmeleri yasaktır

Bu şoförle en fazla 6 günlük araç kullanma süresinden sonra 1 günlük hafta tatilini kullanmak zorundadırlar. Hafta tatili en az 24 saattir.Düzenli seferler haricindeki uluslararası yolcu taşımacılığı söz konusu olduğunda şoförler 12 gün süreyle araç kullanabilirler, araç kullanma süresinden sonra 2 günlük hafta tatilini kullanmak zorundadırlar.Birleşik 2 hafta içinde toplam araç kullanma süresi 90 saati aşamaz

Bu şoförler sürekli 4,5 saatlik araç kullanma süresi sonunda, eğer istirahata çekilmiyor ise en az 45 dakika mola almaları mecburidir. Bu molalar sürekli 4,5 saatlik araç kullanma süreleri içerisinde en az 15 dakikalık molalar şeklinde de kullanılabilir.

Bu molalar süresince şoförler başka bir işle meşgul olamazlar. Hareket halindeki bir araçta, feribotta veya trendeki bekleme süresi ile araç kullanılmadan geçen süre, başka iş olarak addedilemez. Alınan molalar günlük dinlenme süresi olarak sayılmaz.

Şoförler her 24 saat içerisinde 11 saat kesintisiz dinlenecektir. Bu süre, biri en az 8 saat kesintisiz olmak üzere iki veya üç ayrı süre halinde kullanılabilir. Ve bu durumda günlük dinlenme süresi 1 saat daha eklenerek 12 saate çıkartılır. 11 saatlik kesintisiz günlük dinlenme süresi haftada 3 defadan fazla olmamak üzere en az 9 saate indirilebilir. Aracın en az iki şoförle kullanılması durumunda her 30 saatlik sürede her bir şoför en az 8 saat kesintisiz olarak dinlenecektir. Günlük dinlenme süresi, yataklı ve yapılışlarında özel dinlenme yeri olan araçlar ile şoförün rahat uyuyabileceği şekilde bölümleri bulunan araçlarda, araçlar park yerinde, garajda veya yerleşim yerleri dışındaki karayollarında platform dışında park edip gerekli tedbirler alınarak geçirilebilir.

Bu şoförlerin araçlarının feribotla veya trenle taşınması durumunda günlük dinlenme süreleri bir kez olmak üzere kesintiye uğrayabilir. Günlük dinlenme süresinin iki bölümü arasındaki süre mümkün olduğunca kısa olmalıdır ve gümrük işlemleri de dahil gemiye, feribota binmeden önce veya indikten sonra 1 saati aşamaz. Bu şekilde kesintiye uğrayan dinlenme süresi 2 saat uzatılır

HIZLI VE DİKKATSİZ ARAÇ KULLANMAK

Hızlı araç kullanan kişiler de her zaman kazalara davetiye çıkarırlar. Yüksek hızlarda araç kullanmak aracın zapt edilmesini zorlaştırır. En ufak hatada ya da önümüze apansız çıkacak herhangi bir nesneden bu hızda kaçınmak ve üstünden geçmek ölümcül kazalara ve büyük hasarlara neden olur. Haberlerde duyduğumuz "aşırı hız ve dikkatsizlik" kazaların temel sebeplerinden birisidir. Hızlı giderken aracımızın üstünde, 2 adet civataya güvendiğimizi unutmamak lazım. O hızlarda aracımızın lastiğinin yere tutunma oranları da çok düşer ve kayma eğilimi baş gösterir. Fren mesafesi kat be kat uzar, araç kaydığında veya spin attığında kurtarma ve tekrar aracı zapt olasılığı oldukça düşer.

Bu anlarda düşünmemiz gereken aracımız her zaman duvara ya da direğe çarpmaz, boşluğa veya tarlaya girmez. Aracımızın içinde yalnız biz olmayabiliriz eşimiz, çocuklarımız, sevdiklerimiz, arkadaşlarımız, artık her kim olursa. Başkasına vereceğimiz zararı da düşünmemiz gerekir. Ayrıca her ne yaparsak yapalım arkamızda bırakacağımız sevenlerimizi ve istemeden zarar vereceğimiz başkalarını ve onların da sevenlerini de düşünmek gerekir.

ARAÇ KULLANIRKEN TELEFONLA KONUŞMAK VEYA MESAJLAŞMAYA ÇALIŞMAK

Günümüzde alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli bir durum da araç kullanırken telefonla konuşmak, mesajlaşmaya çalışmak veya araç kullanırken başka şeylerle uğraşmak (teyp, klima, yiyecek içecek, makyaj yapmaya çalışmak, mecmua okumaya çalışmak, vs.) yine kazalara davetiye çıkarır. Mümkün olduğu kadar bu tür eylemlerden araç kullanırken olabildiğince uzak durmak gerekir. Bu tür davranışlar çevrede takip etmemiz gereken trafik ve yaya akışından kopmamıza neden olacaktır. Çoğunlukla bu durumlar küçük ya da büyük maddi hasarlı kazalara neden olur.

ESKİ, BAKIMSIZ VEYA ARIZALI ARAÇLARLA TRAFİĞE ÇIKMAK

Trafik akışının içinde dolaşan araçların içerisinde, bakımları aksatılıp yapılmayan, çok eski veya arızalı araçlar da mevcuttur. Bu araçların ne zaman nerede arıza yapacağı veya kazaya davetiye çıkaracakları hiç belli olmaz. Araçlarımızın bakımlarının yapılması gereken parçaların (lastikleri, motor ve yürüyen ekipmanı, ışıklandırma ve sinyalizasyon ekipmanı, frenleri vs. ) zamanında değişmesi ve ayarlarının yapılması bizleri her türlü olası kötü durumdan kurtaracaktır.

HASTA VE ÇOK YAŞLI KİŞİLERİN ARAÇ KULLANMAYA ÇALIŞMASI

Trafik içinde araç kullanmak zorunda olan kalp, yüksek tansiyon, şeker, duyu ve görme kaybı olan şöförlerimizin çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Kendilerini iyi hissetmiyorlarsa kesinlikle araç kullanmaya çalışmamaları en doğru seçenektir. Araç kullanırken hastalıkların nüksetmesi veya ilaç kullanımı sonucu olabilecek baygınlıklar, bilinç kayıpları, baş dönmeleri, görüş bozuklukları istemeden de olsa kazaya neden olacaktır.

Yaşı kemale ermiş olan şöförlerimizin de araç kullanmaktan özellikle kaçınmaları gerekir.

Kazasız ve sağlıklı günler ve esenlikler dilerim.

Oto-Danışman-Ekspert

Serdar Eren KOÇ

Maddi hasarlı kaza sonrası ne yapılmalı? Alacağımız araç seçimini nasıl yaparız? Araç alırken nelere dikkat etmeliyiz? İlan sitelerindeki kapora dolandırıcılığı Araç içi kamera, GPS sistemleri gerekliliği Kış lastiği ve önemi Araçlarımızın kışlık bakımı ve önemi Trafik kazaları ve nedenleri

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber