Bazen bir cadde başında bazen çıkmaz bir sokakta onlara rastlamak mümkün. Işıltılı kent hayatının ortasında ayakta kalabilmek, bir parça atık bulabilmek için mücadele ediyorlar. Hergün şafakla birlikte yollara dökülen atık toplayıcıları, çöp kamyonları gelmeden işlerini bitirmek durumunda. Metrelerce uzunluktaki konteynerleri tek tek karıştıran emekçiler, karton ve plastiklerin yanı sıra çöpten 'umut' çıkarıyor. Sokaklarda toplanan atıklar çuvallara dolduruluyor, gün sonunun ardından depoya yanaşan bir kamyona yüklenerek yeniden dönüşmek üzere fabrikalara gönderiliyor.
MESAİLERİ SABAH 06.00'DA BAŞLIYOR
Atık toplayıcısı Mahmut Alper, 25 yaşında. Henüz yeni evli. Mardin'den 2 ay önce İstanbul'a gelmiş. Okumadığı için sokaklarda çöp topladığını, sabah 06.00'da başlayan mesaisinin akşam 08.00'e kadar sürdüğünü anlatıyor. "Bahçelievler ve çevresi benden sorulur" diyor. Sıfır Atık Projesi'ni sorduğumuzda ise "Emine Hanım bizden bahsetmiş" yanıtını veriyor.
Ekmeğini çöpten çıkaran Alper, "Karton, plastik, teneke ayrışabilen ne varsa topluyorum. Ölmüş malzeme bizimle canlanıyor. Yağmur yağarsa seviniyoruz, rakiplerimiz azalıyor" diye ekliyor. Sokaklarda gezerken kulaklık takarak çalışan Mahmut'un sözlerinde ise derin bir anlam var: "Kulaklığımı seviyorum, en azından gürültülere kulak kapatıyorum."